50 Yaşına Merdiven Dayayan Aktör Leonardo DiCaprio'nun Kariyer Özeti
leonardo dicaprio... 11 kasım 1974'te doğmuş olan italyan/alman kökenli amerikalı sinema insanı.
dicaprio ilk kez beş yaşındayken romper room adlı çocuk televizyon programında rol aldı ve gençliğinde çok sayıda reklam ve eğitim filminde oynadı. 1990'da aralarında the new lassie ve roseanne'in de bulunduğu bir dizi televizyon programında rol almaya başladı ve 1991'de growing pains'de tekrar eden bir rol aldı. dicaprio o yıl ayrıca düşük bütçeli bir korku filmi olan critters 3'te ilk büyük ekran deneyimini yaşadı.
dicaprio'nun büyük çıkışı 1992 yılında, this boy's life (1993) filminde robert de niro ile birlikte oynamak için 400 adayı geride bırakmasıyla gerçekleşti.
dicaprio övgü dolu eleştiriler aldı ve bir sonraki filmi what's eating gilbert grape (1993) ile zihinsel engelli bir genci gerçekçi bir şekilde canlandırdığı için en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında akademi ödülü'ne aday gösterildi.
bunu, aralarında the basketball diaries (1995) ve şair arthur rimbaud'nun paul verlaine ile eşcinsel ilişkisine odaklanan total eclipse'in (1995) de bulunduğu birkaç bağımsız film izledi.
1990'ların ortalarında dicaprio daha ana akım filmlerle daha geniş bir izleyici kitlesinin ilgisini çekmeye başladı. klasik aşk hikayesinin modern bir yeniden anlatımı olan baz luhrmann'ın william shakespeare'in romeo + juliet (1996) filminde claire danes ile birlikte rol aldıktan sonra gençlerin sevgilisi haline geldi.
dicaprio 1997'de james cameron'ın epik filmi titanic'in gösterime girmesiyle uluslararası yıldızlığa adım attı. yakışıklılığı ve üst sınıftan bir yolcuya (kate winslet) aşık olan beş parasız sanatçı jack dawson'ı dokunaklı bir şekilde canlandırması, titanic'in gelmiş geçmiş en yüksek hasılat yapan filmlerden biri olmasına yardımcı oldu.
gişe rekorları kıran filmlerde ve diğer ana akım filmlerde oynaması için teklif yağmasına rağmen dicaprio bunun yerine kariyerini tanımlayan karmaşık karakterlerin yer aldığı rolleri benimsedi.
2000 yılında genç bir sırt çantalı gezginin cenneti arayışını anlatan karanlık bir film olan the beach'te rol aldı.
iki yıl sonra martin scorsese'nin 1800'lerin ortalarında new york'taki gangsterlerle ilgili bir dönem filmi olan gangs of new york'ta rol aldı.
o yıl ayrıca steven spielberg'in catch me ıf you can filminde tom hanks'in karşısında gerçek hayattaki dolandırıcı frank abagnale, jr. rolünde oynadı.
scorsese ile yeniden bir araya gelen dicaprio, the aviator (2004) filminde genç bir howard hughes'u canlandırdı ve bu filmle en iyi erkek oyuncu akademi ödülü'ne aday gösterildi.
dicaprio'nun sonraki çalışmaları arasında scorsese ile üçüncü işbirliği olan köstebek (the departed, 2006) ve kanlı elmas (blood diamond, 2006) yer aldı. her iki film de dicaprio'ya kariyerinin en iyi eleştirilerinden bazılarını kazandırdı ve son filmde canlandırdığı elmas kaçakçısı rolüyle oscar adaylığı kazandı.
2008'de ridley scott'ın body of lies filminde kaçak bir teröristin peşine düşen bir cia ajanı olarak rol aldı.
dicaprio, richard yates'in romanından uyarlanan ve 1950'lerin banliyösünde boğucu bir varoluşla alışılmadık arzularını uzlaştırmaya çalışan genç bir çifti anlatan revolutionary road'da (2008) winslet ile tekrar bir araya geldi.
bir sonraki filmi scorsese'nin shutter island'ında (2010) dicaprio yine unutulnaz bir performans sergiledi.
dicaprio daha sonra bilim kurgu gerilim filmi inception'da (2010) insanların rüyalarına sızabilen bir şirket casusu olarak ve biyografik film j. edgar'da (2011) uzun süredir fbi direktörü olan j. edgar hoover olarak rol aldı.
quentin tarantino'nun django unchained (2012) filminde dicaprio, antebellum mississippi'sinde köle çalıştıran bir plantasyon sahibi olarak manzarayı çiğnedi.
ardından, luhrmann'ın f. scott fitzgerald'ın the great gatsby'sinin 2013 tarihli şatafatlı uyarlamasında baş karakter olarak başka bir görkemli rolde yer aldı.
bu rol, scorsese'nin the wolf of wall street (2013) filminde müşterilerinden milyonlar dolandıran borsacı jordan belfort rolüyle yankılandı; film belfort'un 2007 tarihli aynı adlı anı kitabına dayanıyordu. dicaprio performansıyla dördüncü oscar adaylığını elde etti.
son olarak alejandro gonzalez inarritu'nun the revenant (2015) filmindeki rolüyle akademi ödülü kazandı; filmde, bir ayının saldırısı sonucu oğlunu öldüren ve ölüme terk eden arkadaşlarının ardından intikam arayışına giren mağdur bir kürk avcısını canlandırıyordu.
dört yıl sonra dicaprio, tarantino'nun once upon a time...in hollywood filminde başrol oynayarak beyazperdeye geri döndü.
yıkılmış bir aktör (dicaprio) ve onun 1969 los angeles'ındaki dublörünü (brad pitt) merkezine alan film, 2019'da cannes film festivalinde prömiyerini yaptığında ayakta alkışlandı ve dicaprio performansıyla daha sonra oyunculuk dalında altıncı oscar adaylığını kazandı.
daha sonra, dicaprio ve jennifer lawrence'ın dünya'yı yok edecek yaklaşan bir kuyruklu yıldız çarpması konusunda insanlığı uyarmaya çalışan astronomları canlandırdığı bir dram olan don't look up (2021) filminde rol aldı.
2023 yılında scorsese ve de niro ile 1920'lerde petrol zengini osage kabilesi üyelerinin gerçek hayattaki cinayetlerine dayanan killers of the flower moon için yeniden bir araya geldi. suç dramasının prömiyeri cannes film festivalinde yapıldı ve büyük beğeni topladı.
dicaprio, başta çevre sorunlarıyla ilgili olanlar olmak üzere bir dizi konuda aktif hale geldi. 2000 yılında dünya günü şenliklerine ev sahipliği yaptı ve abd başkanı bill clinton ile küresel ısınma üzerine bir televizyon özel programı için röportaj yaptı.
dicaprio 2004 yılında doğal kaynaklar savunma konseyi ve global green usa'nın yönetim kurullarına katıldı.
yazdığı ve anlattığı bir çevre belgeseli olan the 11th hour'un prömiyeri 2007'de cannes film festivalinde yapıldı.
daha sonra iklim değişikliğini tersine çevirme olasılığını ele alan ıce on fire (2019) adlı belgeselin yapımcılığını ve anlatıcılığını üstlendi.
Timothée Chalamet'in 28 Yıllık Hayatı İçin Oldukça Dolu Geçen Kariyerinin Özeti
