TARİH 17 Temmuz 2024
20,8b OKUNMA     213 PAYLAŞIM

Adolf Hitler'in Türkiye'ye Hiç Saldırmamasının Muhtemel Sebepleri

Tarih sohbetlerinde yılların eskitemediği geyiği bir kez daha masaya yatırıyoruz.

1. ticari boyut

nazi almanya'sının en büyük ithalat ve ihracat ortağı türkiye'dir. neredeyse yüzde %50 oranında. e alsaydı o zaman... olmaz mıydı? olmazdı, neden?

krom savaş sanayisi için en önemli madenlerden biridir ve bunu işgal ettiği ülkede sömürgeye tarihte en çok baş kaldıran bir millete zorla çıkarttıramazdı. aynı sebeple isveç'i de isgal etmedi, oradan da çelik tedarik ediyordu.

2. coğrafi boyut

demiryolu ve ulaşım hatlarımız o kadar sınırlıydı ve özellikle bu madenin çıktığı arazi o kadar zorlu ki işgal için burada harcayacağı askeri güç (edirne ığdır arası mesafe en batı sınırımızdan çizseniz neredeyse münih kadardır) öyle blitz ile girip dümdüz edip alıp geçebileceği kadar düz bir avrupa arazisi gibi değildir. bir haftada fransa'yı almaya benzemez yani. :)

yine işgali için aynı zamanda düzenlemesi ve onarması gereken bir ulaşım hattı da olacaktı ve bu da ciddi bir emek gerektiriyordu. çünkü sanıldığı gibi tankla vura vura gidip işgal edilmiyor ülkeler ya da piyadeler yürüyerek gitmiyor, trenle kamyonla taşınıyorlar.

3. kültürel boyut

türkleri işgal altına almanın ne denli zor olduğu zaten ilk harpten beridir müttefik olarak yeterince iyi bildikleri bir yapıdır. işte vatan millet sakarya dostum bizden korktular diyenlerin bölümü burası :)

tahminen olağanüstü halde türklerin 2-3 milyon askeri gücü (insan - asker) olacaktı ve burayı sindirmek için yapılması gereken yığın rusya ile gerilimde olduğu, olası ve artışlı ingiltere bombalamalarının olduğu yapıda imkansız olacaktı. sadece yeni bir cephe değil, çok büyük bir cephe açılacaktı ve olası bir işgalin uzaması senaryosunda ticari boyutu çok zor sönümlenebilecekti.

4. askeri boyutu diyelim

edirne istanbul arası ne kadar kolay alınabilir görünürse görünsün istanbul'u almak ve anadolu'ya girmek kesin bir deniz işgali gerektirir ki, almanlar bu konuda pek tecrübeli sayılmazlardı, keza karadan ilerleme konusunda kompetan oldukları kadar denizden kara çıkartmasında pek de kendilerine güvendikleri söylenemez.

yanı sıra birinci dünya savaşı'nda churchill'in çanakkale mağlubiyeti o kadar sansasyoneldir ki o dönem için, herkes türklerin nasıl bir savunma yetkinliği olduğunu iyi bilir.

5. duygusal boyutlar

hitlerin türklerin sevr gibi bir anlaşma karşısında sergilediği manevra kabiliyeti, atatürk ve inönü'ye karşı beslediği sempatinin derecesini arttırmıştır. eski müttefik türkler almanya içinde takdir edilen bir millettir ve hitler ile kurmayları bu sempati dalgasının içinde bulunmuş insanlardır.

özellikle hitler'in kendisi versay anlaşmasına öyle takıntılıdır ki aynı şekilde bir vagonda yeni anlaşma imzalatmıştır düşman devletlere, şüphesiz de en çok fransızlara çektirmiştir.

tüm bunların yanında şayet rusya ilerleyişinde napolyon'un yaptığı hatayı yapmış olmasaydı ve birkaç ay sonra yani başka mevsimde saldırsaydı, asker sayısı olarak da zor ama rusya'yı alsaydı yani, gürcü toprakları üzerinden anadolu'nun doğusuna doğru ilerleyişi sürebilirdi, bunu da kimse bilemez.

elbette tüm bunları yaparken afrika'yı kaybetmemeli, londra'yı bir şekilde elde etmeli ya da çıkartmanın yapılacağı fransız kıyılarını doğru tahmin etmeli ve uğruna öldüğü londra aşkı için çıtır çerez katlettiği donanmasını da koruyabilmiş olmalıydı.

fikrim: hitler hiçbir tarihi şehri (londra hariç) sağanak bombardımana tutmadı, istanbul'da da bunu yapmayacaktı yüksek ihtimalle. fakat şayet istanbul'u almış olsaydı, amerikalılar dresden'e yaptığının aynısını yapabilirdi istanbul'a ve bugün ayasofya gibi yerlerin hiçbirisi ayakta kalmayabilirdi...