green river killer olarak bilinen ve 20 sene boyunca seattle polisini alt üst etmiş bir seri katil gary ridgway. 1982-1998 yılları arasında 49 kadını öldürdüğünü itiraf etmiştir, itiraf ettiğinden de fazla kadın öldürdüğü iddia edilmektedir. sorgusu sırasında cesetleri nerelere gömdüğünü veya attığını gayet iyi hatırlamakta olan bu zat, nedense kadınların görünüşünü ve cesetlerin tam sayısını hatırlamakta zorlanıyormuş.

gary'nin yakalanması için 1982-1991 yılları arasında 15 milyon dolar harcanmış ancak iki-üç sefer yeniden yapılanan özel ekip başarılı olamamıştır. genelde cesetleri tam gömmeyip ortalarda bırakması, bir kısımını çöpe atması; kurbanlarını hiç önemsemediği, onları değersiz bir varlık olarak görmesinden kaynaklanır. dinine bağlı, hayat kadınlarından nefret eden ancak seks hastası bir adam gary. büyük olasılıkla tatmin olduktan sonra geriye sadece nefreti kalıyordu. bir başka ünlü seri katil ted bundy, ekibin başındaki bop keppel'a katil hakkında görüş bildirerek yardımcı olmuştur.

2001'de yakalanması tamamen dna ve teknolojinin yardımıyla oluyor. green river cinayetlerini çözmeye çalışan özel dedektif dave reichert, içinde kalan bu dosyayı, yapılacak bir şey olup olmadığını kontrol etmek için yeniden gündeme alır. bütün deliler ve maktullerden alınan dna örnekleri o dönem göz altına alınan şüpheliler ile karşılaştırılır ve kurbanların çoğundan alınan örnekler gary'nin sperm örneği ile uyuşur 

20 yıl sonra katil şüphe götürmez şekilde önlerindeydi. yakın çevresinden alınan bilgiye göre gary, hayat kadınlarına karşı saplantılıydı; onları hem çok arzuluyor, hem de nefret ediyordu. cinayetleri işlerken boyacı olan gary, yakalandığında bir bilgisayar firmasında çalışıyordu. 1977 model siyah ford f150 kamyoneti bazı görgü tanıkları tarafından teşhis edilmiş, kayıt altına alınmıştı.

5 kasım 2003'teki duruşmasında 48 kadını öldürdüğünü itiraf etti. bu itiraf onu washington yasalarına göre idamdan kurtardı. kurban yakınları bunu hiç hazmedemedi.

gary'nin profili psikologlarca tipik psikopat olarak çizildi. kurbanları ile asla empati kurmayan, onların yaşamasını gereksiz bulan, öldürülmesinde herhangi bir trajik taraf görmeyen bir katil. isimlerini asla öğrenmemiş ya da unutmuş. onları birer birey değil, birer olay olarak hatırlamış. ifadesinde şöyle demiş: kurbanlarımı fahişelerden seçtim çünkü onlardan nefret ediyordum ve seks karşılığı ödeme yapmak istemiyordum. hem onları kamyonete almak da çok kolay. kimilerini evimde kimilerini kamyonetimde, kimilerini olay yerinde öldürdüm. fahişeleri öldürdüm çünkü yakalanmadan pek çoğunu öldürebileceğimi biliyordum.

çift kişilikli biri. dexter'daki gibi içinde bir karanlık yolcu taşıyor. normal hayatta sahip olmadığı güce o anlarda sahip oluyor. kurbanına tecavüz edip cinsel açlığını bastırıyor, ardından da nefret ettiği hayat kadınlarını öldürüyor. hatta zaman zaman parçalarını birbirlerine karıştırıp sağ sola atıyordu. orgazm sonrası pişmanlık hissi onda nefrete dönüyordu.

Kurbanlarını Kafalarına Çivi Çakarak Öldüren Seri Katil: Süleyman Aktaş