Yakın Tarihimize Dair Pek Bilinmeyen Bir Olay: Stalin'in Kars ve Ardahan Şehirlerini İstemesi
Bu şehirlerin o dönemki durumu
93 harbinde (1878) ruslara yaklaşık 40 yıl kadar verdiğimiz yerlerdir kars ile ardahan. 2. abdülhamid dönemine denk gelir. bolşevik devriminden sonra osmanlı'ya hediye edilmiştir. kurtuluş savaşı'nda ermenilerden geri alınmıştır.
kısaca 2. abdülhamid'in 40 yıl boyunca verdiği verler kurtuluş savaşı'nda (bolşeviklerin de katkısı ile) geri alınmıştır. bizim elimizde tutmamız biraz şanstır. atatürk ve inönü'nün askeri ve diplomatik başarısıdır.
Neye yol açtı?
stalin'in kars ve ardahan'ı istemesi, bir ülkenin belasını vermiştir.
stalin, ikinci dünya savaşı'nda avrupa'da tampon bölgesini kurduktan sonra, ermenistan ssc için türkiye'den kars, ardahan ve olası bir savaş durumu için boğazlar'da üs istedikten sonra, türkiye amerika'dan yardım istiyor. amerika ise bunun karşılığında 'demokratik seçimler' ve çok partili hayata geçiş talep ediyor. o dönem tabii yönetimin eli mahkum ve başta vizyoner bir adam yok, kabul ediyor. ve türkiye cumhuriyeti, prematüre bir şekilde çok partili hayata geçiş yapıyor.
stalin'in bu hareketi, o dönemki iç politikaları sosyalizme yakın, dış politikası ise tarafsızlık olan bir ülkeyi, bugün islamcıların esir aldığı bir ülkeye dönüştürüyor. bu bile stalin'in politika okuma kabiliyetinin olmadığının bir göstergesi. zira dediğim gibi, o dönemki özellikle ekonomik ve eğitimsel politikalarda beş yıllık kalkınma planları ve köy enstitüleri gibi sosyalizm esintileri sunan şeyler var. amına koyayım stalin senin.
21 ocak 2017'de, sevil atasoy ve ilber ortaylı'nın programında ilber hoca stalin'in boğazlardan üs istemesi ile kars ve ardahan'ı istemesi ile ilgili diyor ki; rusların kendi tarihinde de vardır ve kabul etmişlerdir bu olayın ne kadar büyük bir ahmaklık olduğunu. bu ahmaklık sonuca ulaşacak kadar ciddi değildi ama sonuçları çok ciddi oldu. türkiye gibi bir ülkeyi abd'ye sundu ruslar.
şahsen ben de o dönemki sovyet rusya'nın türkiye'yle iyi ilişkiler kurduğu durumu düşünüyorum da, sovyet rusya avrupa'nın ve asya'nın sik sok ülkelerine yayılmaktansa türkiye'de daha başarılı olurdu, türkiye'yi çok iyi kullanırdı. tabi bunu tamamen sovyet rusya bakış açısıyla söylüyorum, türk insanının devlet bağlılığını esas alarak. kapitalist propagandaların türkiye'de, avrupa'ya nazaran daha başarısız olacağını düşünüyorum.
Alternatif bir yorum
stalin'in bu isteği, o dönemde türkiye'nin kafkas ülkelerine yönelik olarak yürüttüğü pantürkizm siyasetine karşı hamle olarak ortaya atılmış bir öneridir. sscb gerçekten isteseydi kars ve ardahan'ı alırdı. sscb'nin meselesi, türkiye'nin kafkaslarda yürüttüğü politikadan vazgeçmesi için gözdağı vermek istemesi ile ilgiliydi.
öte yandan bunun ermenistan milliyetçilerinin emelleriyle de ilgisi yoktur. zira, taşnak partisi'nin büyük ermenistan hayalleri, ermenistan ssc'nin kurulması ve türkiye ile sovyet rusya arasında yapılan anlaşmalar çerçevesinde olanak dışı hale gelmiştir. eğer bolşeviklerin, gerçekten böyle bir amaçları olsaydı, ekim sosyalist devrimi'ni takip eden süreçte, söz konusu olan topraklardan çekilirken buraları ermenilere bırakırlardı ve gümrü anlaşması ile sonuçlanan görüşmelerde türkiye'den yana tavır almazlardı.
Toparlarsak
ikinci dünya savaşı sonrasında yapılan konferanslar sonucu galip devletler pastayı bölüşmeye başlamıştı. stalin de boğazlarda hak talep edip doğudaki 6 ili işgal etmek istedi. ingilizler rusların boğazlardaki taleplerine karşı çıktı fakat türkiye'nin doğusundaki iller meselesine karışmadı. doğuda bir rus işgali tehlikesi gören türkiye çareyi kore'ye asker gönderip nato'ya girmekte gördü. bence o zamanlar yapılabilecek tek seçenek buydu.
Bu talep nasıl nihayete erdi?
a calendar of soviet treaties, 1917-1957 sf. 298
exchanges of notes between the ussr and turkey concerning soviet claims on turkish territory and the regulation of black sea straits on may 30, 1953 the ussr sent turkey a declaration renouncing claims made by the armenian and georgian ssr's in 1945 to turkish territory and stating that the ussr considered it possible to reach a settlement on the problem of the straits which would be acceptable to both states.
1953 tarihli sscb'nin türkiye'ye gönderdiği notada 1945'de türkiye'ye yapmış olduğu toprak talebinden vazgeçtiğini ilan ediyor. yani khrusçev stalin'in ölümünden sonra onun yaptığı toprak talebinden resmen vazgeçtiğini duyurmuştur.