Ülkemizin Büyük Futbol Kulüpleri, Borçlarına Rağmen Nasıl Ayakta Kalıyor?

Galatasaray veya Fenerbahçe gibi büyük kulüpler milyon euro'luk borçlarına rağmen gemiyi nasıl yürütebiliyor? Kişisel bir yorumu paylaşmak istedik.
Ülkemizin Büyük Futbol Kulüpleri, Borçlarına Rağmen Nasıl Ayakta Kalıyor?

galatasaray 2 sene önce iyi bir kadro kurdu. fenerbahçenin o zamana kadar başka bir politikası vardı. vasat oyuncuların yanına potansiyelli oyuncuları alıp parlatıp satıyorlardı. galatasaray ise zaten ligi 13. sırada falan bitirmişti yani bir tehlike değildi. o kadroyu kurduktan sonra da fenerbahçe gelen tehlikeyi sezemedi ve yine benzer bir kadro şemasıyla devam edeyim dedi. finalde şampiyonluk galatasaray'a geldi.

şimdi şöyle bir gerçek var. eğer şampiyon galatasaray olmazsa fenerbahçe için çok sıkıntı olmayabiliyor. keza bunun tersi de böyle. fener şampiyon olmadığı müddetçe galatasaray için çok problem olmayabiliyor. lakin bir sene önce 13. olan takım, öbür sene şampiyon olunca ilk sıkıntı başladı.

öbür sıkıntı ise içeride üç, deplasmanda üç yemeleri oldu. yani bu direkt koltuk sallandıracak bir hareketti. fenerbahçe o zaman stratejilerini pek iyi belirleyemedi. yani beklenmedik bir şekilde yakalandılar diyebiliriz. ondan sonra fenerde kesenin ağzını açmaya başladı ve transfer savaşları yaşandı yazın. meblağ olarak ortalama ama kontrat olarak çok yüksek transferler yapılmaya başlandı. işte iki takımın devasa borçları biraz bu savaştan ortaya çıkmaya başladı. fenerbahçe saha dışı stratejilerini daha iyi kurmaya başladı ama çok kötü bir kongre geçirdiler.

bu sene ise tamamen gaza basıldı. yani iki takımda aslında bu süreçte batma tehlikesi yaşıyorlar. bir tane yüksek meblağ'a oyuncu satıp ''bakın bizim gelirlerimiz giderlerimizi karşılıyor'' diyorlar ama kimse hayvani kontratları konuşmuyor.

yani konuşuyor ama rakibin konuşuyor. adam diyor ki ''osimhen 10 milyon euro alacak. galatasaray bu parayı nereden buluyor?'' e mourinho allah rızası için mi geldi? onun kontratı daha fazla ve bu bir teknik direktör. ha keza ''arabistandan gelen maximin'e bu kadar para verilir mi?'' diyorlar sanki biz zahayı falan bedavaya almışız gibi. yani bütün ekonomi rakipler üzerinden dönüyor. herkes harcadığı parayı rakibi göstererek aklıyor.

bundan iki sene önce ali koç, şaka yollu erden timur'a ''ne para harcadınız be? cebinden mi verdin?'' gibisinden takılmıştı. o zaman ki harcamalar hiçbir şeymiş. premier ligde arsenal forması giymiş adamı 6 milyon euro'ya almıştık lan biz. icardi'nin maaşının çoğunu da psg'ye kitlemiştik. şimdi ise kopenhag'ın bekine 9 milyon euro falan veriyoruz. e fener'in iki sene önceki harcamalarıyla da bu bir mi?

zannediyorlar ki fenerbahçeliler ali koç varını yoğunu döküp borcu ödeyecek? arkadaşlar sizin kafanız mı güzel? kim gidip servetinin neredeyse yarısını bir futbol kulübüne hibe eder? aziz yıldırım dahi yapmaz bunu. yani zenginlik böyle bir şey değil ki anasını satayım. ha öder nasıl öder? kulüp dernek statüsünden çıkarılır. ali koç kulübü satın alır. ha o zaman tamamdır yani ama bu adam kulübün başkanı, patronu değil.

aynı şekilde bizim cenahta kendini tamamen arsa projesine bağlamış durumda. e tamam hadi diyelim oldu ve galatasaray öyle bir gelir elde etti ki bütün borçlar silindi. sonra ne olacak? bu kafayla 5 sene sonra yine aynı borca gireceğiz.

yıllardır söylüyorum koyun gibi güdülüyorsunuz diye, anlamıyorsunuz. sonra bir de ana bacı küfür ediyorsunuz. ha ama ben şunu da söylüyorum. biz ekonomist değiliz. güzel futbol görmek istiyoruz. o yüzden maliyet araştırmak bizim işimiz değil. evet doğrudur da kimse kendi maliyetine bakmıyor ki. herkes karşı tarafın maliyetine bakıp iş yapıyor.

bu ekonomik düzlemde lig şampiyonu olmanın bir anlamı yok. onu bırak uefa kazansan da bir anlamı yok. bu ekonomik yapı sürdürülebilir değil. yarın devlet kulüplerden desteği çeksin. galatasaray, fener, beşiktaş hepsi batar. bu kulüplerin batmamasının sebebi taraftarların forma, atkı alıp maça gitmesi değil. 400-500 milyon dolarlık borçları forma, kombine alarak ya da bir iki futbolcuyu 20-30 milyon dolara satarak bitiremezsiniz. bu kulüplerin ayakta kalmasının tek sebebi oy deposu olması. zira türkiye'nin %85-90'i falan bu üç takımı tutuyor. hatta belki de daha fazladır oran zira ilçe ya da il takımı tutanların birçoğu aynı zamanda bu üç takımdan birini de destekliyor. benim kayınpederim fanatik bursalı.(daha doğrusu bursadan kalanlar diyelim.) bundan dört, beş sene önce bursa yenildiği zaman evden çıkmıyordu adam. kapıyı camı çerçeveyi kapatıp depresyona giriyordu ama aynı zamanda fenerbahçeye sempatisi var. özellikle bursa zıvanadan çıkınca iyice fenere yanladı. bunun gibi milyonlarca örnek vardır, öyle değil mi?

tekrar edeceğim kusura bakmayın. bu takımlar nasıl ayakta kalıyor? oy deposu olduğu için. ne yapıyor? borçları siliyor, vadelendiriyor, erteliyor, kredi açıyor, tl'ye çeviriyor, görmezden geliyor vs. daha elli bin şey yapıyor. bugün iktidar üç büyüklerden ekonomik desteği çeksin yarın hükumet düşer.