Tarsus'taki Esrarengiz Kazıda İncil'in Farklı Bir Versiyonu mu Bulundu?

4 Kasım 2017’de sona eren ve amacı hiçbir zaman net olarak halka duyurulmayan kazıda neler bulunduğu yıllarca konuşuldu. En büyük tahmin ise farklı bir İncil'in bulunduğuydu. Bunun ne kadar mantıklı olabileceğine dair teorileri derledik.
Tarsus'taki Esrarengiz Kazıda İncil'in Farklı Bir Versiyonu mu Bulundu?

Öncelikle: İncil dediğimiz şey tam olarak nedir?

bu kazıda başka bir incil bulunsa bu kadar önemli olmazdı. vatikan ziyaretiyle falan coşulmazdı yani.

isa'nın yaşadığı döneme dair arkeolojik veri çok az bir kere. dönemin önemli isimleri kayıt altına alınmışken isa'ya dair doğrudan bir iz yok. eldeki inciller de onun ölümünden onlarca yıl sonra yazıldı. en erkeni markos incili, m.s. 65-75 civarı. yani olaydan yaklaşık 40 yıl sonra.

kısa kronoloji:

markos incili: ms 65–75 civarı

matta incili: ms 70–90 civarı

luka incili: ms 80–100 civarı

yuhanna incili: ms 90–110 civarı

bu tarihler, isa'nın ölümünden (yaklaşık ms 30–33) en erken 30–40 yıl sonra yazılmış. dolayısıyla bunları yazarların, isa'yı doğrudan tanımış olması pek olası değil.

hristiyanlığın yayılmasındaki asıl kırılma noktası pavlus. pavlus’un mektupları hristiyanlık tarihindeki en eski yazılı metinler ve bu nedenle birçok araştırmacı tarafından hristiyanlığın yazılı temeli olarak görülüyor.

isa'dan sonra gelişen ilk hristiyan topluluklarının inançlarını, ahlaki öğretilerini ve örgütlenmesini en erken bu metinlerde görüyoruz. ayrıca pavlus, isa’yı yalnızca yahudilere değil, tüm insanlığa gönderilmiş bir kurtarıcı olarak tanıtarak hristiyanlığı evrenselleştiren kişi.

yani erken dönem metinlerde tek bir “incil” yoktu. farklı topluluklar kendi anlatılarını yazdı: tomas incili, yahuda incili, meryem incili gibi... mısır’da bulunan nag hammadi metinleri bu çeşitliliği gösterir. tek tip, gökten inmiş bir incil hiçbir zaman olmadı.

mini sonuç: incil'in zaten bilinen bir sürü versiyonu var, "bir tane de biz bulduk" diye vatikanı endişelendireceğimiz bir durum söz konusu olamaz

- tarsus kazısının sonlanması kasım 2017 tarihinde gerçekleşiyor, erdoğan'ın vatikan ziyareti ise şubat 2018 tarihinde gerçekleşiyor, arada 4 ay var. bu ziyaretin esas sebebi donald trump'ın kudüs'ü israil'in başkenti olarak tanıması ve vatikan'ın bu durumdan tedirginlik duyması, türkiye ve vatikan dış ilişkilerinin birbirine yıllar sonra ilk defa paralellik göstermesiydi. "eli boş gidilmez bir tane de barnabas incili götürelim" demiş değillerdir, kaldı ki bu tarz incillerin dediğim gibi ciddi bir ağırlığı yok.

- buraya daha önceden de yazdım, yakın arkadaşımın eniştesi bir önceki kabinede bakandı, arkadaşım da bizim gibi bu kazıya olan merakından delirdiğinden aile meclisinde eniştesinin ağzını aradı, adamın kazı mazı hiçbir şeyden haberi yok. arkadaşımın yorumu "abi bu herif buralara ağzı çok sıkı biri olduğu için geldi ama bir şeyden haberi olsa, bana söylerdi aile meclisinde" dedi. yani devletin üst kademelerinde yer alan kişilerin dost meclislerinde konuştuğu bir konu değil, haliyle olasılıkla çok da önemli bir şey değil.

- birkaç tane istihbaratçı olduğunu söyleyen kolpaçino tanıdıklara sordum, hepsi "barnabas incili" "pavlus incili" "serkan incili" falan diye salladılar, boyut kapısıymış falan bol bol palavra var. ancak gerçekten istihbaratçı olduğunu düşündüğüm bir arkadaşımın söyledikleri daha ilginç:

"tarsus'taki kazı çok ilgi çekti çünkü hem kriminal bir olay haline geldi hem de meskun mahal üzerinde gerçekleştirmek zorunda kaldılar. üstelik boyutları düşünüldüğünde o kadar da büyük bir kazı çalışması değildi. bolu'da geçen sene inanılmaz bir keşif yapıldı bu defineci manyaklar yüzünden haberin var mı? devlet 4 ay orada başına asker dikmeli önlemler aldı. yine 2013 yılında mardin'de ilk kadın peygamber bulgusu olan suffeler bulundu. resmen tarihi değiştirecek bir hadise. ama bunlar kriminal olaylar değiller, ilgi çekmediler..."

Sonuç

tarsus’ta bulunan şey muhtemelen o dönem yazılmış çok sayıdaki metinden biridir. sansasyonel değil, tarihsel bir belge olabilir.