Tokyo'da Yaptıkları Sarin Gazı Saldırısıyla Ünlenen Japon Tarikatı: Aum Şinrikyo
kurucusu chizuo matsumoto olan ve 1984 yılında tek göz bir evde temelleri atılan bir tarikat aum şinrikyo.
budizmin temeline dönmeyi vaat etmektedir. 1989 yılında japonya'da dini bir organizasyon statüsüne erişen tarikatın ülkenin elit üniversitelerinden mezun pek çok müridi olması da hakkında "elitler için din" gibi söylemler geliştirilmesine neden olmuştur.
matsumoto, adını 1992 yılında shoko asahara olarak değiştirmiş, yaymaya çalıştığı dine dair bir kitap yayınlayarak kendisini mehdi ilan etmiştir. iddiası dünyanın tüm günahlarını üstlenebileceği, müritlerine ruhsal enerji transferi yapabildiği ve onların da günahlarını yok edebileceğidir. asahara'nın öğretisine göre kıyamet nükleer bir savaş/saldırı sonucu gelecek ve kendisine inananlar bu kıyametten kurtulabilecektir. ayrıca abd'den "canavar" olarak bahseden asahara'nın abd'nin bir gün japonya'ya yeniden saldıracağı fikrinden ilerlediği görülmektedir.
asahara yarattığı din ile ilgili çizgi roman ve animeler yayınlamış, bu yayınlarda japonya'da popüler olan uzay görevleri, güçlü silahlar, küresel komplo teorileri vb. manga ve anime temalarını kullanmıştır.
asahara ve yüksek mertebelerdeki müritlerinin nispeten mütevazı hayatlar yaşadığı ifade edilir. hayatlarındaki tek lüks ise zengin bir mürit tarafından hediye edilen kurşun geçirmez bir mercedes-benz'dir.
david e. kaplan ve andrew marshallın 1996 yılında yayınladıkları kitapları `the cult at the end of the world: the terrifying story of the aum doomsday cult, from the subways of tokyo to the nuclear arsenals of russia`tarikatın öğretilerinin gizli yürütüldüğü ancak talimler esnasında bol halüsinojen kullanıldığı belirtilmektedir.
1980'lerin sonuna doğru müritlerini aldattığı iddiasıyla sarsılan tarikatın mensuplarını zorla alıkoyduğu, para vermeleri için zorladığı ve hatta ayrılmak isteyen bir müridini öldürdüğü iddia edilmiştir. 1989 yılında tarikat karşıtı olarak tanınan avukat tsutsumi sakamotonun açmakla tehdit ettiği dava başarısız olurken, sakamato'nun japonya'nın televizyon kanallarından birine verdiği röportaj kanal tarafından avukata haber verilmeksizin tarikatın mensuplarını gösterilmiş ve ardından sakamato'nun karısı ve çocuğu ortadan yok olmuştur. tarikatın 1995 yılındaki metro saldırısına kadar akıbetleri bilinmeyen ikilinin saldırının ardından yapılan araştırma sonucu organizasyon tarafından öldürüldüğü ortaya çıkmıştır.
ilerleyen dönemlerde adı gasp, cinayet ve suikastlerle anılan grup ilk sarin gazı saldırısını batı avustralya'da gerçekleştirmiştir. tarikatın 1995 yılındaki tokyo saldırısından önce japonya'nın başka bir şehri olan matsumoto da dahil olmak üzere üç farklı saldırı daha gerçekleştirdiği düşünülmektedir. ancak tarikatın bu saldırıların hiçbirini üstlenmediği görülmektedir.
tokyo saldırısının ardından tarikatın fuji dağı'ndaki merkezine yapılan polis baskını esnasında bulunan patlayıcı maddeler, kimyasal silahlar ve rus yapımı bir helikopter tarikatın gerçek yüzünün tamamen ortaya çıkmasını sağlamıştır. shoko asahara, tarikata ait binalardan birinde gizli bir duvarın arkasında saklı bulunmuş ve mahkemeye çıkarılmasının ardından idama mahkum edilmiştir.
1995 yılında yasal olarak din olma statüsünü kaybeden grup 1996 yılında iflasını ilan etmiş olsa da, ülkenin dini özgürlükler kanunu sayesinde yakından gözlenmeye devam edilme şartıyla faaliyetlerine devam edebilmiştir.