BİLİM 5 Ağustos 2016
33,6b OKUNMA     1137 PAYLAŞIM

Bilimsel Yönleriyle Paralel Evrenler Kuramı

Yıllardır filmlerde ve dizilerde sık sık gördüğümüz paralel evrenler mevzusuna Sözlük yazarı ''spinsiz elektron'' bilimsel olarak değinmiş.

şimdi konu aslında çok geniş olmakla birlikte öyle bazıları tarafından sanıldığı gibi bilimkurgu veya fantezi filan da değildir. gayet bilimsel bir tezdir bu. ben önce fizik öğrencileri için anlatacağım bunu, sonra da sokaktaki bir insanın anlayabileceği bir örnek vereceğim. eğer konu hakkında akademik bilginiz yoksa direkt olarak yazının son paragrafına sıçramanız size tavsiyemdir. aksi halde, orta bölümlerde sıkılacağınızdan emin gibiyim.

en basit şekilde şöyle açıklayabilirim bunu: genelde angstrom mertebesinden küçük olan parçacıklara kuantum parçacıklar denir. böyle adlandırılırlar çünkü bu parçacıkların fiziksel özellikleri ve hareket şekilleri, newton'un klasik mekaniğiyle değil de kuantum mekaniği ile hesaplanabilir. kuantum dünyasında bir parçacık, aynı zamanda bir dalga anlamına gelmektedir(evet akla aykırı olduğunu biliyorum ama öyledir). de broglie dalga boyu denen dalga denklemi bunu söyler: lamda=planck sabiti/mv . buna göre kütleli her parçacığın bir dalga boyu vardır. evet, bizim de dalga boyumuz vardır ama yukardaki denkleme kütlenizi yazdığınızda bulacağınız dalga boyu çok çok küçük olduğunu göreceksiniz. kütleli olan her parçacığın aynı zamanda bir dalga olduğu fikri ve gerçeği kesinlikle çarpıcıdır. ben bu bilgiyi ilk öğrendiğimde hafif sendelemiştim.

bu gerekli bilgiden sonra şimdi gelelim konumuza... ancak belli olasılıklarla belli kuantum durumlarında bulunun bu parçacıkların, üzerinde ölçüm yapılmadan önceki pozisyonu, sahip olabileceği tüm kuantum durumlarının bir lineer kombinasyonu (süperpozisyonu) olarak ifade edilir. ve parçacık üzerinde herhangi bir ölçüm yapmak demek, o parçacığın sahip olduğu bu süperpozisyonu bozmak demektir. çünkü sözkonusu parçacık, ölçüm yapıldığı anda sahip olduğu özvektörlerden birine çökecektir(geçecektir). örneğin [sz1/2> ve [sz-1/2> özvektörlerinin lineer kombinasyonu durumunda bulunan bir fermiyon üzerinde sz(spin z) ölçümü yapıyoruz(bu ölçüm stein-gerlach cihazıyla yapılır). bu ölçümden ya birinci özvektöre ait olan özdeğeri, ya da ikinci özvektöre ait olan özdeğeri buluruz. yani parçacığın durmunu bozarak, onu sahip oldugu özvektörlerden birine çökertmiş oluruz. var olan diğer özvektörün ne olduğu sorusuna ise teorik fizikçilerden farklı yanıtlar gelmiştir.

kuantum teorisinin babalarından sayılan schrodinger, kendi teorisini meşhur kedisiyle zor duruma sokabilecek kadar cesurdur. schrodinger'in kedisi diye bilinen olayda da bu durum söz konusudur. schrodinger bu düşünce deneyiyle "micro dünyada geçerli yasaları makro dünyaya uyarlarsak ne olur?" sorusunun yanıtını aramıştır. deneyde micro dünya ile makro dünya yan yana gelmiştir.

bugün kabul edilen kophenhag yorumuna göre sadece bulunan özverktöre ait özdeğer geçerlidir ve diğeri varlığını yitirmiştir. pek fazla rağbet görmeyen bir başka kuram ise paralel evrenler kuramıdır. bu kuramda fizikçiler, gözlem yapılmadan önce parçacığın birçok evrende bulundugunu ve ölçüm yapıldıktan sonra da bizim bu evrenlerden birine girdiğimizi söyler. yani eğer yukarda anlatılanlarda spin 1/2 bulduysak biz bu evrene girmiş olduk. şayet -1/2 bulsaydık başka bir evrende olacaktık. bu basit sonucu tam olarak kavramak için, yukardaki bilgilerin bilinmesi zorunlu gibidir. bu yüzden, üşenmedim yazdım. hatta olabildiğince kısa ve öz anlatmaya çalıştım.

şimdi gelelim bunu konu hakkında pek bir bilgisi olmayan birine anlatmaya: 52 karttan oluşan bir iskambil destesi düşünün. sizden bir kart seçmenizi isteseler 52 farklı kart seçebilirdiniz. paralel evrenler kuramına göre önünüzde tam 52 evren bulunmaktadır çünkü 52 farklı olasılığınız vardır. siz kartlardan birini seçtiğinizde bu evrenlerden birine girersiniz. aslında sizin aynınızdan diğer 51 evren giden insan vardır. yani farklı kararlar vermiş, dolayısıyla farklı evrenlerde olan sizden... ama siz mutluyken onlar üzüntülü olabilir, ya da tam tersi. çünkü onlar farklı bir seçim yaptı. yapılan her seçim bir ölçüm demektir ve sizi farklı bir evrene sokar. aslında durum tam olarak böyle de değildir ama benzerdir. ancak bu kadar oldu artık. idare ediverin.