Tarihin Yönünü Değiştiren Terör Saldırısı: 11 Eylül 2001

11 Eylül 2001 sabahı, ABD’nin New York ve Washington şehirlerinde düzenlenen koordineli saldırılar, yalnızca binlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açmakla kalmadı, aynı zamanda dünya siyasetinin, güvenlik anlayışının ve uluslararası ilişkilerin seyrini kökten değiştirdi.
Tarihin Yönünü Değiştiren Terör Saldırısı: 11 Eylül 2001

2001’in o kara salısı; el-kaide’den 19 kişi, kuzeydoğu abd’den kalkan ve kaliforniya’ya gidecek dört uçağı kaçırıyor. olay basit bir “uçak kaçırma” değil tabii, bildiğiniz tarihin yönünü değiştiren bir terör saldırısı.

ilk uçak american airlines 11, saat 08:46’da dünya ticaret merkezi’nin kuzey kulesine giriyor. 17 dakika sonra da united airlines 175 güney kuleye giriyor. iki saat içinde 110 katlı kuleler domino taşı gibi çöküyor. çevredeki 7 numaralı bina da cabası.

üçüncü uçak (bkz: aa 77) pentagon’a dalıyor. 64 kişi uçakta, 125 kişi binada hayatını kaybediyor. dördüncü uçak (bkz: ua 93) washington’a gidiyordu ama yolcular isyan edip kontrolü geri almaya çalışıyor. sonuç: pensilvanya’daki bir tarlaya çakılıyor. hedefin beyaz saray ya da kongre olduğu söyleniyor.

toplam can kaybı 2.996. abd tarihinde tek seferde en fazla itfaiyecinin öldüğü olay (340 kişi). dünya ekonomisi sarsılıyor, abd-kanada hava sahaları günlerce kapanıyor, wall street kepenk indiriyor.

arkasında kim var? usame bin ladin ve el-kaide. abd “taliban bin ladin’i teslim etsin” diyor, taliban sallamayınca afganistan’a dalınıyor. işte “teröre karşı savaş” böyle başlıyor.

sonrası malum: 2004’te bin ladin videoyla “evet biz yaptık” diyor. abd on yıl boyunca onu avlıyor, 2011’de pakistan’da özel operasyonla öldürüyor, ceset umman denizi’ne atılıyor.

komplo teorileri? bol. “ikiz kuleler kontrollü yıkıldı” diyen var. resmi raporlar reddediyor ama hâlâ inanan kitle mevcut.

bugün anıtlar, müzeler, filmler derken 11 eylül modern tarihin en travmatik olaylarından biri. “terör” kavramının dünya siyasetini yeniden tanımladığı gün.


11 eylül saldırılarının arka planı

- olayın kökü 1979’a kadar gidiyor. sovyetler afganistan’a girince usame bin ladin “bu islam’a saldırıdır” kafasına girip arap mücahitleri örgütlemeye başlıyor. para benden, ideoloji benden diyerek hem ünleniyor hem liderleşiyor,

- 1996’da abd askerlerinin suudi arabistan’dan defolmasını isteyen ilk fetvasını yayınlıyor. 1998’de de “abd’nin israil’e desteği + suudi arabistan’daki varlığı” gerekçeleriyle abd’ye açıkça savaş açıyor,

- bin ladin 11 eylül sonrası önce “ben yapmadım” diyor. sonra videolar çıkıyor, pentagon ve ikiz kule hedefini kendi ağzıyla anlatıyor. 2004’te seçim öncesi kasette “biz yaptık, bizzat emir verdim” diye net itiraf ediyor,

- operasyonun beyni halid şeyh muhammed. adam zaten 1993 dünya ticaret merkezi saldırısında da parmağı olan tip. yakalanıp guantanamo’ya kapatılıyor, işkenceyle de olsa “a’dan z’ye 11 eylül benden” diye kabul ediyor. hâlâ yargı süreci sürüyor,

- saldırıya dahil olanlardan sadece beş kişi her şeyi biliyor: bin ladin, şeyh muhammed, remzi bin eş-şeybe, ebu turab el-ürdüni ve muhammed atıf. ilk üçü sağ kalıp yargıya uzanıyor, diğerleri öldürülüyor,

- ispanya’da, almanya’da, abd’de yakalanan başka el-kaide elemanları da var: mesela moussaoui “20. korsan” diye ömür boyu hapse çakılıyor. hamburg hücresi’nden atta, cerrah, mervan eş-şehhi vs. zaten olayın kilit aktörleri,

- planlama kısmı da enteresan: 1996’da halid şeyh muhammed ilk taslağı bin ladin’e sunuyor. 1999’da “tamamdır, giriyoruz” deniyor. abd’ye gönderilen pilotlar önce san diego, sonra florida’da uçuş eğitimi alıyor. ingilizce öğreniyor, batılı gibi davranmayı öğreniyorlar. hatta restoranlarda sipariş verme eğitimi bile alıyorlar.

