altın, gümüş, bakır, nikel, borda nasıl ki ötv yoksa pırlantada da ötv olmaz olamaz. çünkü fiyatı uluslararası borsalarda belirlenir. rapaport denen belge ile dünyaya duyurulur ve "bu fiyatın üzerine alma" denir. vergi getirilirse kayıt dışı devam eder sistem. bugüne kadar öyle olmuştur, vergi gelirse yine öyle olacaktır.

ancak ötv koymazsanız ne sağlarsınız?

sektörü kayıt altında tutmayı. bu ne sağlar? alış ve satış fiyatı arasındaki farktan vergi almayı sağlar. tıpkı altında olduğu gibi. altında alış - satış farkı ile birlikte mamül haline getirirken harcanan işçilik üzerinden kdv alınır.

araba gibi değil bu iş. 1 tane pırlanta ile 10 milyon doların kayıt dışı kalmasını sağlayabilirsiniz. arabalar s*ke s*ke kayıtlıdır mesela. kaçak getirip kullanayım diyemezsiniz ama pırlanta öyle değildir.

kdv, satıcının çok da problem etmeyeceği bir vergi türüdür ve kendisi bunu kullanır, mahsuplaşır ama ötv öyle değildir. satıcı direkt alıcıya yüklemek zorunda kalır. peki bu neye sebep olur? tabii ki dünyada bir zamanlar ikinci olduğumuz sektörü bitirmeye. turistlerden ötv almaya kalkarsanız bu sefer ülkenin adı kazıkçıya çıkar, kuyumculuk sektörünün yanında bir de turizm sektörünün, curise turizmi sektörününü bitirirsiniz.

pırlantada vergi vardır. bu vergi ötv değil kdv'dir ve envantere giriş ve çıkış fiyatı arasındaki kâr üzerinden alınır. hatta pırlanta fiyatı dolar olarak düşer siz reelde zarar edersiniz ama dolar kuru yükselmiştir yine de kâr etmiş gibi vergi ödersiniz.

bunlar yerine "neden ekmekte, hijyenik pedde, bebek bezinde, elektrikte ve doğalgazda bu vergiler var?" diye sormak daha doğrudur.

Bütün Vergiler Çıkarıldıktan Sonra Yaşamak İçin Elde Kalan Para: Disposable Income