6 Aydır Doha'da Yaşayan Birinden: Katar'da Yaşamanın Artıları ve Eksileri
ilk bölüm: katar'daki ilk 1 ay izlenimlerim
türkiye’de güzel bir işim vardı ama malum nedenden dolayı arkadaşlarımı, ailerimi ve rahat hayatımı bırakıp katar’dan gelen bir teklifi değerlendirdim ve eski sektörüme geri dönüş yaptım. tecrübelerimden yola çıkarak katar'ın artılarını ve eksilerini sıralayacağım.
artıları
1. herkes ingilizce biliyor. mavi yakasından tutun da yerel halkına kadar herkes ingilizce anlıyor ve konuşuyor. ancak belirtmem gerekir ki mavi yakanın ingilizcesini anlamaya çalışırken bazen cidden zorluk çekiliyor.
2. ülke gerçekten varlıklı. yani bunu her yerde hissediyorsunuz. arabalar, gökdelenler, mekanlar vs. ancak bu demek değil ki çok para harcamanız gerekiyor. eğer siz lüks araba almak, iyi mekanlara gitmek istemiyorsanız, çok cüzi miktarlarda günlük hayatınızı sürdürebilirsiniz.
3. ulaşım inanılmaz ucuz. özellikle uber ile yaptığınız yolculuklarda çok komik paralar ödüyorsunuz. havalimanında şehir merkezine 20-25 riyal (120 tl) gibi komik paralara yolculuk yapabiliyorsunuz.
4. türkiye’de pahalı olan bazı mallar burada nispeten daha ucuz. özellikle elektronik ürünler, arabalar, gıda ürünleri maaşınıza kıyasladığınızda çok ucuz kalıyor. 2-3 maaşımla sıfır güzel bir araba alabiliyorum. 10-15 riyale (75 tl) marketten biftek alabiliyorsunuz. türkiye’de maaşımla bir iphone 13 alabilirken, burada 8 tane alabiliyorum.
5. dünyanın her yerinden gelen insanları burada bulabilirsiniz. bununla birlikte belirtmekte fayda var; asya kıtasından gelenler çoğunlukta. batıdan gelenler ise daha çok beyaz yaka işlerinde çalışıyorlar.
6. ülke bayağı güvenli ve herkes sakin. yani geldim geleli bir siren, bir kavga, bir bağırışma bile duymadım. herkes sanki uyuşturulmuş gibi sakın ve olay çıkartmaktan çok uzak.
7. denizseverler için burası bulunmaz bir fırsat. zaten doha deniz kıyısında ve boylu boyunca şehir kıyıya kurulmuş. istediğinizde 10-15 dk içinde bir deniz kıyısına atabiliyorsunuz kendinizi.
8. trafik problemi yok denecek kadar az. şu an tüm şehir inşaat halinde olmasına rağmen en yoğun saatlerde bile trafikte takılı kalmadan yolculuk edebiliyorsunuz. ancak belirtmekte fayda var; özellikle şehir merkezinde çok fazla trafik ışığı var, dolayısıyla yolculuk süreniz uzuyor.
9. resmi işlemler kolay hallediliyor. benim için böyle oldu en azından. yani oturum izni almam iki hafta sürdü ve toplam 2 kuruma falan gitmem yeterli oldu.
eksileri
1. kira fiyatları çok yüksek. gelirinizin çok büyük kısmı buna gidiyor.
2. bazı insanların aksanları (özellikle mavi yaka) çok kötü. anlamak için çok çaba sarf etmeniz gerekiyor.
3. etkinlikler yok denecek kadar az. yani yine roof party'ler falan bulabilirsiniz ama bir müzik konseri, opera, tiyatro falan arıyorsunuz burada, yok. az değil bakın, direkt yok. varsa bile herhalde senede birkaç defa oluyor, bana denk gelmedi.
4. dünya kupası'ndan kaynaklı olarak şu an tüm şehir inşaat halinde. öyle böyle bir inşaat değil bu, yolda karşıdan karşıya geçmek için uber çağırıp 10 dk ilerideki bir sapaktan dönerek falan karşıya geçebiliyorsunuz. dünya kupası'ndan önce hepsi bitecek diyorlar, umarız öyle olur.
5. alkol erişimi kısıtlı. bunu illaki duymuşsunuzdur zaten ama öyle istediğiniz yerde içemiyorsunuz.
6. ülke paraya doymuş. bu şöyle bir eksi oluyor; insanlarda iş yapma/hizmet verme iştahı yok. mesela en basitinden emlakçılar hafta sonu komple, hafta içi 17:00’den sonra çalışmıyor. çoğu banka şubesi öğleden sonra kapalı vs.
7. kölelik sistemi halen geçerli burada. modern kölelik bu. özellikle ağır işleri yapan insanlar gerçekten çok düşük ücretlere çalışıyor. çok düşük ücretlere bu insanların etinden sütünden faydalanıyorlar. şöyle söyleyeyim; sıradan bir stüdyo dairenin kirası burada 7-8 bin riyal (39 bin tl) iken, tam zamanlı evinizde size hizmet edecek bir hizmetçiyi ayda 2 bin riyale (9900 tl) tutabiliyorsunuz.
ikinci bölüm: katar'daki 6. ay izlenimlerim
artık 6 ayı devirmiş bulunuyorum katar'da. bu süre zarfında negatif düşünceler, pozitif düşüncelerden daha fazla diyebilirim:
ekstra artıları
1. türkiye’ye para göndermek çok kolay. qnb üzerinden 1-2 saat içerisinde paranız türkiye’ye geçiyor. ama belirtmem gerekir; türkiye’den ne hikmetse bir türlü para gelmiyor, birkaç defa denedik ama her seferinde bir hata ile iade edildi tutar.
