1 Milyon Lira ile Arsa Almak mı, Borsaya Girmek mi Daha Mantıklı?
açılın, arsacı geldi
toprak yatırımına 18 yıl önce küçük küçük parseller alıp satarak başlayan ve o günden beri geçimini bu işi yaparak sağlayan bir abiniz olarak bu konuda söyleyecek bir kaç sözüm olduğunu düşünüyorum.
bu arada borsa hakkında hiçbir bilgim yok o yüzden bilmediğim bir konuyu boklamayacağım. mutlaka borsadan da çok iyi kazanan insanlar vardır ama bildiğim kadarıyla o mecrada birilerinin kazanması için birilerinin kaybetmesi gerekiyor.
küçük yatırımcı büyük yatırımcı fark etmeksizin herkesin aynı anda kazanabileceği tek yatırım toprak yatırımıdır. benim bu güne kadar aldığıma pişman olduğum ya da sattığıma pişman olmadığım tek bir toprak parçası olmadı. toprak alıp pişman olan kimseyi de görmedim. tabii bütün toprak yatırımları genel olarak arsa yatırımı olarak geçiyor ama asıl kazandıran yatırım tarla yatırımıdır.
bunun için de elbette asgari düzeyde de olsa bilgi sahibi olmak gerekir.
arsa nedir? tarla nedir? hisseli parsel nedir? çap nedir? muvafakatname nedir? bunları öğrenmeniz gerekir.
eskiden arazi yatırımını genelde köylüler ve esnaflar yapardı, sonra zamanlarda günden güne artan beyaz yakalı ve memur ilgisi görüyorum ve bu ilgi beni mutlu ediyor. hem bu başlıkta yazılan tavsiyelerin %80'e yakının arsa olması hem de son zamanlarda bana gelen yatırımcı profili artık okumuş yazmış aklı başında insanların da bu konuda bilinçlendiğini gösteriyor.
ben uzun yıllardır trakya'dan arazi alır satarım daha bir hafta önce kırklareli'nde satışa çıkardığım fiyatları 100 bin ile 250 bin lira arasında olan 170 adet parselin 3 günde satılması beni de hayrete düşürdü ve bu müşterilerin neredeyse tamamı beyaz yakalı ve memurdu.
toprak bir zenginleşme aracıdır ama aynı zamanda başlı başına bir değerdir. zenginleşirken işleyip tarım yapabileceğiniz, üzerine tinyhouse ya konteyner koyabileceğiniz, yarın istanbul'da deprem olursa kaçıp bir süre barınabileceğiniz mülkiyeti size ait olan bir alanınız olacak.
yahudiler her doğan çocuğun üstüne bir tapu yaparlarmış çünkü onlar toprağın değerini biliyorlar.
bugün hala türkiye'nin bazı bölgelerinde bir iphone parasına alabileceğiniz araziler var. yapın tapusunu çocuğunuzun üzerine 20 yaşına kadar dokunmayın. emin olun aldığınız telefonlardan, tabletlerden çok daha değerli bir hediye vermiş olacaksınız.
7 sene profesyonel olarak intraday trading, portföy yöneticiliği, yatırım uzmanlığı yaptım.
bu süre zarfında ülkenin en büyük kurumlarına bağlı çalıştım, çok farklı tarzda ve hacimde müşterilerim oldu. bunların içinde bir şekilde parayı edinmiş sıradan insanlar da vardı, maden sahibi, liman sahibi, istanbul'un bir kısmının sahibi insanlarda.
ben borsada, uzun vadede al-sat yaparak para kazanan, daimi kârda olan tek bir insan görmedim. bakın bu bilgi sabit. ben bir gecede müşterilerim adına milyon dolarlar da kazandım, yarım saatte 3.5 milyon dolar da sildim. nice dehalar gördüm, nice harika bakış acılarına sahip oldum ama al-sat yaparak düzenli bir gelire şahit olmadim.
borsa bir yatırım aracıdır. yatırım ise, temel olarak 'ihtiyacın' olan parayla yapılmaz. bu 'yatırımın' mantığına aykırı. ve 'yatırım' 5-10-15 dakikalık grafiklerle, 3-5-10 günlük sürelerle yapılmaz. bu şekilde yaparsanız, kaybedersiniz. çünkü birleşik kaplar prensibi :) borsayı 9 kişilik bir masa olarak düşünün. bu masanın kendi içinde bir hiyerarşisi var. ve tüm dünyada bu hiyerarşi şöyle işler:
1. siyasi erk sahipleri.
2. siyasi erk sahipleriyle yakın iliskidekiler.
3. borsaya kote şirket sahipleri.
