Türk - Japon Dostluğunun Simgesi Haline Gelen Japon İş İnsanı: Torajiro Yamada
osmanlı padişahı ikinci abdülhamit'e 1615'te japonya'da iki büyük samuray grubu arasında gerçekleşmiş savaşta kullanılan zırhlı samuray kıyafeti ile samuray kılıcı hediye eden, mustafa kemal atatürk'e japonca dersi veren, türk - japon dostluğunun simgesel ismidir torajiro yamada.
torajiro yamada, 1866 doğumlu japon iş insanıdır. türkler ile ilk teması ise ertuğrul fırkateyni'nin batması sonucu osmanlı ve japonya devletleri arasındaki bağın daha da kuvvetlenmesiyle başlar. bu tarihten sonra japonlar, şehitlerimizin aileleri için yardım kampanyaları düzenlemeye başlarlar ve yamada da ülkesinde bu yardım kampanyalarına öncülük eden isimlerden biri olur. 1892'de de istanbul'a gelir.
buraya geldiğinde padişah ikinci abdülhamit'in huzuruna çıkar ve padişaha japon imparatoru tarafından hediye olarak gönderilen samuray zırhını takdim eder. 1600'lü yıllardan kalma çok değerli bir zırhtır bu ve günümüzde topkapı sarayı müzesi'nde sergilenmektedir.
torajiro yamada, daha sonra istanbul'da kalmış ve türk kültürünü öğrenmeye başlamıştır. aynı zamanda japonya ile osmanlı arasında kültürel ilişkileri geliştiren bir fahri konsolos görevi de görür. yine iki devlet arasındaki ticarî ilişkilerin de gelişmesine katkıda bulunan yamada, galatasaray lisesi'nin yanına "shop nakamura" adlı bir dükkan da açarak burada ipek, tütün, porselen vb. ürünlerin ticaretini yapmıştır.
bu dönemde ikinci abdülhamit'in isteğiyle harbiye öğrencilerine japonca dersi vermiştir. bu dersi alanlar arasında mustafa kemal de vardır.
torajiro yamada, padişah ikinci abdülhamit'e baba yadigarı bir samuray kılıcı da hediye etmiştir. bu kılıç da asırlardır o sülalede bulunan değerli bir kılıçtır.
birinci dünya savaşı döneminde ülkesine dönen yamada yine de türkler ile irtibatını hiçbir zaman kesmemiştir ve osmanlı'nın yerine türkiye cumhuriyeti kurulduktan sonra da japonlarla ilişkilerimizde en önemli figür olmaya devam etmiştir.
kendisiyle ilgili resmî belgelerle kanıtlanamayan ama çokça dile getirilen iki iddia vardır. birincisi, kendisinin istanbul'dayken padişah ikinci abdülhamit'in isteği ile müslüman olup "abdülhalil" ismini aldığıdır. ikincisi ise, tokyo'daki ilk cami olan 1932 inşa tarihli tokyo camisi'nin yapımı için atatürk'ten destek istediği ve atatürk'ün de cami yapımı için kendisine yardımda bulunduğudur.