500 TL'lik Banknotun Gerçekten Piyasaya Sürülme İhtimali Var mı?
yeni banknot türlerinin tedavüle çıkarılması kuşkusuz enflasyon ile ilişkilidir
bu konunun yeni yeni konuşulduğu 2014 civarında 500 tl'lik banknotun çıkarılmasının pek akla mantığa yatan yanı yoktu. çünkü daha en değerli banknot olan 200 tl bile yaygın kullanılmaz, gayrimenkul veya araba alım satımı haricinde öyle ha deyince her yerde görülmezdi. bunun sebebi, piyasa şartlarına göre halen lüzumsuz derecede değerli olmasıydı. 200 tl banknot ilk çıktığı dönemde; 2,5 tanesi, 5 yıl öncesinde ise 4 tanesi asgari ücrete denk geliyordu. yani orada burada, market alışverişinde falan göremezdiniz.
aradan geçen 5 senede enflasyonun artışı artık herkesçe kabul edilen bir gerçek. burada bunun sebeplerine falan girerek başka niyetler okumaya veya okutmaya çalışmayacağım. derdimiz sebeple değil, sonuçla olmalı:
basitçe incelemek gerekirse; bir ekonomide yeni bir paranın basılmasının gerekip gerekmediğini anlamak için hem banknot hem de madeni paraların en büyüklerinin dolaşım sıklığına ve en küçüklerinin alım gücüne bakmak gerekir.
evet, aradan geçen yıllar içinde (özellikle son 1 yıl) 200 tl'lik banknotlar dolaşımda eskisinden daha sık görülür olmuş ve fakat halen daha 500 tl gibi daha yüksek değerli bir banknotun basılmasını gerektirecek boyutta "ele ayağa" düşmemiştir. bunu en iyi asgari ücret ve ev kiralarından anlayabiliriz. 200'lük banknot şu an asgari ücretin 10'da biri ve ne kadar değer kaybı yaşasa da halen dolaşımda tabana yayılmadı. ne zamanki asgari ücret 4000'e, taşra şehirlerindeki orta halli evlerin kirası 2000'e dayanır, işte o zaman 500 tl'lik banknot gerçekten gerekli olur. lakin şu an için yakın gelecekte böyle bir durum gözükmemekte. bunun haricinde en küçük banknot olan kağıt 5 tl'lerin alım gücü gözle görülür şekilde düşmüştür.
madenilerde ise, 1 tl'nin alım gücü (ekmeğin fiyatından anlayabileceğiniz üzere) kalmamış olup; ilk çıktığında bile esamesi okunmayan 1 kuruş bir yana, 5 hatta 10 kuruşlar bile dolaşımda kalmayacak kadar değersizleşmiştir. şüphesiz ki, dolaşıma girmeyip evlerin kenarında köşesinde kalan madeni paralar makro anlamda devlet hazinesine külfetten başka bir şey olmamaktadır.
sonuç olarak yukarıda belirttiğim gibi, 500 tl'lik banknot henüz gereksiz olsa da; 1, 5 ve 10 kuruşların tedavülden kalkıp yerine madeni 2,5 ve 5 liraların tedavüle sokulması ve tabi ki kağıt 5 liraların da tarihe karışması şu an için en uygunudur.
500 tl'lik banknotun çıkması yakındır
yürüyedur koca yürekli türk ekonomisi, sayende paramız daha büyük sayılara ulaşacak. dünyanın en büyük para birimine ulaşacağız inşallah. ülkemizi ve milletimizi kıskanacaklar. bizi parçalayamayacaklar.
tarihimizdeki belki de en başarılı merkez bankası başkanımız diyebileceğimiz, halihazırda da iyi parti genel başkan yardımcısı olan durmuş yılmaz, 500 tl'lik kupüre ilişkin bir tivit attı.
usta, gönderdiği tivitte, "yanıt yazan ardaşların da belirttiği üzere, yaşanan bunca tecrübeden ve üstlenilen onca maliyeten ders çıkarıp enflasyonu kontrol edip paramızın itibarını sağlayamadık. enflasyon ve dolarizasyonun olduğu ortamda er veya geç büyük küpür kaçınılmaz olur" ifadesini kullandı. (imla hatalarına dokunmadım)
öte yandan, diğer ekonomistlerden de olayı zenginleştiren açıklamalar geliyor.
bir başka ekonomi üstadı uğur gürses, cüneyt toros isimli bir üstadın 500 tl'lik kupüre ilişkin sorduğu soruya "enflasyonu kontrol edemeyen her yerde, dolarizasyon olan her yerde kaçınılmaz olarak bir büyük kupür çıkar" şeklinde yanıt verdi:
aynı soru hakkında, kendisine sorulmamış olsa da bir başka üstadımız burak arzova, "bana sormamışsınız ama dayanamayıp cevap vereyim. kayıtdışılığı daha da artırır. büyük miktarda paranın kolay taşınmasına imkan tanıdığı için" ifadelerini kullandı:
burak hocam, buradan size sesleniyorum. doğru, size sorulmamış olabilir ancak bilgilendirdiğiniz için ben buradan özellikle teşekkür ederim. sizler bu ülkenin değerisiniz, her bir ifadeniz çok kıymetli.
iki tane bilgiyi de biz verelim. bunlardan ilki burak hoca'nın yanıtı üzerinden olsun.