4. güçlü sermaye sahipleri.
5. bağlantıları güçlü borsacilar.
6. iyi borsacilar.
7. kötü borsacilar.
8. borsada 'taksici' ya da 'berber' olarak tanimlanan, profesyonel olmayan küçük yatirimcilar. bunlar artık beyaz yaka diye tanimlanmaya başladı.
9. ise kategori dışıdır.
sandalyesi masadadır lakin kendisi uzaktan izler olup biteni. işte ona yatırımcı diyoruz. en kısa opsiyonu 5 yıldır. sakin ve soğukkanlıdır digerlerinin aksine. masada pasta aynı, pay değişkendir. 5-6-7 numaraların ömrü, 1-2-3-4-5 numaraların kararlarını tahmin etmekle geçer. bazıları ciddi bir başarı oranı yakalar. bazıları grafikleri sever bazıları matematiği. ancak, yaptıkları işin katma değeri olmadığından 10 yılda kazandıkları parayı bir akşam evlerinin bahçesinde barbekü yaparken 1 gecede kaybedebilirler.
bu cografyada krizler, siyasi kararlar hatta darbeler bir gecede ortaya çıkabilir ve tüm emeginizi hiçbir hatanız olmamasina rağmen tamamen rassal sebeplerle sizden alabilir. kaldıraçlar bu yüzden var :) 8 numara ise, doğal kaybedendir. :) matriks ekranına bakarken tansiyonu düşer genelde. :) 1-2-3-4 ise doğal kazanandır. çünkü grafiğe bakmaz, grafiği çizerler. :)
bu bakımdan, rica ediyorum sosyal medya şovlarına aldanmayın, iyi borsacı diye bir şey yoktur, olsaydı da inanın 'görünür' olmayı tercih etmezdi. :) özetle; borsa harika bir yatırım aracıdır ancak amacından sapıp anlık bir para kazanma aracı olarak kullanıldığında tamamen imkansız bir ihtimaldir. üzülürsünüz.
1950'lerde başlayan mülkiyetsizleştirme stratejisi bugün çok daha hissedilebilir düzeyde. barınma hakkı en temel ve haliyle genel/geçer olarak en çok talep gören/görecek temel insani ihtiyaç olmaya devam ediyor. bu dün boyle değildi, çünkü insanların toprakları vardı. şehirleşme ve beyaz hayaller bu toprakları insanların elinden alkışlar eşliğinde aldı. bugün böyle, yarın ise daha çok ihtiyaç göreceğini öngörmek zor değil. dünya nüfusunun gittiği yer ve tüm dünyayı etkisi altına alan anormal hızlı küreselleşme/göç dalgası malum.
size çok gözden kaçan ilginç bir bilgi vereyim :) 1950'den başlayıp, 10 yıllık periyotlarla günümüze kadar gelin, kıstas olarak da ülkemizi ele alalım. en çok değer kazanan enstrümanlara bakarsak, 'çoğu' periyotta sıralama şu şekildedir:
1. tarla.
2. arsa.
3. konut.
4. altın.
5. asgari ücret.
6. dolar.
düşünün o dillerden düşmeyen dolar, çoğu zaman asgari ücretin altında değer kazandı. :) yakın zamanda -popüler- küresel güç sahiplerinin çılgınlar gibi arsa topladığı haberlerini duyuyorsunuzdur. bill gates, jeff bezos vs.
https://www.bloomberght.com/…ak-sahibi-oldu-2272744
hatta geçenlerde bill gates'in arsa yatırımlarıyla alakalı bir soru sorulmuştu danışmanına sanırım, orada danışman hatırladığım kadarıyla şunu söylemişti:
"dolardaki zararımızı hedge etme amaçlı yatırımlar."
amerikalı bir milyarder için cesur bir çıkış :) toprak doğru analiz ve uzmanlıkla yaklaşıldığında iyi bir yatırımdır. kazandırma oranı borsayla muadildir. kaybetme oranı ise borsaya kıyasla çok daha azdır. krizlerde daha az etkilenir. bakım gerektirmez, kendi içinde tıpkı borsada olduğu gibi teknik detaylar barındırır bu anlamda iyi analiz edilmelidir ama insan reaksiyonlarina daha az negatif tepki verir.
tüm bunlar dışında; hayatta yapacağınız tüm yatırımlar ciddi emek, bilgi, birikim, cesaret ve zamanlanma gerektirir.
bu denklemin dışına çıktığınızda kaybedersiniz. ve elbette yazdıklarımın hiçbiri yatırım tavsiyesi değildir. zira anlattıklarımı biliyorum fakat neyi nasil anladığınızı bilmem çok mümkün değil. :)