Trump, Neden Çin'e %125 Ek Gümrük Vergisi Uygulama Kararı Aldı?

küreselleşme artık abd’nin aleyhine işlemeye başladığı için, abd masayı devireceğim diyor..
esasında sovyetler’in çöküşüyle ortaya çıkan tek kutuplu dünyada, 9/11 şoku ile devreye alınan ultra-neoliberal küresel paradigma abd için tam bir saadet zinciriydi; komünist çin’de ucuz iş gücüyle üretilen mallar, yıllarca fedin matbaasında basılan ve adına dolar denen kağıtların karşılığında abd’ye gitti. sadece çin’de değil tabii, vietnam, endonezya gibi diğer uzakdoğu ülkeleri de dünyanın üretimini yapar oldular; karşılığında abd şirketleri zenginleşti ve buna da serbest ticaret yani küreselleşme dendi. bu üretici ülkeler, üretim yaparak kazandıklarını abd finansal varlıklarına da yatırmak zorundaydılar; aksi halde yerel para birimleri dolara karşı değer kazanır ve abd pazarını kaybederlerdi.
fakat abd, bu saadet zincirine çin’i dahil ederek yaptığı hatayı 2015’lerde görmeye başladı. çin de tıpkı japonya gibi çabuk öğreniyordu vefakat, japonya’dan farklı olarak askeri gücü ve devasa bir insan kaynağı vardı. ve sosyalist bir ülkeydi... ayrıca rusya ve hindistan ile de iyi geçinmeye başlamıştı. esasında kılıçlar çoktan çekilmeye hazırdı. bu minvalde, abd’nin 2018’deki hamlelerine çin’in karşı hamleleri gecikmedi. önce abd tahvillerini almayı kestiler, devamında tahvil stoklarını azaltmaya başladılar. bu konuda çin’i diğer gelişmekte olan ülkeler takip etti. doların rezerv para statüsü de sarsılmaya başladı böylece.
öte yandan çin ayrıca, devasa üretim gücünü ve finansal kaynaklarını da ticaret savaşına uygun şekilde yeniden yapılandırmaya başladı. her ne kadar küresel sisteme entegre olmuş olsa da, nihayetinde komünist bir ülkeydi ve bu devasa ekonomiyi devlet kontrol ediyordu. rahmetli adam smith bugünleri görse herhalde mezarında ters dönerdi. çünkü o meşhur piyasayı yöneten gizli eli, bu kez çin komünist partisi’ydi..
üretimi yapan çin olduğu için küreselleşme ve serbest ticaret çin’in halen istediği bir durum. abd ise artık bol keseden bastığı dolarları eskisi gibi kolay ihraç edemiyor, bu da enflasyon demek, bütçe açığı demek, dış ticaret açığının kontrolden çıkması demek. ayrıca üretim gücü de 1990’lardaki kadar başat değil..
2024 yılında çin, abd'ye 525 milyar dolarlık mal satmış. toplam ihracatının yarısı ediyor. şimdi sen ürettiklerinin yarısını sattığın pazarı kaybedersen nolur? zaten piyasa doymuş, satınalma gücü olan (parası olan) en büyük ülkeye (nüfus olarak) artık mal sokamıyorsun, ne yaparsın?
şimdi gelelim esas konuya. efendim %125 gibi oranlar uygulanabilir şeyler değil. trump efendi şu an hem içeride hem de dışarıda gücünü deniyor. ciddi tarifeler uygulayabilir mi? evet yapabilir ama bu tarife o tarife değil.
trump bunu neden yapıyor? çünkü abd'nin dış ticaret açığı o kadar büyük ki, ekonominin bu şekilde sürdürülmesi mümkün değil. abd menşeli dünyanın en büyük şirketleri bile abd'ye çin üzerinden mal satıyor. (bkz: apple)
adam diyor ki; gelin burada üretin ki para içeride kalsın, yoksa batacağız. hadi diyelim montaj hattını getirdin, artık iphone'u texas'ta üretip tüm dünyaya satıyorsun. kısmen kurtarır gibi olursun ama ekran, kasa, yonga her şey dışarıdan gelmeye devam edecek. yarı-mamül için yine açık vermeye devam edeceksin. dedin ki onları da içeride üreteceğim artık. ok, yarı-mamülden yırttın ama değerli toprak madenleri yani ham made konusunda yine patlar çünkü dünyadaki rezervlerin %70'e yakını çinde. bu yüzdendir diğer bir büyük rezerv sahibi olan ukrayna ile anlaşma imzalamak istiyor.
yani, önceden yapılması gereken bir hamleydi derken, ticaret açığının devasa boyutlara ulaşmasından çook önce yapılması gerekiyordu abd açısından. buradan toparlanır mı? zor, ama hiç hamle yapmamaktan çok daha iyi kendileri açısından.