1) bunları okuduktan sonra aklınıza şu sorunun gelmesi gerekir: e madem öyle dolarda niye 100'den yüksek kupür ya da banknot yok?
işte burak arzova'nın yanıtındaki husus burada çok önemli. dolar dünya parası olduğu için, kayıt dışında da, örneğin uyuşturucu ticaretinde de bu para kullanılıyor. dolayısıyla kara para, bankacılık sistemine, yani kayda giremiyor. girdirmeye çalışan faaliyete 'kara para aklama' (money laundering), bununla mücadeleye 'kara paranın aklanmasıyla mücadele' deniyor. karaparanın aklanmasının önlenmesine (...) dair kanunumuz bilem var. hatırlayın, breaking bad'de walter white parayı hep elden almıyor muydu? depoda walter'ın skyler ile devasa para yığınına baktığı sahneye bir gidelim hemen şuradan:
bir noktada saklayacak yer dahi kalmıyor yani. aynısı pablo escobar için de geçerli. pablo escobar'ın yakacak başka bir şey bulamayınca ısınırken dolar yaktığı geyiği meşhurdur. işte eğer siz 1000 dolar değerinde banknot çıkarırsanız, o vakit kayıt dışı ekonomide olanların işini kolaylaştırırsınız. o yüzden de hep 100 dolar var. amaç bu gibi kayıt dışına zorluk oluşturmak.
(bkz: skyler white'ın düzgün bir eş olduğu gerçeği)
2) kupür, kupon, kup gibi kelimeler nereden geliyor? farkındaysanız hep bir 'kup' kökü var ve işin arkasında hep 'kesmek'le alakalı bir işlem var.
evet, fransızca'da 'couper' ('kupe' diye okunur) 'kesmek' demek. kıyafet alırken söylenen "bunun kupu olmadı" dediğinizdeki kup, couper fiilinin isim hali olan une coupe'tur (ün kup) ve 'kesim' demektir. ya da arabalar için 'coupé' (kupe) denmesinin sebebi de 'kesilmiş' anlamına gelmesinden, bu da fiilin üçüncü hâli. hani dört kapı yerine iki kapı falan. öte yandan kupon kelimesi ya da kupür kelimeleri de bu couper'den gelir. banknot'ların aslında büyük rulo kağıtlara basıldığını, ardından kesildiğini de hatırlayın. ya da eski usül tahvillerin kuponlu ödemeleri olurdu, şu anda dijital olsa da yine kuponlu tahvil diye geçiyor. benzer bir husus, gazetelerin daha çok 2000'ler öncesindeki kuponlu hediyeleri için de geçerlidir. bir süre boyunca kuponu kesip, süre sonunda bayiye verdiğinde tencere-tava falan hediye ediyorlardı hatırlayacak olursanız. üstatların tivitlerindeki 'kupür' de buradan geliyor yani.
hadi bakalım, yeni 500'lük banknotumuz da şimdiden hayırlara vesile olsun inşallah.
tarihimizdeki 500 tl'lik banknotlar
1. emisyon döneminde 500 tl'lik banknotlar kahverengi ve sarı renkte olup tedavüle 5 aralık 1927'de girip tedavülden 15 aralık 1939 yılında çıkartılmıştır. paranın ön yüzünde sivas gökmedrese, arka yüzünde ise sivas şehrinden bir görünüm vardır. ana metin arapçadır.
2. emisyon döneminde 500 tl'lik banknotlar zeytuni yeşil renkte olup tedavüle 15 haziran 1939'da girip tedavülden 24 nisan 1946'da çıkmıştır. ön yüzünde ismet inönü portresi, arka yüzünde ise rumelihisarı'ndan bir görünüm vardır.
3. emisyon döneminde 500 tl'lik banknotlar zeytuni yeşil renkte olup tedavüle 24 nisan 1946'da girip tedavülden 15 nisan 1953'te kaldırılmıştır. paranın ön yüzünde ismet inönü portresi, arka yüzünde ise ankara sanat okulu'nda uygulamalı ders yapan öğrencilerin resmi vardır.
dördüncü emisyonda pas geçilmiştir.
beşinci emisyon döneminde 500 tl'lik banknotlar kahverenginde olup tedavüle 15 nisan 1953'te girmiş tedavülden 1 eylül 1976'da kalkışmıştır. paranın ön yüzünde atatürk portresi arka yüzünde ise istanbul sultan ahmet camii, dikilitaş ve hipodrom resmi vardır.
altıncı emisyon döneminde 500 tl'lik banknotlar zeytuni yeşil ve mavi renkte olup tedavüle 1 eylül 1971'de girip tedavülden 15 haziran 1984'te kaldırılmıştır. paranın ön yüzünde atatürk portresi, arka yüzünde ise istanbul üniversitesi girişinin resmi bulunmaktadır.
yedinci emisyon döneminde 500 tl'lik banknotlar mavi renkte olup tedavüle 1 temmuz 1983'te girp tedavülden 21 ağustos 1989'dan kaldırılmıştır. ön yüzünde atatürk portresi arka yüzünde ise izmir saat kulesi bulunmaktadır.
piyasadan kaldırıldığı 1989 yılından günümüze 25 yıl geçmiş. 26. yılında galiba tekrar merhaba diyeceğiz kendisine. ilk defa piyasadaki en yüksek değerli banknot olacak. çoğunlukla 1000 tl'nin arkasında ikincilikle yetinmiş hep. ayrıca hakkında bu kadar uzun yazı yazınca kendisi ile bir duygusal bağ oluştu gibi aramda.