Türk Savunma Sanayisindeki Mühendisleri Kapan Hollanda Şirketi: ASML
Öncelikle nedir bu ASML? Ne iş yapıyorlar?
asml, discovery belgeselinde gördükten sonra nutkumun tutulmasına neden olan hollandalı bir şirket.
resmen dünya yarıiletken endüstrisinin bel kemiği. ürettikleri yonga litografi makinelerinin tanesi 50 milyon dolar. küresel pazarda %60 paya sahip. rakipleri canon ve nikon.
gelişmiş ultraviyole yani euv litografi makinelerinin ise tek üreticisiymiş. 2016 yılında bu makineden tanesi 110 milyon dolar olmak üzere toplam 4 adet satmışlar. şirketin altta bahsettiğim 4 büyük müşterisi, asml'nin euv makinesini geliştirebilmesi için milyarlarca dolar ödenek sağlamışlar.
çünkü euv teknolojisi ile 7 nanometre yonga üretimi mümkün hale geliyormuş.
satılan bu dev makineler dünya üzerindeki en komplike ve gelişmiş teknolojiler.
nano boyutlarda kusursuz üretim için yaptıkları ar-ge ve testler oldukça ayrıntılı. zaman içinde kendi şirket kültürlerini ve bilgi sermayesini başarıyla oluşturmuşlar. kendileriyle yarışıyorlar.
bu şirket know-how denilen şeyin resmen kelime anlamı. silikonu düzgün kesmek için kendi yöntemlerini falan geliştirmişler, suyun içinde falan kesiyorlardı belgeselden hatırladığım kadarıyla.
şirketin yıllık 2.1 milyar euro net karı var. piyasa değeri 87 milyar dolar. koskoca nxp semiconductors'un 2 katından fazla piyasa değeri var. yıllık ar-ge harcaması 1.2 milyar euro.
intel 2012 yılında 4.1 milyar dolar ödeyerek asml'nin %15 hissesini satın alarak çok akıllı bir yatırım yapmış. demek ki o dönem piyasa değeri 30 milyar civarındaymış. daha sonra bu hisselerin yarısını 3 milyar dolara satmış ve payını %7.5'e çekmiş. diğer 3 şirkette yatırım yapmışlar. şirkette tsmc'nin %5 , samsung'un %3 hissesi var.
en önemli 4 müşterisi aynı zamanda yarıiletken'in 4 devi olan intel, samsung, tsmc ve globalfoundries.
asml resmen bu 4 dev şirketin ortak ar-ge birimi gibi çalışıyor. yonga üretim teknolojisinin tek haneli nanometre'lere inmesi ve gelişimin devamı büyük ölçüde bu şirkete bağlı.
Türk mühendisler neden burayı tercih ediyor? Ya da diğer bir deyişle ASML, neden Türk mühendislere yönelmiş durumda?
son yıllarda yarı-iletken üretimi tüm dünyada büyük sıçrama yaptı. evinizdeki tartı bile iot'la telefona bağlanıp sizin kilo değişiminizi kontrol ediyor. daha çok, daha çok mikroçip üretmek gerekiyor. bu adamların yaptıkları makineler de bu işe yarıyor işte. ve daha çok mikroçip demek daha hızlı makineler demek, daha stabil performans demek... bu daha daha fazla mühendis işe alınması demek.
türkiye avrupa'nın yanıbaşında... adamlar homesick olup da işi tamamen bırakması çinli, hintli, japon, vs gibi bir adama göre daha az olası. çünkü 3 saatlik bir uçak yolculuğu ile memleketine dönebiliyor.
hollanda'da yaşayan büyük bir türk popülasyonu zaten var. dolayısıyla bu adamların uyum sorunu çekme ihtimali az önce saydığım mühendislere göre daha zayıf.
hollanda, inanmazsınız ama, türklere vize ve oturma izni konusunda diğer ülke vatandaşlarına göre daha fazla kolaylık sağlıyor. (mesela kalıcı oturma izni alırken dil sınavına girmenize gerek yok.) bunun sebebi de osmanlı'nın hollanda'nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olması zamanında. dolayısıyla türkler için vize başvurusunda bulunmak bu şirket için daha kolay.
