Türkçede Direkt Karşılığı Bulunmayan, Birbirinden Derin Anlamlı Yabancı Bazı Kelimeler

Sözlük yazarı "sofistsabbah"dan hem kulağa hitap eden hem de anlamlarıyla insanı kolayca etkileyebilen bazı kelimeler.
Türkçede Direkt Karşılığı Bulunmayan, Birbirinden Derin Anlamlı Yabancı Bazı Kelimeler
iStock


toska

rusça’da "toska" diye bir kelime vardır ve anlamı; genelde ortada belirli bir sebep yokken hissedilen çok derin bir kederi ifade etmek için kullanılıyormuş. 

saudade

portekizce bir kelime. ‘artık olmayan, kaybolan veya giden birine/bir şeye duyulan sürekli özlem’ manasına geliyor.

wabi-sabi

japonca bir kelime. ‘fani’ ve ‘hata’lı olmayı, yaşam ve ölüm döngüsünü kabul etmeyi ve bu döngü içindeki güzellikleri görmeyi ifade eden bir sıfat.

boketto

japonca bir kelime. özel herhangi bir şey düşünmeksizin uzaklara dalıp gitme halini anlatan bir kelime.

tsundoku

japonca bir kelime. bir kitabı alıp henüz okumadan, daha önce alıp okunmamış kitapların arasına ekleme anlamına geliyor.

fernweh

almanca. uzakları özlemek, çok güçlü bir seyahat etme, dünyayı keşfetme isteği.

mamihlapinatapai 

şili-yaghan dilinde. iki kişi arasında geçen özel bir bakışma anlamına gelir. iki taraf da bu bakışla diğerinden kendilerinin yapmaya cesaret edemediği bir şeyi yapmasını beklemektedir.

gufra  

arapça. bir avuçta biriktirilebilen su miktarı.

ılunga 

ciluba dili - kongo. ‘herhangi bir suistimali birinci defa affeden, ikincide hoş gören, ama üçüncüye asla izin vermeyen insan’

komorebi 

japonca. ‘güneş ışınlarının ağaçlar arasından süzülüp yarattığı alacalı ışık’

rire dans sa barbe 

fransızca. ‘geçmişte yaşanan bir şeyi düşünürken bıyık altından gülümsemek’

ıktsuarpok 

eskimo dili. ‘biri gelsin diye beklerken duyulan öfke’

bakku-shan 

japonca. ‘arkadan bakıldığı sürece güzel görünen kadın’

prozvonit 

çekçe. ‘birinin cep telefonunu çaldırıp kapatarak sizi aramasını sağlamak’

geborgenheit

sevdiğin kişiyle olmaktan kaynaklanan güven hissi (almanca)

gezelligheid

sevdiğinle beraber olmanın sıcaklığı (flemenkçe)

oodal

sevgililerin tartışmadan sonra birbirlerine gösterdikleri yalandan kızgınlık (tamilce)

cheiro no cangote

sevgilinin boynuna nazikçe burnunu sürtmek (portekizce)

manabamate

aşık olduğunda iştahın kaçması durumu (rapa nui)

flechazo

ok saplanması – ilk görüşte aşk (ispanyolca)

retrouvailles

uzun bir ayrılıktan sonra sevdiğinle tekrar buluşmanın verdiği haz (fransızca)

cafune

parmaklarınızı sevgilinizin saçlarında gezdirmek (portekizce)

firgun 

ibranice. başka birinin mutluluğu için hissettiğiniz, bencil olmayan neşe.

akihi

hawai dilinde bir kelime. bir adres tarifini aldıktan hemen sonra unutma halini açıklar kelime imiş.

schadenfreude 

almanca. birisinin talihsizliğini görmekten haz almak

duende 

ispanyolca. bir sanat çalışmasının bir insanı derinden etkileyen gizemli gücü

schlimazl 

yiddiş. şanssızlığı süreklilik kazanmış kişi