Adolf Hitler'in Hayalini Kurduğu Devasa Şehir Planı: Welthauptstadt Germania

welthauptstadt germania, adolf hitler ve baş mimarı albert speer’in hayalini kurduğu devasa bir şehir planıydı. eğer ikinci dünya savaşı’nı almanya kazansaydı, berlin tamamen yeniden inşa edilerek dünya üzerindeki en büyük ve en görkemli başkent olacaktı. devasa yapılar, anıtsal caddeler ve roma imparatorluğu'nu anımsatan bir düzen sağlanacaktı. savaşın seyrinden ötürü hiçbir zaman tam anlamıyla hayata geçirilemedi.

hitler'in hayal ettiği şehir, sadece almanya’nın değil, tüm dünyanın merkezi olacaktı. projenin adı welthauptstadt germania ya da türkçesiyle dünya başkenti germania olarak belirlenmişti. savaşı almanya kazansaydı, berlin yeniden inşa edilecek ve insanlık tarihindeki en büyük şehirlerden biri hâline gelecekti. hitler’in aklındaki büyük ideallerden biri, dünya üzerindeki en büyük ve en güçlü devletin başında olmaktı. onun gözünde almanya, sadece avrupa'nın değil, tüm dünyanın lideri olmalıydı. bunun için, bir dünya başkenti gerekiyordu. berlin zaten almanya’nın başkentiydi, ancak hitler ve baş mimarı albert speer için yeterince büyük ve ihtişamlı değildi. roma ve paris gibi şehirlerin yanında berlin oldukça sönük kalıyordu. hitler, germania projesiyle berlin’i roma’dan bile daha ihtişamlı hâle getirmeyi planlıyordu. onun gözünde roma, antik çağ’ın en büyük başkentiydi; ama artık yeni bir dünya düzeni gelmeliydi ve bu düzenin kalbi germania olmalıydı. hitler, bu şehri inşa ederek sadece dünyaya bir mesaj vermek ve aynı zamanda alman halkına da drittes reich’in sonsuz olacağını göstermek istiyordu.

germania’nın tasarımı, devasa yapılar ve aşırı abartılı bir şehir düzeni üzerine kuruluydu. albert speer’in planladığı şehir, roma ve paris gibi şehirleri geride bırakacak büyüklükte olmalıydı.

bu bina, welthauptstadt germania’nın en büyük ve en iddialı yapılarından biri olacaktı. hitler’in özellikle üstüne düştüğü bu yapı, pantheon’dan bile 16 kat büyük olarak tasarlanmıştı. kubbesi o kadar büyüktü ki içeride toplanan kalabalığın nefesiyle içerde nem oluşacağı hesaplanıyordu. yaklaşık 180 metre yüksekliğinde ve 250 bin kişilik kapasiteye sahip olması planlanan bu yapı, hitler’in yeni dünya düzeninin sembolü olacaktı.

berlin’in ortasından geçecek olan bu devasa cadde, yaklaşık 50 kilometre uzunluğunda olacaktı. hitler, paris’in şanzelize bulvarı'ndan bile daha görkemli bir cadde hayal ediyordu. caddenin her iki tarafında devasa nazi binaları, anıtlar ve askerî yapılar olacaktı.

hitler, fransa’nın meşhur arc de triomphe (zafer takı) anıtını küçümsüyordu. germania’daki zafer takı ise, paris’tekinden tam 49 kat büyük olacaktı. hitler, bu anıtın altına birinci dünya savaşı'nda ölen 2 milyondan fazla alman askerinin ismini yazdırmayı planlıyordu.

almanya’nın parlamento binası olan reichstag, germania’nın bir parçası olarak daha ihtişamlı bir hale getirilecekti. nazi bayrakları ve hitler’in portreleriyle süslenerek bir hükümet binasından çok, bir imparatorluk merkezi gibi olacaktı.

dünya başkenti olan bir şehir için büyük bir ulaşım merkezi şarttı. germania’nın tren istasyonu o kadar büyük olacaktı ki, aynı anda binlerce tren buraya girip çıkabilecekti. nazi almanyası’nın dünyanın her yerini kontrol etmesi planlandığı için, istasyonun berlin’i tüm kıtalarla bağlayan bir merkez haline getirmesi hedefleniyordu.

hitler için germania sadece bir şehir değildi, aynı zamanda nazilerin üstün ırk ideolojisini somutlaştıran bir projeydi. ona göre bu şehir, aryan ırkının üstünlüğünü dünyaya kanıtlayacak bir anıt olmalıydı. hitler, speer ile yaptığı görüşmelerde sık sık roma imparatorluğu’na hayranlığını dile getiriyordu. ancak roma’yı geride bırakmak istiyordu. germania’nın inşası için büyük bir sorun vardı: şehirde yaşayan insanlar. yeni yollar ve binalar inşa edebilmek için berlin’de yaşayan yüzbinlerce insanın evlerinden zorla çıkarılması planlanıyordu. savaşın devam ettiği yıllarda yahudi halkı ve diğer istenmeyen grupların toplama kamplarına gönderilmesi ve berlin’in saflaştırılması da bu şehir planına dolaylı yoldan hizmet ediyordu.

germania’nın inşasına savaş başlamadan önce küçük çapta başlanmıştı. ancak projenin tamamen hayata geçmesi için almanya’nın savaşı kazanması şarttı. savaşın gidişatı değiştikçe ve almanya mağlubiyete doğru sürüklendikçe, bu proje de rafa kaldırıldı. 1943’ten sonra, berlin yoğun bombardımana uğradı ve kaynaklar tamamen cepheye yönlendirildi. savaş sona erdiğinde berlin harabeye dönmüştü ve germania bir hayal olarak kaldı.

hitler'in ölümüyle birlikte proje tamamen tarihe karıştı.