Yapay Zeka Müzik Oluşturma Botu Suno, Müzisyenliği Bitirecek mi?

Suno AI, yeni güncellemesi 4.5 ile birlikte bu soruyu cidden sorduruyor artık.
Yapay Zeka Müzik Oluşturma Botu Suno, Müzisyenliği Bitirecek mi?

suno’nun 4.5 güncellemesi geldi ve müzik sektörünün kalan son “ama insan duygusu abi” argümanını da alıp çöp kutusuna bıraktı. şarkı yazmak, düzenlemek, mikslemek, hatta “bu biraz daha lo-fi olsun ama vokal leaf textures içersin” gibi pretensiyöz müzik jargonlarını anlayıp harfi harfine uygulamak artık 15 saniye sürüyor. evet, yapay zekâya çay koy desen getirir hâle geldi ama esas travma burada değil. esas travma şu: bu yazılım, ortalama bir müzisyenin bütün bir ayda çıkardığı şeyden daha rafine işler yapıyor. üstelik kahve molası bile vermiyor.

güncellemenin en ballı yeri 8 dakikaya kadar upload, intro, build-up, drop, outro gibi kelimeleri ağzımızda gevelerken o çoktan üretmiş olması vs. film müziği mi istedin? buyur. ambient trip-hop mu dedin? yanında bonus olarak björk tarzı vokal de geldi. dahası var. şarkının davulu, bası, vokali ayrı ayrı indirilebiliyor. remix yapmak isteyenlere büyük kıyak ama “50 kredi” diyor, onu da hemen gömüyor. piyasada bir vokal kanalını almak için prodüktöre yalvarmaktan iyidir.

prompt sistemi ise ayrı bir olay. çünkü artık ne yazarsan onu yapıyor. hayır yani, insan müzisyenle bu kadar anlaşamıyorsun. “kıra kıra giden, uykulu bi ritim ama altında distorted bir akor geçsin” yazınca gerçekten onu getiriyor. covers ve personas artık birlikte çalışıyor. yani “taylor swift gibi okusun ama arctic monkeys gibi çalsın” dediğinde, araya menajer sokmadan bu kombinasyon gerçekleşiyor.

bu noktada işin teknik mucizesinden çok, ekonomik katliamı konuşmak gerek. müzik endüstrisi hâlâ bir şarkı için besteci, söz yazarı, aranjör, stüdyo, miksçi, mastering'ci, çaycı, prodüktör, influencer, vokalist ordusuyla çalışırken, suno bunların hepsini tek seferde 3 cümlelik prompt'la hallediyor. üstelik ego yok, trip yok, “bu parçayı içime sindiremedim” yok. yapıyor. koyuyor.

“ama hissiyat eksik...” diyen tayfa da var. eyvallah. ama şu an müzik listelerinde ilk 10’da olan işlerin yüzde kaçı gerçekten “hissiyat” barındırıyor, orası meçhul. zaten çoğu şarkı şablonla yazılıyor. suno da bu şablonları yalayıp yutmuş durumda. bir de utanmadan remix önerisi sunuyor. bak buraya yazıyorum, yakında insanın yaptığı müziği ayırt edebileceğiz ve burun kıvıracağız, çünkü müzik alışkanlıktır aynı zamanda, bununla ilgili daha önce de yazdım.

bundan sonrası tahmin edilebilir. yapımcılar, reklamcılar, tiktokçular, youtube kanalları artık insan müzisyene ihtiyaç duymadan, haftalık içeriklerini bu platformdan çekecek. soundcloud'da “new aı drop” etiketli parçalar birbirini yiyecek. müzik “üretmek” değil, “promptlamak” olacak. gitar çalmak yerine doğru sıfatları yazabilen kazanacak.

yani evet, müzik sektörü için şu an tam olarak "meşgulsünüz, çünkü yerinize bir robot atandı" anındayız. geçmiş olsun.

O kadar da karamsar olmayan birinin görüşü de şu şekilde

valla açık konuşayım, bu suno mevzusuna sosyal medyada bakınırken çok temiz moralim bozuldu. (sonra düzeldi, onu aşağıda belirteceğim...)

generative ai ilk çıktığında malumunuz resim üreterek girdi hayatımıza. ben de çizim yeteneği + pratiği olmayan biri olarak anlatmak istediğim hikayeleri anlatmak için uygun bir mecra olduğunu düşünüp, haddim olmayarak midjourney kullanarak bir çizgi roman yapmaya giriştim. (bu işi hobi olarak yaptığımı ve ticari bir kaygı gütmediğimi belirtmek isterim, haa ama işin müşterisi memnun olduktan sonra kime ne?)

bu uğraşımla vakit harcarken bir yandan da bu işleri ticari amaçlar için yapan çizerlerin düşmanlıklarını izleyip: "gatekeeping yapmayın lan, millet istediği şeyi yapamayacak mı..." diye kendi kendime sövüyordum.

ta ki dün ekşi sözlük'teki suno başlığında gezinene dek... 17-18 senedir aktif müzik yapan, icracı ve besteyle uğraşan biri olarak ilk başta kendime "çizerlere batan diken şimdi de sana saplandı, gatekeeping sırası sana mı geldi dümbük, sallayabilecek misin yine bakalım" dedim ve moralim bozuldu.

ulan çok güzel işler var, ne güzel tınılar çıkmış. (ozan rençber - mao zedung yoldaşım'ın klasik müzik cover'ları özellikle enfes.)

ama bir süre düşündükten sonra ai hater'ı çizer kardeşlerimin aksine sakinledim. çünkü bu işlerin 'zanaatkarlık' ve 'inisiyatif' tarafını aı henüz almış değil. ben iki riff arasındaki 4-5 saniyelik kısmı içime sindiremediğim için şarkılarımdan birini 8 ay yatırmış insanım.

o yüzden bir müzisyen biri olarak söylüyorum ki, on numara iş olmuş. çizgi romanımı bitirip, suno'ya girip deneysel uğraşılarda bulunacağım. çıkan güzel fikirlerden de kendi üretimlerimde faydalanacağım.

hadi bakiyiiim! (garavel usta ses tonuyla)