Türk Vatandaşlarına Oturum İzni Verilen Norveç Takımadası Svalbard Nasıl Bir Yer?

1920 tarihli svalbard antlaşmasına göre svalbard adalarında norveç'in egemenliğini tanıyan tüm ülke vatandaşları oraya istedikleri gibi yerleşebiliyor. bu antlaşmaya taraf 120 küsur ülke bulunuyordu yamulmuyorsam (hatta taraflardan biri de afganistan, düşünün işte). tabii biz o esnada 7 düvelle boğaz boğaza yaşam mücadelesi veriyorduk, daha sonrasında ise görece önemsiz olduğundan unutulmuş, pek de ehemmiyet verilmemişti. ancak artık bu antlaşmanın taraflarından biri de türkiye.

norveç tutkunlarına kötü haber vereyim. arkadaşlar, orası (svalbard takımadaları) sizin düşündüğünüz gibi yüksek yaşam standartları olan bir yer değil. kanalizasyon yok, g*tünüzü yıkamaya sıcak su yok, gıda fiyatları norveç anakarasının 2 katından daha pahalı ve gelen meyve-sebzelerin hepsi bayat. internet erişimi var, ama normalden çok daha pahalı. yol yok, iz yok, ayrıca orada yaşamanız size anakara üzerinde de hiçbir hak kazandırmadığı için başınızı alıp birkaç gün bir yerlere de kaçamıyorsunuz ha diyince.

diyelim ki bunları göze alıp gittiniz, ki norveç'ten geçerek gitmeniz için de hiç olmazsa 1 kere schengen vizesi aldınız(bu görece kolay bir şey, ama yine de belirteyim dedim), nerede istihdam edileceksiniz? orası 2000 nüfuslu bir köy. hangi işletme, finans bilginizle orada kendinize yer edineceksiniz? tarım yapmayı unutun, saksıda domates bile yetiştiremezsiniz. bir zanaatiniz varsa, elektrik teknisyeni veya motor ustası falansanız, kar motorsikleti veya tekne motoruna falan bakabilirseniz, o zaman şansınız var. aynı şekilde, balık tutmayı becerebiliyorsanız ve satabilirseniz de yaşarsınız. onun için de tonla alet-edevat edinmek ve oraya getirmek için tonla masraf yapacaksınız.

ha bir ihtimal vardır, orada kutup araştırmaları yapılan çok önemli bir enstitü bulunuyor. bir doğa bilimcisi, meteoroloji mühendisi veya iklim araştırmaları yapan bir uzmansanız yazarsınız niyet mektubunuzu, zaten kapılar ardına kadar açılır.

birtakım otellerde, cafelerde iş bulmayı deneyebilirsiniz, ama bunu yapmak isteyen çok fazla avrupalı maceracı var ve özellikle anakaradan gelen ve norveççe bilen bir leh sizin 10 adım önünüzde olacak. norveççe öğrenip gitmeyi denerseniz, eeeeh, bir nebze yırtarınız olabilir, ama o zaman bile kolay olmaz geçerli bir mesleğiniz veya zanaatiniz yoksa.

arkadaşlar, kimsenin umudunu kırmak gayesinde değilim. norveç'te okurken ben de yaptım bu planları, norveççe de biliyorum bu arada b2 sertifikam var. ama gittim, gördüm. kazın ayağı öyle değil. zaten o kadar cazip bir şey olsaydı emin olun sizin gelmenizi engellerlerdi. norveç'in bu statüyü vermesinin sebebi adada hayatın devamını istemeleri. çünkü üşütük olmanız lazım orada hayatınızı idame ettirmek istemeniz için. hatta oraya kapağı atmaya çalışan mülteciler temyize götüre götüre 2-3 yıl yaşayabiliyorlar, hatta bazıları dili öğrenmiş de olabiliyor, göçmenlik işleri sorumlusu basına o tarihte 'burda şansları tutmadıysa svalbard'a yerleşebilirler böyle bir hakları var' minvalinde konuşmuştu.

giderseniz yolunuz açık olsun, ama ne istediğinizi bilip öyle gitmeniz daha hayırlısıdır.