Work and Travel İçin ABD'ye Giden Bir Öğrencinin Türkiye Hakkındaki Güncel Düşünceleri

ABD’nin resmi izni ile çalışma ve seyahat olanağı sunan kültürel değişim programını deneyimleyen biri anlatıyor.
Work and Travel İçin ABD'ye Giden Bir Öğrencinin Türkiye Hakkındaki Güncel Düşünceleri
iStock

abd... yaklaşık 1 haftadır havasını soluduğum, suyunu içtiğim; gerçekten mutlu ve huzurlu insanların yaşadığı ülke.

work and travel öğrencisi olarak abd'ye gelmek için üç sene uğraştım. nihayet üçüncü sene binbir emek ve uğraş ile vizemi alabildim, bu senede olmasaydı ödediğim paranın büyük çoğunluğu çöp olacaktı. benim kadar şanslı olamayan binlercesi vize için randevu bulamadı; bulamayan öğrenciler başta katar, kuveyt, italya hatta brezilya vb. ülkelerden vize almayı denediler, bunun için de tüm ödemelere ek binlerce lira harcadılar. bunlar bahsettiğim gibi sadece "vize için randevu" alabilen şanslı kişilerdi. bunlar da 2023 work and travel programına başvurmuş 15000 kişinin yaklaşık 8000'ine tekabül ediyordu.

bu 8000 kişinin de yaklaşık 4000'ine kıldan tüyden sebeplerden vize reddi verdiler. kimini yaşı, kimini bölümü, kimine ise herhangi bir geçerli bahane olmadan "üzgünüm ama bu sene uygun değilsin" diyerek yolladılar. bu kişilerden de bazıları yine yurtdışında tekrar vize almayı denedi fakat çok yüksek bir çoğunluğa sahip değillerdi.

ben ise "riskli" bir profile (son sınıf olmam) sahip olmama rağmen yaklaşık 5000 dolar harcayarak amerika'ya ayak basmış oldum. bütün bunları anlatma sebebim; 3 senelik uğraşın, vize stresinin sadece amerika'da housekeeper'lık yapmak için olması. evet, (bkz: yeni türkiye)de başkasının bokunu temizlemek bile lüks. bunu yapabilmek için hali hazırda wat'a öğrenci gönderen diğer ülkelerden daha fazla para ödemek ve "uygun" bir profile sahip olmanız lazım. önceki senelerde neredeyse sorunsuz alınan j1 vizesi için şuanda neredeyse hicret etmeniz gerekiyor. bunun sebebi ise giden öğrencilerin çoğunun geri dönmemesi. özellikle bu sene seçimlerin de etkisi ile kalanların oranın daha çok artacağı düşünülüyor. oran arttıkça vize onayı düşecek. vize onayı düştükçe kendini zor bela atabilen hiç dönmeyecek... böyle bir kısır döngü işte.

kalan neden kalıyor? kalanların büyük çoğunluğu para için kalıyor evet, sadece günde 8 saat otel temizleyerek veya pizza satarak bir mühendis veya doktor olsa alacağı maaşın iki katını kazanıyor. 2 gün çalışma ile iphone 14 pro max satın alabiliyor veya 2 aylık maaşı ile ayağını yerden kesecek ortalama bir araba alabiliyor. ki bu süreler ikinci bir iş veya overtime'a göre daha da kısalabilmekte.

para bahsettiğim gibi önemli fakat kalan insanların çoğu gerçekten insan gibi muamele gördükleri için kalıyor. çok acı bir şekilde söylüyorum ki, insanlar burada gerçekten mutlu ve huzurlu; sokakta random bir şekilde bekleyen bir insanı evine davet edip içki ısmarlayacak kadar veya markette senden daha yavaş olduğu için özür dileyip senin geçmene izin verecek kadar. kaç kişi birkaç arkadaşlarıyla gidip tatil yapabilecek durumda? burada bunu lise arkadaşları yapıyor. bunun gibi yüzlerce şey var ve bunları gördükte türkiye'de ne kadar kendimizi bastırmış ve kapatmış olduğumuzu her seferinde daha iyi anlıyorum. burada geçirdiğim kısa süre boyunca anladım ki biz türkler kederli coğrafyalara hapsedilmiş insanlarız. buraya varmak istiyorsak yolumuz çok ama çok uzun. parti, ideoloji, amaç, dava vs. meğer bize "öğretildiği" kadar mühim değilmiş. şimdi sorarım size; buraya gelmiş, bunları görmüş bir insan neden o zehirli ve karamsar bir coğrafyaya dönmek istesin?

sebeplerini uzun uzadıya tartışmaya gerek yok, herkes biliyor nedenlerini. ama beni; bu zamana kadar hep iyi okullarda okumuş, ülkeye katma değer yaratmak için eğitim gören bir genci evinden kilometrelerce uzağa bok temizlemeye mahkum eden, kendi vatandaşını başkasına köle yapmaya hevesli iktidar ve ana muhalefet partisindeki tüm siyasilerin allah belasını versin. siz koltuklarınıza yapıştığınız sürece milyonlarca gencin ahı üzerinizde olacak.