Zamanın Doğru Kullanımı İle İlgili Bir Profesörün Verdiği Unutulmaz Ders
yale üniversitesi'ndeki ünlü bir time management profesörü konuyu ilk derste çok güzel bir şekilde anlatmıştır. konuk olalım bakalım dersine neler olmuş*
profesör derse girer. bir elinde bir kavanoz, diğerinde ise içi taş dolu bir şeffaf torba vardır. sessizlik sağlanınca taşları teker teker kavanoza doldurmaya başlar. ta ki kavanoz hiç taş alamayacak duruma gelene kadar. sonra sınıfa döner ve sorar.
-bu kavanoz dolu mu?
sınıfın büyük çoğunluğu "evet" diye cevap verir. profezör kürsünün altına eğilir ve bir küçük torbanın içindeki çakıl taşlarını çıkarır. dikkatli bir şekilde büyük taşların arasına dökmeye başlar. büyük taşların bıraktığı boşluklar çakıl taşları ile dolar. kavanoz daha fazla alamayacağı zaman yeniden sınıfa döner ve soruyu tekrarlar. duruma uyanan sınıf bu sefer "hayır" der. profesör masanın altına eğilir ve bir kova kum çıkarır. bunu da dikkatli bir şekilde kavanoz daha alamayıncaya kadar doldurur. yine sınıfa döner ve sorar. sınıf coşmuştur "hayır" nidaları yükselir. profesör bu defa masanın altından bir sürahi su alır ve onu da kavanoza boşaltır. sonra sınıfa döner:
-bugünlük dersimiz bu kadar. ne öğrendiniz?
kimse cevap vermek istemez. önlerden biri atılır:
-ne kadar yoğun olursak olalım zaman yaratmak bizim elimizdedir.
-yanlış. eğer önce büyük taşları koymazsanız daha sonra onlara yer kalmaz*