Çocukluk Travması Yaratan Yeşilçam Filmi Sahneleri
Çocukluğumuzda fazlasıyla maruz kaldığımız Yeşilçam filmlerinden bazılarında öyle sahneler vardı ki adeta birer çocukluk travması oldu pek çok kişi için.
süt kardeşler filminde gulyabaninin çıktığı sahneler. bir neslin kâbusu hâline geldi resmen
tarkan filmindeki dev ahtapot
boş beşik filmindeki bebeğini kaçıran akbabalarla savaşan fatma girik
halen travma benim için, korkunç bir sahneydi. açıp izleyemem bile artık, o derece etkilemişti beni.
ibrahim tatlıses'in hülya avşar'ın ağzını vakumlaması
ali baba ve kırk haramiler filmindeki erol taş
perihan savaş’ın efsanevi taze fasulye sahnesi
kuduz filminde zengin ve kötü kalpli adamın oğlunu hastaneye yetiştirememesi ve çocuğun kudurarak ölmesi
başrollerinde türkan şoray ve kartal tibet’in yer aldığı ‘zulüm’ filminde türkan şoray’ın kendi kolunu balta ile kestiği sahne
kırk yalan memiş filmindeki büyücü kadın sahnesi
hasta zihin ürünüdür
semra sar'ın siyah taşı bebeği zannedip sarılarak ağlaması
aman allah’ım nasıl bir travmadır çakmak çakmak gözler, simsiyah yassı taş. oturduğu yerde sürekli sallanan bir kadın. bilenler yeşillendirirse ben de ismini hatırlarım.
yumurcak küçük şahit filminde ekrem bora'nın kavruk kardeşimiz çitlembik 'i sırtından haince vurduğu sahne
hemen akabinde götünde beyaz tanju çolak donu olan çitlembik bayır aşağı yuvarlanırken arka fondan the godfather müziğinin girmesi ayrıca beyin yakıcı. senaryo ve kurgu tartışmasız oscarlık.