Altay Türklerinin En Eski Destanlarından Biri: Maaday Kara

Güney Sibirya'da yaşayan Altay Türklerinin en eski destanlarından biri olan Maaday Kara destanının özeti.
Altay Türklerinin En Eski Destanlarından Biri: Maaday Kara

şamanist düşünce çerçevesinde maaday kara ve oğlu kögüdey mergen’in maceralarını anlatan altay destanıdır maaday kara. 7739 mısralık bir destanı özetlemek çok kolay olmasa da olaylar kısaca şöyle:

maaday kara, altay diyarında huzur ve barış içinde yaşayan bir obanın beyidir. ne var ki yaşlanmış ve eski gücünü kaybetmiştir. bir gün uzun bir uykuya yattığı sırada kötü karakterimiz kara kula, fırsattan istifade maaday kara’nın ülkesini yağmalamak için yola çıkar. (bu kara kula’nın karısı da erlik’in kızı abram moos kara taacı, çok kötü çok.)

maaday kara uyanıp olanları öğrenince malını mülkünü, halkını toparlar ve bu arada bir de oğlu olduğunu öğrenir. maaday kara çocuğu alıp atam dediği kayın ağaçlarıyla kaplı dağlara götürüp bırakır. (çocuğu terk etmiyor, düşmandan korumak için en güvendiği yere götürüyor) nihayet kara kula, maaday kara’nın ülkesine ulaşınca taş üstünde taş bırakmaz ve bütün halkı esir alıp kendi ülkesine götürür. bu kara kula’nın ülkesine gidiş sırasında bir boz kısrak kaçarak geri döner. (bu geri dönüş sırasında yedi engel aşıyor ki şamanların yolculuğuna gönderme var burada ve tahmin edebileceğiniz gibi ilerde kögüdey mergen’in atı olacak.)

kara kula çok uğraşmasına rağmen atı yakalayamaz ve her yere atın öldürülmesi için talimat verip ülkesine döner. altay’a geri dönen boz kısrak, bir gök ineğe dönüşerek böğürmeye başlar ve altay’ın ruhu uyanarak yaşlı bir kadın olarak ortaya çıkar. yaşlı kadın çocuğu bulup ineğin sütüyle besler. gel zaman git zaman çocuk büyür inek de tekrar kısrağa dönüşür. anasının, babasının ve halkının başına gelenleri öğrenip onları kurtarmak için yollara düşer.

bir sürü engeli aşıp (çok zorlu engeller bunlar, zehirli denizleri falan geçiyor) hem halkını kurtarır hem de kara kula’nın üç kuşak göğün derinliklerindeki üç maraldan birinin karnında altın kutu içinde iki bıldırcın yavrusu şeklinde saklı ruhunu bulup öldürür. kara kula’nın karısıyla halkını da yeraltına gönderir. neticede ülkelerine dönüp yeniden eski mutlu, huzurlu yaşamlarına kavuşurlar.

(bundan sonra destanın ikinci bölümü başlar)

kögüdey mergen, ay kağan’ın kızı altın küskü ile evlenmek için yeniden yollara düşer. (destanlarda çokça gördüğümüz evlilik için yolculuğa çıkma motifi maaday kara’da da var zira eski türklerde kan yakınlığı olanlarla yani akrabalarla evlilik yoktur. mal mülk dağılmasın diye yapılan akraba evlilikleri türklerde çok sonraları ortaya çıkmış.) dolayısıyla kahraman da evlenmek için uzaklara gider ve yolculuk sırasında da başına gelmeyen kalmaz. (bu arada, kızın adı altın küskü, altın ayna demek, ben diyeyim de.)

tabii bu zorluklarla ve mücadelelerle geçen yolculuk aynı zamanda kahramanın kendini kanıtladığı bir sınavdır. ay kağan’ın kızını evlendireceği bahadırı seçmek için düzenlediği bütün yarışmaları kazanır. (adaylardan biri de erlik’in oğlu. yani kara kula’nın karısı abram moos kara taacı’nın kardeşi. onlar da abla kardeş bi dolu kötülük yapıyor.) neticede kögüdey merden, altın küskü’yü de alarak altay diyarına geri dönüp düğün dernek yapar.

tam her şey yoluna girmişken bu sefer de kögüdey mergen’in anasıyla babası ölür. onları diriltmek için uğraşır ama başaramaz. ‘en iyisi kendim gidip getireyim, zaten erlik’le de görülecek hesabım vardı’ deyip atına atlayıp yeraltına gider. (o kadar basit evet, tek yapması gereken atını tersten eyerlemek. malum öte tarafta her şey ters. 


yeraltına inen kögüdey mergen, erlik’i ve adamlarını öldürüp anasıyla babasını ve oradaki iyi insanları (kötüleri bırakıyor ama) kurtarır. iç içe geçmiş pek çok olay anlatılmasına rağmen aslında destanın odak noktası bu ölümsüzlük arayışıdır ki malum türk destanlarında çok karşılaşırız bu temayla. ve en sonunda, ülkesini bolluk berekete kavuşturan kögüdey mergen karısıyla birlikte gökyüzüne yükselip yıldız olur. (e kozmogoniyle mitoloji iç içe zaten)

“maaday kara destanı’nda, maaday kara, "kara dağ, bana ata oldu" diyerek atasının dağ olduğuna dikkat çeker.”


okuma yapılan ve yararlanılan kaynaklar:
necati gültepe - türk mitolojisi
selahaddin bekki - altay-türk destancılık geleneği ve maaday-kara destanı