Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda Neden 2 Sovyet Generalin de Heykeli Var?

8 Ağustos 1928 tarihinden bu yana Taksim Meydanı'nda yer alan Cumhuriyet Anıtı'nda iki sovyet generalin heykelinin de bulunduğunu biliyor muydunuz?
Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda Neden 2 Sovyet Generalin de Heykeli Var?
General Frunze & General Voroşilov

sovyet devrimi’nin generalleri mihail vesilyeviç frunze ve kliment vefremoviç voroşilov'un heykelleri de vardır taksim cumhuriyet anıtı'nda. frunze, 1921'de meclis kürsüsüne çıkmış, rus halkı adına, sakarya zaferini kutlamıştı. voroşilov ise, "silahsa silah, paraysa para, isteyin verelim" demek için, savaşın en zorlu günlerinde ankara'daydı. bu heykeller atatürk’ün bizzat talimatıyla oraya yerleştirilmiştir. ve bu heykeller kurtuluş savaşı sırasında türkiye'ye yapılan sovyet yardımına duyulan minnettarlığı simgeler.


bolşeviklerin, milli mücadele yıllarında türk milletinin yanında olması tesadüf değil. çanakkale savaşında ingilizler boğazı geçemeyince haliyle sovyet devriminin de dışında kalmışlardı. çarlık rusya'sına yapacağı silah ve mali yardım devrimi zorlaştırırdı. devrimi engellemezdi ama geciktirirdi.

bu heykeli yapılan ruslar arasında lev troçki de olabilirdi. kendisi mustafa kemal ile çok daha yakındı. dostlukları kurtuluş savaşına dayanır. o sırada kızıl ordunun başında olan troçki önemli yardımlar yapmıştır.

troçki, stalin'in tarafından dışarıda bırakılınca hayatta olması kadar nerede ölecek olması da önemli bir adam haline gelmişti. stalin partiyi ele geçirince troçki'yi önce diskalifiye etti sonra alma ata'ya sürgüne gönderdi. sovyet toprakları içinde ölmesi büyük bir sorundu. stalin yurt dışına gönderip iyice pasifize ettikten sonra öldürmek istedi. ama batılılar siyasi mülteci olarak troçki'yi kabul etmediler. batı için en iyisi sovyetlerde ölmesiydi.


bu karışık durum içinde stalin en son türkiye'den kabul edilmesini istedi. mustafa kemal de şartlarını bildirdi karşı tarafa. eski dostunun menfaatleri çok önemliydi.

sovyet büyük elçisine yazılı değil, şifahi bildirilen şartlar:

1. türkiye cumhuriyeti sovyet rusya’nın hapishanesi değildir. troçki topraklarımızda yalnız türk kanunları çerçevesi içinde ve serbest yaşar. bunu bilsinler.

2. troçki, türkiye sınırları içinde tam bir siyasi mülteci muamelesi görecektir. bunun dışında sovyet hükümetinin herhangi bir özel muamele isteği mevzubahis olamaz.

3. troçki, türkiye’de bulunduğu süre içinde, başka bir memleketten vize temin ettiği taktirde, derhal o memlekete gitmekte serbest olacaktır.

4. troçki, türkiye sınırları içinde faaliyet göstermeyecek, neşriyat (yayın) yapmayacaktır. fakat türkiye’de istediğini yazabilir, bu yazılarını türkiye dışına yollayabilir ve oralarda, isterse bunları bastırabilir. onun bu hürriyetini türkiye cumhuriyeti katiyen engellemez.

5. troçki’yi türkiye’de öldürmek için sovyet idarecileri tarafından herhangi bir teşebbüs yapılmayacağına dair kati teminat verilecektir. ayrıca türkiye güvenliği de gerekli emniyet tedbirlerini alacağı ve toprakları üzerinde yaşayan bir siyasi mülteciye böyle bir müdahaleyi şiddetle boğacağı da peşinen bilinmelidir.

troçki bu şartlar altında istanbul'a geldi. geldiğinde atatürk'e bir mektup yazdı:

“sayın başkan, istanbul’un kapısında size şunu bildirmekle onur duyuyorum: türkiye sınırlarına kendi dileğimle gelmedim. bu sınırlardan içeri zorla sokuluyorum. rusya’dan çıkarıldıktan sonra, dilini bildiğim ve tanıdığım bir ülkeye gitmeyi yeğlerdim. fakat sürenler, sürülenlerin bu isteklerine çok ender özen gösteriyorlar. ülkemden çıkarılmam sorunun sonu değildir. olaylar kısa ya da uzun sürede gelişecektir. ben marks’ın okulunda tarihe sabırla bakmayı öğrendim. en iyi duygularımı kabul buyurunuz bay başkan. leon troçki."

mustafa kemal mektuba cevap olarak istanbul valisini troçki'ye gönderdi, konforu ve güvenliği için endişelenmemesi istendi.


sürekli buradan gitmek istedi ama konuk severlikten bir şikayeti yoktu. sadece dilini bilmediği bir ülkede rahat edemediği için gitmek istedi.

fransa ve norveç'e gitti ama oralardan sınır dışı edildi, en son meksika'ya gitti ve stalin ajanı tarafından buz baltası ile öldürüldü. katil ajan meksika yasalarının o dönemki en üst sınırı olan 20 yıl ceza yedi, cezası bitince avrupa'ya geçti ve hemen izini kaybettirdi. buz kıracağı yıllar sonra meksika polislerinden birisinin evinde yıllarca saklandıktan sonra ortaya çıktı. şu ara casusluk müzesinin birinde sergileniyor.