YEME İÇME 3 Eylül 2021
192b OKUNMA     1537 PAYLAŞIM

Damacana Sulardaki Hijyen Sorununa Dair Bir Çalışanın İtirafları

Kullandığımız damacana sularla alakalı oldukça kafa karıştırıcı bilgiler paylaşmış, sektörün içinden bir Ekşi Sözlük yazarı.

sektörün tam kalbinden bildiriyorum. kullandığınız damacana suları temiz değildir.

sizlere şöyle izah edeyim. bugün bir boş damacana yaklaşık 60 tl civarı bir maliyete sahip ve su fabrikaları bunları müşterilerinden depozito olarak alıyor veya bölge bayilerine bu maliyeti yüklüyor ve damacanalar fabrikaya ait değil de bayilere veya son kullanıcılara ait oluyor. yani sistemde dolaşan tüm damacanalar sahipli ve fabrikada stok olarak duran damacanalar yok.

hal böyle olunca, bölge bayiniz boş damacanaları sizlerden toplayıp fabrikaya gönderiyor ve fabrikada boşları boşalttığı zaman hemen anında doluları yükletemiyor. çünkü ambalajlar bayiye ait ve kendi boşlarının dolumunu bekleyip dolduktan sonra yükleyip gidecek. bu esnada sezonun hızına göre -ki yaz ayları en yüksek sezondur- kullanılmış damacanalar tırlardan boşaltılırken bir adet asgari ücretli vasıfsız işçiye bu damacanalar görsel ve burunsal bir teste tabi ettiriliyor. bu arkadaş eğer bu damacanalara okey verirse damacanalar çalkalanıp tekrar doldurulup kapaklanıyorlar. ancak ve ancak, bu arkadaş ret verirse kostik ve sıcak suyla yıkama hattına veriliyorlar (süreci uzattığı için yüksek sezonda tercih edilmiyor yıkama işlemi).


ben kendi gözlerimle bunun içine mazot koyup taşıyanından, mevlütte ayran limonata koyanından nargile şişesi olarak kullananına kadar gördüm. gazetelerde de bu ambalajlara neler yapıldığını az çok okuduk. kısacası içtiğiniz suyun ambalajı yıkanmıyor. bu damacanalar motorlarda bacak aralarında ağzı açık şekilde taşınıyor, tüp arabalarında kenarda köşede takılıyor, her türlü pisliğe toza maruz kaldıktan sonra çalkalayıp dolduruluyor.

evinize kutusunda su bardağı alsanız bile bi dünya yıkadıktan sonra kullanıyorsunuz, bir tek çalkalayıp rafa kaldırmıyorsunuz. damacana su neden tüketiyorsunuz?

yukarıda bahsettiğim sıkıntılar kenar mahalle fabrikalarda değil türkiye'nin ilk 3 e girecek büyük fabrikalarından ikisinde görülen şeylerdir.

bunların haricinde, damacanalarda kullanılan pc yani polycarbonate hammadde çiziklere maruz kaldığında kanserojen etki yaratabilen kimyasallar suya migrasyon yapıyorlar. damacanaların en fazla 5 tur attıktan sonra imha edilmesi gerekiyorken sistemde 4-5 yıldır dönen ambalajları görmek mümkün; dilerseniz evinizdeki damacananın altındaki plastiğe kazınmış olan üretim tarihine bakınız.

ambalajlı su sağlıklıdır, ancak tek kullanımlık ambalajda ise. cam damacanalar da sağlıklı falan değil, onlar da yukarıdaki "yıkanmama" adımlarından tek tek geçiyorlar.

evinize 1.5 litrelik pet ambalajlar sipariş ediniz, bir paketinde 6 adet vardır, 9 litre yapar. 2 paket 1.5'luk söylerseniz damacana sudan daha ucuza evinize teslim dahi ediyor su bayileri. hem daha kullanışlı, hem de daha çok su içmeniz için bahane oluyor kenarıda köşede su ambalajı olması.


Ekşi sözlük'ten bu yazıya gelen bazı tepkiler üzerine yazarın eklemeler.

ekleme 1: arıtma cihazı niye önermiyorsun diyenler için peşin cevap. arıtma su ile doğal kaynak suyu birbiriyle kıyaslanamaz. arıtma suyu ters ozmoz teknolojisiyle membrandan suyu geçirip içindeki tüm impüriteleri ve yanında mineralleri de tutar. saf su elde edersiniz. son çıkış hattına takılan post carbon filtreler vs. dahi size içilecek sudan alacağınız mineralleri sağlamaz, saf su içmek iyi değildir. ayrıca bu cihazlar 1 birim suya 5-7 birim arası suyu çöpe atarak üretim yapar.

ekleme 2: pet şişelerin doğaya zararlı olduğunu hepimiz biliyoruz ancak bu ambalajları ayrıştırarak geri dönüşüme katmak herkesin elinde. ayrıca ocak 2022 itibarıyla her ambalajda depozito olacak ve geri dönüştürdüğünüzde paranızı geri alacaksınız, yani sorun yok.

ekleme 3: pet şişelerin migrasyon analizleri düzenli olarak yapılır ve suya herhangi bir madde geçip geçmediği incelenir. kendisi verilere inanmayanlar da kötü muameleye maruz kaldığını düşündükleri bir şişe suyu alıp açmadan il hıfzısıhha'ya gönderip migrasyon analizini 300 lira gibi bir ücret karşılığı yaptırabilir.

ekleme 4: bim ve a101 de çeşitli markaların suları 1.5 litre için 1 tl fiyatla satılmakta şu anda. bir damacana ile kıyalarsanız 12.66 tl ye gelir 19 litresi.

Bu yazıya gelen bazı itirazlar

cam şişe damacana yerine tek kullanımlık plastik şişe önerilmesiyle mantıkla izah edilemez bir iddia haline gelmiştir. cam şişe damacana çok pahalı; bunun dışında bpa, geçişkenlik, dayanıklılık vb. hemen her alanda güncel araştırmalara göre daha iyi olan seçenek.

sektörün kalbinden bildiriyorum. pet şişe sular bakkal market önlerinde güneş altında saatlerce bekliyor. yahu cam damacana nasıl pet şişe suya göre kötü bulunur akıl sır erdiremedim. doğaya ihanet, sağlığa ihanet, akla bilime, her şeye ihanet resmen. ters bir şeyler var, çözemedim.

bir yerde denk gelip okuduğum araştırma sonuçlarına göre tek kullanımlık, kullanıp attığımız plastiklerin moleküler boyuttaki parçalarının, anne karnındaki embriyonun bünyesinde tespit edildiğini (dolaşımında) okumuştum. yazının sonundaki önerme bayağı bir kötü maalesef.

keşke her yerde kaynak suyu olsa ve insanlar kendisi suyunu doldurabilse.

plastik damacanalar için yazarın söylediklerine katılıyorum yalnız bunun alternatifi plastik pet şişe olamaz, cam damacana olur.

madem sektöre hakimsin, plastik pet şişelerin taşınma sürecinde kaç saat direkt güneş ışığı altında bekletildiğini de bilirsin. bu yumuşak plastikler güneş altında durduğunda kanserojen hale geliyorlar. belki de plastik damacanadan daha tehlikeli bile olabilir. bunun yanında doğaya bir ton plastik daha boca etmiş oluyoruz, bunlar da bizim vücudumuza mikro plastik olarak geri dönüyor ve daha büyük bir tehlike yaratıyor.

daha iyisi gelene kadar cam damacana.