TARİH 10 Temmuz 2017
293b OKUNMA     1542 PAYLAŞIM

1958'de Ara Güler'in Yolunu Kaybetmesi Üzerine Tesadüfen Bulduğu Antik Şehir: Afrodisias

UNESCO, Aydın Karacasu'da bulunan Afrodisias Arkeolojik Alanı'nı kalıcı olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne aldı. Biz de bu vesileyle bu güzel antik kentten bahsetmek istedik.
Fotoğraf: Tunç Tezel


Öncelikle Ara Güler burayı nasıl keşfetti?

antik kentin keşfi, menderes dönemi bölgedeki bir baraj inşaatının açılışıyla ilgili fotoğraf temini için ara güler'in bölgeye gelip önce kendisine eşlik eden belediye şöförüyle mesai aşımından dolayı kavga etmesi, geceyi geçirmek için bir köye sığınmaları, köy kahvesindeki insanların binlerce yıllık sütün başlarının üzerinde pişpirik oynamasının dikkatini çekmesiyle başlar.


ardından bölgeyi araştıracak adam arar bulamaz, eşinin tercümesiyle birkaç yurtdışı dergiye yollar fotoğrafları, yabancı basının ilgisi ve bilgi istemesiyle, son çare istanbul arkeoloji müzesi müdürüne giden ara güler'e kenan erim tavsiye edilir. ve olaylar gelişir..

kaynak: ara güler'in "ölmeden önce sağlam bir kayda geçmesini" istemesiyle kendi anlatımı / aktaran: çoşkun aral. yayım: özel gösterim-82 / iz tv


Afrodisias'ta kimler yaşıyordu?

kent adını, aşk ve güzellik tanrıçası aphrodite'den almıştır. aphrodisias ismi ilk olarak m.ö. 2.yy da kullanılmaya başlanmıştır. kent daha önce başka adlarla anılıyordu. kullanılan isimler sırasıyla ;

lelegonpolis, megapolis, ninoi, aphrodisias, kayra, geyre.

yerleşim geç neolitik çağa kadar uzanmaktadır. akropolde ve pekmeztepede yapılan kazılar neticesinde, iki köyün varlığı kanıtlanmıştır. m.ö. ii yy da roma egemenliğinin güçlenmesiyle, kent kutsal yöre olarak önem kazanmış ve aphrodisias ismini almıştır.


kazılarda ortaya çıkarılan tiyatronun sahne yapısının duvarlarındaki yazılarda, caesar'ın, aphrodite'e hediye ettiği altın bir eros heykelinden söz edilmektedir. dolayısıyla caesar kente gelmiş, tanrıçaya sadakatini sunmuştur.

i.ö. 44 yılında caesar'ın öldürülmesinden sonra katillerin yandaşlarından olan labienus'ce adamları kenti ele geçirip talan etmişlerdir.

i. ve iii. yy arası buradaki heykeltraşlık okulunun ünü her yere yayılmıştır. salbakos'dan ( babadağ) çıkartılan mermerler, burada işlenip birçok yerden gelen siparişleri karşılamaya çalışıyordu.


aphrodisias birçok eyaletin başkentliğini yaptı. roma'nın bölünmesiyle kentin kaderi önce doğu roma, daha sonrada bizans'ın eline kaldı.

iv. yy da hristiyanlığın yayılması burada bir piskoposluk merkezinin kurulmasını sağlamış fakat kökleri çok eskilere dayanan pagan kültürünü yok edememiştir. ilk iki hristiyan azizi burada şehit edilmiştir ama her şeye rağmen paganizm etkisi sürdürmüştür.

kent, 350 ve 360 lı yıllarda tıpkı komşu kent efes gibi ciddi depremlerle sarsılmıştır.


Ziyaret eden bir Sözlük yazarının gözünden Afrodisias

onca gördüğüm antik kent arasında en etkileyicilerinden.. ayırt edici yönlerinden en önemlisi küçücük bir tepenin ardından aniden karşınıza çıkan ve halen tüm görkemi ile ayakta duran, devasa stadyum.. stadyuma giriş kısımları, seyirci kısımları tamamen ayakta ve aşağıya indiğinizde büyü artarak devam ediyor. bir diğeri hamam yapısı. hamam kısmı hem çok büyük hem çok iyi korunmuş hem de havuzların ve havuz başındaki heykellerin mermer işçiliği inanılmaz etkileyici. o anda binlerce yıl öncesine gidip o havuzun üstünü kapatıp, kendisini sıcacık mermer havuzun içinde devasa heykellere karşı dinlenirken hayal etmeden geçen yoktur sanırım... 


bir diğeri kent meclisi idi.. etkileyici tarafı çok iyi korunmuş olması: giriş kısım, tek tek odalar, girişteki heykeller, meclis toplantı kısmı çok iyi korunmuş.. son olarak da gördüğüm en büyük pazar yerinin burada olduğunu belirtmeli,, kenar kısımdaki sütunların halen ayakta olması, ortadaki büyük havuzun net bir şekilde seçilebilmesi hayal kurmanızı o kadar kolaylaştırıyor ki.. hayal gücünüze en az ihtiyaç duyacağınız, mevcut verilerin görece çok daha yeterli olduğu antik kent...


ha kent girişindeki muhteşem müzesi, 1950'lerden kalma hikayesinin fotoğraflandığı eski yapı fotoğraf evi, ömrünü bu kente adamış "aphrodisias emekçisi" diyebileceğim prof. kenan erim için özel oluşturulan kısım ve oradaki kazı giysilerinden tutun da birçok özel eşyasını görebileceğiniz özel salon, sonra kentin "mucidi" prof. kenan erim'in mezarının afrodit tapınağı tören kapısının hemen yanı başında görülmesi üzerine yaşanan duygu seli hep birlikte değerlendirildiğinde ilk üçte yeri olan antik kent...