Yaklaşık 200 IQ ile Dünyanın En Zeki İnsanlarından Biri: Christopher Langan
christopher langan, 1952 yılında san francisco'da doğan ve sıra dışı zekasıyla tanınan amerikalı bir at çiftçisi ve öz eğitimli bilgindir. ıq testlerinde 195 ile 210 arasında puan aldığı tahmin edilen langan, "dünyanın en zeki adamı" veya "amerika'nın en zeki adamı" olarak ünlenmiştir.
zor bir çocukluk geçiren langan, disleksi teşhisine rağmen erken yaşlarda kitap okumaya ve öğrenmeye ilgi duymuştur. eğitim hayatında zorluklar yaşasa da, otodidakt bir şekilde birçok alanda bilgi edinmeyi başarmıştır.
langan'ın en önemli çalışması, "karmaşık sistemler teorisi"dir. bu teori, evrenin işleyişini ve insan zihninin doğasını açıklamaya çalışan, oldukça kapsamlı ve karmaşık bir modeldir. langan, bu teoriyi geliştirmek için felsefe, matematik, bilim ve diğer birçok disiplinden yararlanmıştır.
...
şuradaki uzun röportajı baştan sona okuduktan sonra kendisinin sadece dünyadaki en zeki kişilerden biri değil aynı zamanda en dobra ve radikal zihinlerden biri olduğuna kanaat getirdim. bir adam düşünün ki zamanında istese kısa sürede çok zengin olup sonra hayatı boyunca bir daha çalışmaya gereksinim duymayacak bir zekaya sahip. ama kendisinin parayla hiçbir ilgisi yok. diğer dehalar gibi genç yaşta birçok önde gelen üniversite kendisini burslu olarak davet ediyor. katıldığı programların hepsinde akademinin bürokratik, öğretim vermek ve bilim üretmekten çok daha fazla ekonomik statükocu yapısı karşısına çıkıyor.
sonunda okulda öğreneceğinden çok daha fazlasını autodidact bir şekilde edinebileceğine karar veriyor. okulu bıraktıktan sonra yıllarca olabilecek en alt seviyede işlerde çalışıyor ve arta kalan zamanlarında kütüphanelerde yeni bilgiler öğreniyor. bu işler arasında bouncer'lık, çiftçilik, itfaiyecilik, inşaat işçiliği var. bu süre içinde ortaya koyduğu akademik eserler diplomaları olmadığı için akademik komünite tarafından dışlanıyor. cognitive theoretic model of the universe diye theory of everything'in yerine geçebileceğine inandığı şuradan ulaşılabilecek bir teori ortaya koyuyor.
ayrıca temel olarak karşı çıktığı şey üstün zekalıların toplumu homojenleştirme adına kendi potansiyellerine erişmelerinin engellenmesi. bunun önüne geçmek için mega adında bir medya yönetim şirketi kuruyor. errol morris'le röportajının yeni linki de şurada.