Ziyaret Edenlerin Bir Parçasını Bıraktığı Hayallerin Ülkesi: Uruguay
uruguay, arjantin ve brezilya arasında kalan ama kendine has bir kültür havzası oluşturmayı başarabilen küçük ülke. zengin bir ülke olmamasına rağmen nisbeten gelir adaletini sağlamayı başarabildikleri için, farklı havası hemen göze çarpıyor. diğer latin amerika ülkelerinden farklı olarak düzenli bir şehircilik anlayışları var, sokaklar tertemiz, insanlar sağlıklı ve mutlu.
şehircilik demişken bahsetmeden geçemeyeceğim; yine diğer latin amerika ülkelerinden farklı olarak, kolonyal dönem mimarinin izleri dikkatli bakan gözlerden kaçmasa da çok yoğun değil. onun yerine kendilerine has, oldukça güzel (tabii güzellik göreceli), modern tektipçiliğe boyun eğmeyen bir mimari tarz geliştirmişler. özellikle başkent montevideo gayet güzel dizayn edilmiş. gidilecek birçok müze, tarihi eser ve kilise var. yalnız yine diğer latin amerika ülkeleriyle kıyaslayacak olursak şehir kiliseye boğulmamış ve kiliseler daha sade dizayn edilmiş. inanan inancını kendi halinde yaşıyor. yine de birkaç büyük kiliseyi gidip görmekte fayda var.
montevideo'ya yolu düşenlere parkları gezmelerini muhakkak tavsiye ederim. bir çok par var şehirde ve yerleşim plamları çok hoş. aynı zamanda parklar birer sanat galerisi gibi. ülkenin ya da dünyanın tarihi/önemli simalarının büstleri veya heykelleri parkları süslüyor. bazı parklarda geleneksel murga dansını icra eden müzik ve dans grupları gösteri yapıyor. başkentte her köşe başında bir eğlenceye rastlayabilirsiniz. bu açıdan diğer latin amerika ülkeleriyle benzeşiyorlar.
uruguay'a gidecek olanlara, ocak sonu ve şubat başı gibi giderlerse, iki gün süren uruguay karnavalı'na (halk arasındaki adıyla llamabas) katılmalarını mutlaka tavsiye ederim. başkent montevideo'da gerçekleşen karnavalı şu yazımda detaylıca anlattım:
o yüzden burada atlıyorum. ama rio karnavalı'nı andıran bu etkinliğe dikkatinizi çekmek istedim.
birçok latin amerika ülkesinde olduğu gibi burada da kumar caiz ama her yer kumarhane kaynamıyor. gayet düzen altına alınmış ve bir kumar çılgınlığına izin verilmemiş. ama hayatımda gördüğüm en çılgın kumarbazı, ülkenin en önemli sayfiye yerlerinden punta del este'de gördüm.
punta del este, atlas okyanusu kıyısında, başkent montevideo'nun 140 km kuzeyinde, brezilya'ya yakın bir sayfiye şehri. ciddi bir turist yoğunluğu var ama diğer belli başlı turist çekim merkezlerinde olduğu gibi turistler henüz buraları mahvetmemiş. zannediyorum hükümet de buraları korumak için gayret gösteriyor. punta del este, esas olarak oldukça dar bir yarımada üzerine kurulmuş bir yerleşim yeri ve gerçekten çok güzel. gayet güzel kumsallar var ama her yerde denize girilemiyor çünkü bazı noktalar kayalık. ülkeye has mimarinin en nadide örneklerinden birkaçını burada görebilirsiniz. özellikle beyaz kireç evler benim favorim. malzemeyi tam olarak bilmiyorum ama bizim kerpiç evlerin bembeyaz halini düşünün.
başkentin batısında, bu sefer arjantin'e daha yakın olan colonia del sacramento ülkenin daha tarihi niteliğe sahip bir başka turistik yeri. buenos aires'in karşı yakasında kalan şehirden feribotla arjantin'e geçebilirsiniz. ücret 30 dolardan başlıyor. colonia del sacramento, portekiz imparatorluğu tarafından yerleşime açılmış ama daha sonra el değiştirmiş. arnavut kaldırımlı taş sokaklar gayet güzel ve otantik. uğramanızı tavsiye ederim. zaten arjantin'e geçmek gibi bir düşünceniz varsa zaten geleceksiniz.
ülke genel olarak hem brezilya hem de arjantin'e kıyasla biraz daha pahalı. şimdiye kadar gezdiğim tüm latin amerika ülkelerinden daha yüksek fiyatlar var ama gözünün korkmasın, istenirse belli limitlerde kalınabilir. hosteller nisbeten yüksek ücretli. genelde, 12 kişilik ranzalı odalar 15 dolardan başlıyor. özellikle karnaval zamanı fiyatlar tavan yapıyor. planınızı ona göre önceden yapmanızda fayda var. restoranlar gayet temiz. isteyene alkolsüz ve vejetaryen menüler sunuluyor. bir öğün yemek ortalama 10 dolar. daha ucuz olabilir belki, aranırsa bulunabilir ama güvenilir olur mu emin değilim. yorum yapamayacağım. hostel'de kendiniz pişirirseniz daha ucuza gelecektir. taksiler yine aynı şekilde göreceli olarak biraz pahalı. uber kullanmak daha avantajlı olacaktır. yahut yürüyebilirsiniz zira her yer yürüme mesafesinde bahsettiğim şehirlerde. sokaklar gayet güvenli. oldukça kibar ve candan insanlar. kaldığım süre boyunca hiçbir sorunla karşılaşmadım. otobüsle başka şehirlere giderken ücretler gayet makul ve hizmet gayet iyi. otobüsler mola vermiyorlar çünkü her otobüsün kendi tuvaleti var. zaten çok uzun mesafeler kat etmiyorsunuz, küçücük ülke. ayrıca otobüsler gayet konforlu, koltuk araları oldukça geniş.
şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. aklıma geldikçe editlerim. gidiniz geziniz efenim!..
iyi yolculuklar!..
Ülkeyle ilgili tecrübesi olan birinden şaşırtıcı bilgilerse şöyle
+ öncelikle eşcinsel evlilik resmiyet kazanalı epey bi zaman oldu.
+ güney amerika'nın iki devi arjantin ve brezilya arasında kalmış küçük ve sevimli bir ülke. kültürel açıdan arjantinli'lere çok benziyolar. dilini geçtim, neredeyse aksanları bile aynı. hatta o kadar aynı ki yurt dışında birbirini gören iki arjantinli-uruguaylı nereli olduklarını birbirine sormadan kolay kolay anlayamıyorlar. aksan nasıldır diyenler buna bakabilir:
+ yıllık ortalama geliri türkiye civarı. fakat türkiye'deki gibi süper bi gelir adaletsizliği yok. insanlar genelde orta sınıf. kapitalizm'in henüz adımını çok atmadığı ülkelerden biri. pek çok şey yerel ve içeride üretiliyor. insanlar büyük şehir apartmanlarından ziyade ufak şehirlerde bahçeli müstakil evlerinde yaşıyorlar.
+ insanların büyük kısmı katolik, bir kısmı da ateist. genelde epey açık görüşlü, kafası rahat ve sakin insanlar. aileler maximum 2 bilemedin 3 çocuk yapıyorlar. söylendiği gibi eşcinsel evlilik -esrar gibi konularda yasallaştırma yoluna gittiler. ayrıca kız arkadaşımın arkadaşlarından gördüğüm kadarıyla evlenmeden çocuk sahibi olmak yaygın bir şey.
+ şu internette denk gelmiş olabileceğiniz "uruguay cumhurbaşkanı maaşının %85'ini bağışlıyor" geyikleri son derece gerçek. halis mulis sosyalist devrimci bir kökenden gelen cumhurbaşkanları var. adam 70'lerde bir devrim zamanında ordu tarafından yoldaşlarıyla beraber içeri tıkılıyor. sonra guiness rekor kitaplarına girecek bir firar olayıyla toplam 103 kişi hapishaneden kaçıyorlar. şimdiler de yine cumhurbaşkanı ve gerçekten maaşının büyük kısmını bağışlıyor. makam arabası kullanmıyor. eski püskü dökülen bir arabası var. geçenlerde oluşan sel felaketinde adam bizzat yakayı paçayı sıvayıp arama kurtarma çalışmalarına katılıyordu
+ 3 tane şeyi özellikle çok seviyolar: birincisi: et, diğer değişle asado, yani bizim mangal. akşamları mangal yapıp, kalanları da kahvaltıda götürüyorlar. ama cidden et de et hani, ithal ettiğimiz kadar var.
+ ikincisi: futbol. iki büyük takımları var: national ve penarol. bunlar birbirini yiye dursunlar avrupa'ya da baya oyuncu gönderiyolar. lugano'yu suarez'i epey seviyorlar.
+ üçüncüsü: tango. hatta tangonun babası olarak bilinen carlos gardel'in uruguaylı olduğunu ve tango'nun asıl uruguay kökenli olduğunu iddia ediyolar. arjantinlilerin tangoyu dünyaya daha iyi pazarladığını söylüyolar. zaten genel olarak arjantinlilerle baya bi sinir olduklarını söylemekte fayda var. fakat bu sadece uruguaylılara ait değil neredeyse tüm güney amerika'da aynı.
ülkenin kendisi de çok güzel. kıyılar tamamen kilometrelerce uzanan muhteşem plajlarla kaplı. iç kısımlar da gayet yeşil. üstüne üstük ülkedeki nüfus azlığını düşününce ülkenin güzellikleri keşmekeşten uzak, harika kafa dinlemelik yerler oluyorlar.
ülkede yazın (yani aralık-ocak) gidilebilecek 2 temel yer var
birincisi punta del diablo, ikincisi punta del este. punta del diablo çok yerel bir bölge. büyük bir otel ve restoran bile yok diyebilirim. fakat pek çok güzel pansiyon var ve deniz ve doğa harika. punta del este popüler yazlık tatil beldesi. arjantinli ve brezilyalıların akın ettiği büyük bir şehir. yani bir nevi antalya gibi. bu seferki gidişimde punta del este'ye gitmedim (6 sene önce gitmiştim) fakat ülkenin sahil şeridinde pek çok güzel yer gezdim gördüm. instagram'a attığım fotoğrafları birer ikişer paylaşayım.
plajlar
punta del diablo
piriapolis (bu tam cafe del mar albüm kapağı gibi olmuş)
salinas 1, salinas 2, salinas 3
santa teresa, la moza plajı
sokaklar-evler:
punta del diablo 1, punta del diablo 2, punta del diablo 3
piriapolis
salinas
asado nedir, nasıl yapılır
ve gerçek bir asado
unutmadan gidecekler için bir iki tüyo daha
birincisi yabancı kredi kartlarına bazı alışverişlerde %20 oranında indirim yapıyorlar. turizm desteklemek için bir programmış. fakat kapsamı nedir bilmiyorum. biz araba kiralarken ve benzin alırken kullandık.
ikincisi deniz tatili yapmak isteyenler için gelsin. ülkenin arjantin'e yakın batısına doğru denize karışan rio de plata nehrinden ötürü deniz kahverengimsi bir renk alıyor. ülkenin doğusuna brezilya tarafına ilerledikçe gitgide açılıyor. o yüzden montevideo'dan bir miktar doğuya gitmenizi tavsiye ederim.