Aradan Yıllar Geçmesine Rağmen Neden Bazen Rüyada Okulun Bitmediğini Görürüz?
freud'un o her şeyi cinselliğe bağlayan pipi teorilerini ya da "hayırlı haber alacaksın" diyen rüya tabirleri şarlatanlarını bir kenara bırakırsak, bu durumun literatürdeki karşılığı "recurring examination dreams" (tekrarlayan sınav rüyaları) olarak geçer ve mekanizması tamamen beynin "stres yönetimi" bug'ıyla alakalıdır.
açılın, anlatıyorum;
beynin travma ve stresi işleme merkezi olan amigdala, geçmişte yoğun baskı altında geçirdiğiniz o dönemleri (öss, vize-final haftaları, askeri içtima alanları) "yüksek öncelikli tehdit" olarak hard diskin silinmeyen bir sektörüne yazar. çünkü o dönemlerde başarısızlık demek, hayatın kayması demektir; beyin bunu hayati bir tehlike olarak kodlar.
yıllar sonra bugün, iş yerinde müdürden mobbing yediğinde, kredi kartı ekstresi kabarık geldiğinde ya da evde hanımla tartıştığında; beyin bu güncel stresi algılar ama "sebep" bulamaz. hemen arşivden en uygun "stres şablonunu" çağırır. diyor ki: "hoop, ben bu stres seviyesini, bu çaresizlik hissini tanıyorum. biz kesin yine diferansiyel denklemler finaline ya da içtimaya geç kaldık"
yani o rüya, geleceğe dair bir mesaj değil, bugünkü stresinizin geçmişteki kostümlerle sahneye çıkmasından ibarettir.
erkeklerdeki "askerliğin bitmemesi" versiyonu da aynı laciverttir. hiyerarşi, mutlak itaat ve kaçışın imkansız olduğu (bkz: learned helplessness) ortamlar, bilinçaltında en derin izleri bırakır.
ben hala bazen rüyamda diplomamı kaybettiğimi ve tekrar üniversite sıralarında termodinamik çözdüğümü görüyorum. uyanınca "geçti koçum, geçti" diyerek su içip yatıyorum. beyniniz size oyun oynuyor, ciddiye almayın.