Ada'nın Bilimsel Projesine Yakın Bakış: Lost Dizisindeki Dharma Neyin Nesiydi?
karşımıza ilk olarak see you another life brother repliğiyle hafızalarımıza kazınmış desmond hume'un da içinde bulunduğu the swan (kuğu istasyonu) yla çıkan ve daha görür görmez ilgimizi çekebilmiş dharma girişimi, lost'u lost yapan detaylardan biriydi. birbirinden farklı amaçları olan istasyonları, dr. pierre chang'in meşhur videoları bizim için tam bir bilinmezlikti ve lost'un daha çok ilgimizi çekmesine sebep olmuştu.
peki dharma girişimi tam olarak neydi ve adada ne yapıyorlardı?
dharma girişimi, adanın doğal ve mistik güçlerini araştırmak için kurulan bir bilimsel projeydi. adanın enerji kaynağı olan ışık, adayı özel bir yer kılıyordu ve bu ışık sayesinde ada mistik bir yer haline gelmişti. yaralar çok daha çabuk iyileşiyor, felçli insanlar yürümeye başlıyor, adadakiler adeta özel insan haline geliyordu. bu sebeple 1970'li yıllarda dharma girişimi diye bir girişim ortaya çıktı ve adada deneyler yapmaya başladı. dharma'nın temel amacı, adadaki enerjinin kaynağını tespit etmek ve dünyanın nasıl bir yer olduğunu daha iyi anlamaya çalışmaktı. dharma girişiminin üyeleri, adanın gizemli enerjilerini kullanarak bir şeyleri değiştirmeye ve yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorlardı.
peki dharma girişimi nasıl kuruldu ve adaya nasıl gelebildiler?
dharma girişimi, gerald ve karen degroot adında iki bilim insanı tarafından kuruldu. diziyi izlerken adını duyduğumuz alvar hanso tarafından finanse edilen proje, adaya ulaşmak için hanso vakfı 'ndan finansal destek aldı. adanın eşsiz özellikleri ve içindeki insanların mistik güçler kazanması, hanso vakfı'nın ilgisini çekmişti ve adaya gelmeye/deneyler yapmaya karar verdiler ve adanın doğal kaynaklarını, elektromanyetik enerjiyi kontrol altına almayı planladılar. dharma girişimi ekibi, 1970'lerde adaya teknelerle ve denizaltıyla gelerek, burada istasyonlar kurmaya ve deneylerini yürütmeye başladılar.
biz diziyi izlerken ilk olarak the swan yani kuğu istasyonuna denk gelmiştik ve diziye olan ilgimiz x500 şeklinde artmıştı. sebebi basitti, desmond hume manyağı her 108 dakikada bir tuşa basıyordu ve 4 8 15 16 23 42 sayılarını bilgisayara giriyordu, ne yapıyordun diye sorduklarındaysa "dünyayı kurtarıyorum!" diyordu. tepkimiz ilk olarak "deli mi la bu ?" olmuşken, aslında deli değildi ve gerçekten dünyayı kurtarıyordu. the swan istasyonu gerçekten adadaki elektromanyetik enerjiyi kontrol ediyordu ve tuşa basması, birikmiş olan elektromanyetik enerjiyi stabil bir hale getiriyordu ve bir nevi dünyayı kurtarıyordu. o enerjinin kontrolden çıkması demek, hem ada için hem de dünya için gerçekten tehlikeli bir şeydi. adanın ışığı/kaynağı/enerjisi çok kuvvetliydi ve bir kaza sonucu kontrolden çıkmıştı, o yüzden kontrol altında tutulmalıydı ve dharma girişimi kurduğu istasyonlarla bunu sağladı.
dharma girişiminin istasyonları nelerdi ve ne işe yarıyorlardı?
the swan/ kuğu istasyonu: bu istasyonun amacı,elektromanyetik enerjiyi kontrol altında tutmaktı. istasyondaki insanlar her 108 dakikada bir bilgisayara sayıları girmeliydi. bunun amacı, elektromanyetik enerjinin birikmesini engelleyerek yaşanabilecek felaketlerin önüne geçmekti.
the arrow / ok istasyonu: bu istasyonun amacı, adayı dış tehditlerden korumaktı. istasyondaki insanların görevi, adayı korumak ve savunma hazırlıklarını yapmak olarak açıklanmıştır.
the pearl / inci istasyonu: bu istasyonun amacı, diğer istasyonları gözlemlemekti. bu istasyondan, diğer dharma istasyonlarının personeli izleniyordu. bilim insanları, deneylerin katılımcılarının davranışlarını takip ediyorlardı. hatta hatırlarsanız bir bölümde the swan / kuğu istasyonu'nda bulunan jack ve john locke'ı kameralardan görmüştük ve gerçekten tuşlara basmanın bir psikolojik deney olduğunu düşünmüştük, ama öyle değilmiş. *
the flame / alev istasyonu: bu istasyonun amacı, haberleşme ve iletişim sağlamaktı. adayla dış dünya arasındaki iletişimi sağlayan bir haberleşme istasyonuydu. hatırlarsanız, benjamin linus bu istasyon sayesinde richard'ı aracı kılarak juliet'e kardeşini ve yeğenini göstermişti.
the staff / personel istasyonu: bu istasyonun amacı, tıbbi deneyler yapmak ve sağlık hizmeti sağlamaktı. dharma girişimi'nin tıbbi araştırmaları bu istasyonda yürütülüyordu.
the hydra / hydra istasyonu: bu istasyonun amacı, hayvanlar üzerinde biyolojik ve genetik deneyler yapmaktı. bu istasyon, adadaki hayvanlarla ve doğayla ilgili deneylerin yürütüldüğü yerdi.
the orchid / orkide istasyonu: bu istasyonun amacı, zaman ve uzay üzerine deneyler yapmaktı. bu istasyon, adanın gizemli zaman akışını ve elektromanyetik enerjiyi kontrol etmek için kullanılıyordu. ayrıca zaman yolculuğu ve boyutlar arası geçişlerle ilgili deneylerin yapıldığı bir yerdi.
the looking glass / dalgakıran istasyonu: su altında bulunan bu istasyon, adanın güvenliğini sağlamak ve dış dünyayla iletişimi kontrol etmek için kullanılıyordu. ayrıca benjamin linus tarafından adadan gönderilen her türlü sinyali engelleme amacıyla kullanıldı, bu istasyon sayesinde kazazedelerimizin gönderdiği yardım sinyalleri kimseye ulaşmıyordu. charlie peace tarafından etkisiz hale getirildi ve kalbimizi yaralayan meşhur replik not penny's boat bu istasyonda kullanıldı, charlie'nin mezarı oldu.
the tempest / fırtına istasyonu: bu istasyonun amacı, kimyasal deneyler yapmaktı. bu istasyon, adanın atmosferine yayılan kimyasal maddeler üzerinde çalışmak için kurulmuştu.
dharma girişimi'nin sonu
girişimin sonu, adada "diğerleri / the others" olarak bilinen gruplarla olan çatışmalar sonucunda geldi. "temizlik" adı verilen bir olay sırasında, the others mensupları, benjamin linus'u kullanarak dharma girişimi'nin üyelerini öldürdü ve istasyonların kontrolünü ele geçirdi. hatta benjamin linus, dharma girişimi üyesi olan kendi babasını da öldürdü ve the others'ın yeni lideri oldu.