Türkçede Direkt Karşılığı Bulunmayan, Birbirinden Derin Anlamlı Yabancı Bazı Kelimeler
toska
rusça’da "toska" diye bir kelime vardır ve anlamı; genelde ortada belirli bir sebep yokken hissedilen çok derin bir kederi ifade etmek için kullanılıyormuş.
saudade
portekizce bir kelime. ‘artık olmayan, kaybolan veya giden birine/bir şeye duyulan sürekli özlem’ manasına geliyor.
wabi-sabi
japonca bir kelime. ‘fani’ ve ‘hata’lı olmayı, yaşam ve ölüm döngüsünü kabul etmeyi ve bu döngü içindeki güzellikleri görmeyi ifade eden bir sıfat.
boketto
japonca bir kelime. özel herhangi bir şey düşünmeksizin uzaklara dalıp gitme halini anlatan bir kelime.
tsundoku
japonca bir kelime. bir kitabı alıp henüz okumadan, daha önce alıp okunmamış kitapların arasına ekleme anlamına geliyor.
fernweh
almanca. uzakları özlemek, çok güçlü bir seyahat etme, dünyayı keşfetme isteği.
mamihlapinatapai
şili-yaghan dilinde. iki kişi arasında geçen özel bir bakışma anlamına gelir. iki taraf da bu bakışla diğerinden kendilerinin yapmaya cesaret edemediği bir şeyi yapmasını beklemektedir.
gufra
arapça. bir avuçta biriktirilebilen su miktarı.
ılunga
ciluba dili - kongo. ‘herhangi bir suistimali birinci defa affeden, ikincide hoş gören, ama üçüncüye asla izin vermeyen insan’
komorebi
japonca. ‘güneş ışınlarının ağaçlar arasından süzülüp yarattığı alacalı ışık’
rire dans sa barbe
fransızca. ‘geçmişte yaşanan bir şeyi düşünürken bıyık altından gülümsemek’
ıktsuarpok
eskimo dili. ‘biri gelsin diye beklerken duyulan öfke’
bakku-shan
japonca. ‘arkadan bakıldığı sürece güzel görünen kadın’
prozvonit
çekçe. ‘birinin cep telefonunu çaldırıp kapatarak sizi aramasını sağlamak’
geborgenheit
sevdiğin kişiyle olmaktan kaynaklanan güven hissi (almanca)
gezelligheid
sevdiğinle beraber olmanın sıcaklığı (flemenkçe)
oodal
sevgililerin tartışmadan sonra birbirlerine gösterdikleri yalandan kızgınlık (tamilce)
cheiro no cangote
sevgilinin boynuna nazikçe burnunu sürtmek (portekizce)
manabamate
aşık olduğunda iştahın kaçması durumu (rapa nui)
flechazo
ok saplanması – ilk görüşte aşk (ispanyolca)
retrouvailles
uzun bir ayrılıktan sonra sevdiğinle tekrar buluşmanın verdiği haz (fransızca)
cafune
parmaklarınızı sevgilinizin saçlarında gezdirmek (portekizce)
firgun
ibranice. başka birinin mutluluğu için hissettiğiniz, bencil olmayan neşe.
akihi
hawai dilinde bir kelime. bir adres tarifini aldıktan hemen sonra unutma halini açıklar kelime imiş.
schadenfreude
almanca. birisinin talihsizliğini görmekten haz almak
duende
ispanyolca. bir sanat çalışmasının bir insanı derinden etkileyen gizemli gücü
schlimazl
yiddiş. şanssızlığı süreklilik kazanmış kişi