2001 yazında son toplantılar yapılıyor, ispanya’da ayrıntılar netleşiyor. bin ladin “hadi artık başlatın” diye baskı yapıyor. böylece 11 eylül sabahına geliyoruz.


11 eylül saldırılarının dakika dakika özeti

- sabah 08:46’da american airlines 11 sefer sayılı uçuş, dünya ticaret merkezi’nin kuzey kulesine giriyor. 94-98. katlara çarpıyor, kule 1 saat 42 dakika sonra komple çöküyor,

- 09:02’de united airlines 175, güney kuleye dalıyor. 77-85. katlara giriyor, 56 dakika içinde o da çöküyor. manhattan resmen savaş alanı,

- 09:37’de american airlines 77, pentagon’un batı tarafına giriyor. washington’un kalbine saldırı,

- 10:03’te united airlines 93, washington’a ulaşamadan pensilvanya’da shanksville kırsalına düşüyor. yolcular isyan çıkarıyor, uçak hedefe varamıyor. “uçak parçaları yoktu” söylentisi çıkıyor ama resmi raporlara göre enkaz bulundu,

- olaydan sonra eylemcilerden birinin pasaportu “mucizevi” şekilde sokakta bulunuyor, ayrıca havaalanı otoparkında arabalarında uçak kullanım kılavuzu çıkıyor. bu da yıllardır komplo teorilerinin malzemesi oluyor,

- resmi açıklama: dört uçak, 19 el-kaide üyesi tarafından kaçırıldı. saldırının arkasında usame bin ladin’in olduğu netleşti.


11 eylül'ün acı bilançosu

toplamda 19 hava korsanı + 2.974 sivil/çalışan/itfaiyeci/polis hayatını kaybetti. resmi kayıtlara göre hâlâ "kayıp" statüsünde gözüken 24 kişi var ama onlar da ölü kabul ediliyor. yani rakam net: 2.998 can.

düşünün, bir sabah işe gitmişsiniz, kahvenizi almışsınız, masanıza oturmuşsunuz; dakikalar içinde gökdelen üstünüze çökmüş. ölen sadece insanlar değil, bir ülkenin güvenlik algısı, bir dönemin "yenilmez amerika" imajı da orada kalmış.

"inside job" muhabbeti

11 eylül sonrası ortaya atılan en popüler geyiklerden biri: olayın aslında amerikan devleti tarafından kurgulanmış bir sahte bayrak operasyonu olduğu. amaç ne? ortadoğu’ya dalmak, afganistan’ı işgal etmek, petrol ve jeopolitik çıkarları paketleyip “halk desteği” ile almak.

“uçak değil füze çarptı, kuleler kontrollü yıkıldı, pasaport nasıl sapasağlam bulundu” gibi argümanlarla beslenen bu teoriler bolca döndü ama resmi raporlar ve araştırmalar diyor ki: ortada somut kanıt yok, daha çok “amerika her kötülüğü yapar” bakış açısının ürünü.

11 eylül’ün domino etkisi

saldırının hemen ardından medya olayı “medeniyetler çatışması” diye çerçeveledi. bush yönetimi de bunu bahane ederek önce afganistan’a, sonra ırak’a daldı. “teröre karşı savaş” adı altında nato’nun 5. maddesi işletildi, abd’nin yanında özellikle ingiltere başta olmak üzere birçok ülke saf tuttu ama işin bir de sosyal boyutu vardı: abd ve batı’da yaşayan milyonlarca müslüman için hayat bir anda zorlaştı. nefret suçları, ayrımcılık ve islamofobi patlama yaptı. yani kuleler çöktü ama enkazın altında sadece new york değil, dünya siyaseti de kaldı.

11 eylül’ün beyazperdedeki yankıları

saldırının üzerinden birkaç yıl geçmeden hollywood olayı sinemaya taşımaya başladı. ilk iş united 93 (2006) oldu; düşen uçağın yolcu ve mürettebatının yaşadıkları dramatize edildi. aynı yıl nicolas cage’in oynadığı world trade center geldi; kulelere koşan ama enkaz altında kalan iki polisin hikâyesini anlattı.

bir de “romantik dram” tarafı var: robert pattinson’ın başrolde olduğu remember me filmi, finalinde 11 eylül saldırısıyla bitiyor.