daha da önemlisi, türkleri ülke değiştirmeye ikna etmek diğer ülke vatandaşlarını ikna etmekten daha kolay. bunun büyük bölümü ekonomik... 1 euro = 6 lira oldu neredeyse son aylarda. bir diğer sebebi de ülkenin içinde bulunduğu politik kararsızlık. ülkede yarın ne olacağını kestirebilen kimse yok. kargaşadan sıkılan / çekinen / endişelenen insanlar bir çıkış arıyorlar.
kendinizi işe aldırdığı adam başına bonus kazanan bir hr çalışanı olarak düşünün şimdi asml'de... siz de harıl harıl türk mühendis avına çıkmaz mısınız? türkiye'de gerçekten mühendislik yapan kuruluşlar da belli: aselsan, tai, roketsan, vs. anahtar kelimeleriniz hazır. gerisi bu kişilerle iletişime geçip istekli / uygun olup olmadıklarını öğrenmek.
"asml'in türk mühendislerini işe alması normal değil" demek türk mühendislerin potansiyelini küçümsemektir en başta. sorunun aslı, en iyi mühendislerini elinde tutamayan türkiye'den kaynaklanmaktadır.
türkiye, altın madeni bu adamlar için. avrupa'nın dibinde, iyi okullarından mezun olmuş mühendisleri gayet yeterli teknik alt yapıya sahip ve hali hazırda verecekleri paranın yarısına bile "tamam" demeye hazırlar.
evet, bu durum türkiye'nin ve özellikle de savunma sanayisinin aleyhine. ama kendisini o mühendislerin yerine koyan herkes aynı şeyi seçecektir:
- daha iyi bir gelir
- daha güvenli bir çalışma ortamı
- en üst düzey teknik yeterlilik isteyen, dolayısıyla meslek tatmini yaşayabileceğiniz bir görev tanımı
- şimdiki işine kıyasla neredeyse sınırsız kaynak (yapılacak projeler açısından)
- gündemi takip etmenin bile yorduğu bir ülkeden sessiz sakin hatta zaman zaman sıkıcı bir ülkeye taşınma şansı.
türkiye'nin bu şartlarla yarışma şansı yok. bu sadece türkiye için değil, hollanda başta olmak üzere neredeyse tüm avrupa için geçerli. eğer iyi bir mühendisseniz ve asml sizi keşfettiyse muhtemelen "hayır" diyemeyeceğiniz bir teklifle geliyorlar.
o nedenle kimse bizim savunma sanayimizin gelişmesini istemiyor diye düşünmeyin. adamların senelik geliri 10 milyar doların üzerinde. bu çarkın dönmesi için de nerede iyi mühendis var, almak zorundalar. yoksa bu devasa gemi yine devasa bir batış yaşar. hayatta kalmak için buna mecburlar.
photo-lithography endüstrisinin google'ı adamlar. neredeyse tekeller yaptıkları işte... öyle düşünün...
Özet olarak
asml, türk savunma sanayinden mühendis falan almamaktadır; türk savunma sanayi, mühendislerini gümüş tepsi içerisinde bu firmaya sunmaktadır.
bahsettiğim öyle 2-3 senelik tecrübesi olan gençler değil; bunlar savunma sanayimizin ürettiği, gurur duyduğumuz platformları, sistemleri, yazılımları gerçekleştiren insanlar..
işin içinde olup, yukarıda yazdıklarımı okuyanlar ne dediğimi gayet iyi anlamışlardır.
işin içinde olmayanlara kısaca şöyle izah edeyim; savunma sanayi firmalarımızın izledikleri yanlış politikaların meyvesi olan bu beyin göçünün sonucu olarak ülkemiz yıllardır oluşturduğu üst düzey insan kaynağını kaybetti.
bunun sonucunda eldeki projeler ivme kaybediyor, yeni projelere başlanması bile çok zor olacak, önümüzdeki dönemde ülkemizi bu alanda büyük zorluklar beklemektedir.