11 Ağustos 1999 Güneş Tutulmasını Görmüş Efsane Nesil

Dönem çocuklarının hayatlarında ilk kez şahit oldukları olaydı 11 Ağustos 1999 Güneş Tutulması. Eline koyu renkli ve şeffaf bi cisim bulan herkes güneş tutulmasını izlemek üzere sokaktaydı.
11 Ağustos 1999 Güneş Tutulmasını Görmüş Efsane Nesil

Tutulmayı izleme uğruna mucit olmuştuk

evde bulunan röntgen filmini aileye bölüştürerek tutulmayı izlemiştir.

nalbur'dan üzerinde "kripto" yazan kaynakçı camı almış nesildir.

evde bulduğun folyo benzeri yarı saydam bir şeyi, dandik bir güneş gözlüğü üzerine yapıştırıp, güneş tutulmasını seyrederek dahil olduğum efsane nesil. gazeteler, insanlar güneş tutulmasını seyretsin diye kartondan yapılmış aparatlar veriyorlardı.

ertesi gün çıplak gözle seyreden bazı kişilerin görme kaybı yaşadığına dair haberler yapılmıştı.

içinde bulunduğum nesil. 

ancak bizim maallede (evet, maalle) tam güneş tutulması olmadığı için biraz buruk geçmişti. camı islendirip güneş'e bakmıştık saatlerce. 

türk insanının bilimle en çok içli dışlı olduğuzamandı.

tubitakın tubitak oldugu zamanlar bilim cocuk dergisinin verdigi gunes tutulması gozlugu ile dahil olduğum nesildir.

iStock.com
Krizi fırsata çevirenler de vardı...

mahallemizin bakkalı röntgen filmlerinden gözlük yapıp satmıştı o gün, ticari zeka dediğimiz bu olsa gerek.

tam tutulma olduğu anda havanın ağustos ayı olmasına rağmen inanılmaz serinlediğini hisseden, sokak lambalarının yanmaya başladığını ve bir iki yıldızı görmeyi başarmış nesildir.

kasabadayım o zamanlar, tutulma sırasında bahçedeki tavuklar akşam oldu sanıp kümese doluşmuşlardı hiç unutmam, ortalık aydınlandığında gariplerim neye uğradığını şaşırdı tabi, horoz zaten mavi ekran.

yazlıktaydık, babam sağdı ve güneşe bakmak için ufak bir cam parçasını ateşte islemişti. ama asıl unutamayacağım görüntü, asma çardağınının arasından giren güneş ışıklarının yerde yüzlerce minik hilal gölgeleri oluşturmasıydı ve çok güzeldi.

Çıplak gözle bakmasaydık iyiydi.

koca bir nesil katarakt oldu

(bkz: 17 ağustos 1999) depremi ile hatırlanan nesildir.

bizzat sakarya' da izlemiştim tutulmayı. o gün çok sıkıcıydı, ve evdeyken çokta ürkmüştüm, zira gündüzde bu kadar karanlıkta kalmak açıkçası pek de iyi bir etki bırakmadı. sonra günler geçti, uyuduk ve çığlıklar ardı ardına koptu...