2. fena etkinlikler olmuyor. özellikle ekim-mayıs arasında oldukça outdoor event var ancak bunlar yeterince duyurulmuyor. kendi imkanlarınızla takip etmeniz lazım.
3. inşaatlar yavaş yavaş bitiyor ve altyapı oldukça yenilenmiş durumda. ancak ne yazık ki halen birçok yerde yoğun inşaat faliyetleri devam ediyor.
4. her türlü mutfağa erişiminiz mümkün. talabat’ta (buranın yemetsepeti) her türlü kültürden restoran bulabileceğiniz gibi, marketlerde de ithal tüm ürünler mevcut. örneğin; ben türkiye’den gelen pirinçleri ve bulgurları bulabiliyorum.
5. çok expat var. yani kısmen herkes sizin gibi buraya para kazanmaya gelmiş ve tek derdi bu. o yüzden herkesin deport edilme korkusu var ve en ufak şekilde kuralların dışına çıkmak istemiyorlar. kavga, trafik kural ihlali, kamu huzurunu bozan bilimum davranış oldukça az.
ekstra eksileri
1. yani bir ülkenin finansal sistemi ne kadar kötü olabilirse o kadar kötü. banka mobil uygulamaları çok işlevsiz ve arayüzü görenin gözleri kanar, öyle söyleyeyim. herhangi bir banka şubesine gittiğinizde kesinlikle ilgisiz ve bilgisiz insanlarla karşılaşırsınız. bir çek defteri ve bir kredi kartı almak için 8-9 defa bankaya gitmem gerekti, her gittiğimde yanlış işlemler yapıldı ve bilgi verildi. ya kartınız hazır şu şubeye gelin alın dediler, şubeye gittim, dediler ki: ‘’kartçı hanımefendi hasta bu şubeden 2 hafta kart veremeyeceğiz biz??’’ wtf?? türkiye’de böyle bir şey düşünebiliyor musunuz?
2. bazı resmi işlemler çok kolayken, bazı işlemler anlamsız zor. bir dosyayı onaylatmak için 9 saat sıra beklememek için başka bir şehire gittim örneğin.
3. hava inanılmaz sıcak. çok sıcak yani, öyle böyle değil. klima altında bir hayat yaşıyoruz.
4. havası tozlu ve pis. malum, etrafta çok yeşillik olmadığı ve her yer tozlu olduğu için dışarıda birkaç saat geçirdiğinizde boğaz ve geniz yanmasıyla eve dönüyorsunuz.
5. özgürlükçü olmayan bir toplum. yani gerçekten evden her çıkarken acaba bugün serbest olmayan bir şey yapabilir miyim korkusuyla evden çıkmak hoş değil. ayrıca basını takip etmek hiç içimden gelmiyor; bildiğin tüm basın atv haber gibi burada. ülkede olan olumsuz bir şeyi duyma şansınız yok.
6. arap kültürü. özellikle yerel halk çok tembel ve zevk/lüks düşkünü. bu yüzden buradaki yerellerle kaynaşma ihtimaliniz çok düşük. benim şimdiye kadar tanıştığım katarlı sayısı 5’i geçmez.
7. iş yapma kültürleri yok. yani şöyle ki, ülke buram buram fırsat kaynıyor. elinizi attığınız yerden para kazanabilirsiniz ama kimsede -yatırım yapabilecek olan kesimi kast ediyorum- yatırım iştahı, bir para kazanayım, daha yükseleyim derdi yok. bu yüzden hizmet sektörü kalitesiz, çoğu şeye erişim kısıtlı.
8. uçak biletleri pahalı. türkiye için konuşacak olursak aynı mesafe avrupa’ya gidişler düşünüldüğünde ne yazık ki katar’a – ‘dan olan uçuşlar daha pahalı.
9. herkes para kazanıp gitme derdinde. bu yüzden kimsenin yok sosyalleşeyim, yok bir event organize edeyim derdi yok. herkes hedefindeki miktarı en kısa sürede toplayıp kaçıp gitme derdinde.
10. inşaat, lanet olası inşaat. 6 aydır sabah 4’de başlayan gece 12’e kadar süren tüm şehrin adeta baştan sonra yeniden yapıldığı inşaatlar halen sürüyor. allah aşkına şu dünya kupası gelse de bitse şu inşaatlar artık.
11. kiralar artmaya devam ediyor. dünya kupası yaklaştıkça her geçen gün kiralar artıyor. herkes 4 gözle dünya kupasının bitmesini, kiraların düşmesini bekliyor.
son olarak
ben pişman değilim geldiğime. cidden türkiye’de birkaç hafta kaldıktan sonra buraya geldiğimde huzuru, sakinliği ve refahı buluyorum. ancak şunu unutmamak gerekiyor; burası dünyanın en refah ülkelerinden birisi, en gelişmiş değil.