Taksicilerin UBER'e Karşı Yapacağı Eylemin Neden Taksiciler Haricinde Bir Destekçisi Yok?
-taksicilik yaparlar ama ya yakın mesafe, ya da çok trafik var diye adam almazlar. istanbul'da olduklarının farkında değiller. es kaza aldı diyelim tüm yol boyunca ya çok hızlı kullanır bir an önce varasınız diye ya da adamın suratını çekersiniz sanki o size para veriyormuş gibi,
-yıl olmuş 2017, navigasyonsuz dışarıya adım atmadığımız şehirde %90ı hala navigasyon kullanmaz. sormadan en uzun yoldan götürmeye çalışırlar. daha dün bile gecenin 2 sinde adam e-5 yerine temden götürmeye çalıştı.
-çoğunluğu ne idüğü belirsiz, sevdiğinizi bindirirken plaka numarasını kaydetmeye çalışırsınız ya da yol boyunca sizinle telefonda konuşur,
hal böyleyken bunlar daha iyi günleri taksicilerin.
geçen gün yaklaşık 45 dakikalık yolu uberle gittik, taksiyle döndük.
gidişte ubere adresi girdik, 8 dakika sonra son derece terbiyeli bir insan evladı geldi bizi aldı, gideceğimiz yere bıraktı, parasını ödedik.
dönüşte taksiye bindik. bindikten 5 dakika sonra taksici trafik vardır diye mızmızlanmaya başladı. inin başka taksiye binin muhabbeti başladı. istanbul'un en orta semti beşiktaşa gidicez, yolu bilmiyorum telefonunuzdan bakın diye tutturdu. yolda küfür kıyamet, makaslar, hatalı sollamalar falan, 3 adet kaza atlattık. telefondan yola bak, trafiğe bak, şoforü bilgilendir, dikiz aynalarından arkadaki araçları kontrol et, kendini sağlama al, yola savrulma falan mevzu uzadıkça uzadı.gideceğimiz yere 2 km kala ileride trafik var burda inin yürüyün tantanası, yol boyunca magandalıklar, gerginlikler falan derken gideceğimiz yere zar zor vardık.
gidiş, dönüş benzer para ödedik.
o yüzden emek hırsızlığına koyim çok afedersiniz.
karaktersiz taksiciler, eminönü'nden şişli'ye götürmemişlerdi 8.5 aylık hamile ablamı. aylardan mayıs. abartı bir sıcak var ve çevirdiğim 5 taksi de olumsuz yanıt vermişti. güneşin alnında yürümek zorunda kalmıştı ablam. o kadar kalkık ki götleri, eminönü-şişli arasını beğenmiyorlar. 1 kuruş gaz parası verip, müşteriden 100 lira almaya geldi mi hepsi melaike. beylikdüzü'nden kalk, kadıköy'e git, ooo neler neler konuşur. kanka olursunuz 5 dakikada. beylikdüzü'nden avcılar'a gitmeye çalış, seni yatırıp sikmedikleri kalır.
uber'i de sürekli kullanıyorum. şoförü şoför gibi, lakayıtlık yok, boş konuşmak yok, mesafeyi uzatmak yok, mesafe beğenmemek yok, "köprü kapalıymış, fsm'den mi gitsek acaba" tiyatrosu yok. uygulamada ne kadar para gösteriyorsa, siz de o kadar para veriyorsunuz. harika bir şey.
cuma akşamı şişlide taksi beklerken yanıma gelen taksinin nereye sorusuna "maçka" dememle cevap bile vermeden basıp gitmesi örneği aklıma geldiğinde desteklediğim uygulama uber.
sırf bunlar memnun olsun diye kısa mesafeyi 10 tlde sabitlediler, herifler hala yol/müşteri seçiyor sonra da ağlıyorlar.
taksi benim için feci bir kavram, hiçbir standardı yok, bir çoğu pis, şoförler feci, tacizcisinden, dolandırıcısına (hem dolandırmak, hem de dolandırmak anlamında) her türlü iğrenç insana denk gelebilirsiniz. taksi adına en güven verici kurum "durak taksisi", o bile benim için hiçbir şey ifade etmiyor. taksi nefretim dolayısıyla bitaksi de kullanmadım, arada istemeden sebep olduğu olay da zaten bitaksi'den de soğuttu. fiyat tarifesi, araç rengi tek tipleştirilerek hizmet standardı belirlenemiyor. baksan hepsi sarı, aynı parayı veriyorsun ama alacağın hizmete dair en ufak bir öngörün dahi olamıyor, hepsi ayrı macera.
bu müessesenin yanında uber bir cennet. havalimanına allahın belası iğrenç bir adamın feci kullandığı pis bir otomobille gitmek için 70-80tl verdiğin mesafeyi uberxl sayesinde derli toplu bir şoförün kullandığı, temiz bir vito'yla, yayıla yayıla, keyifle 100tl'ye gidiyorsun. (yakın zamanda zam geldiyse bilemiyorum) çağırdığında gelecek araca ve şoföre ilişkin beklentin net, beklentini karşılamayan bir şey olursa şoförü kötü puanlıyorsun, bunun bilincinde olan şoför zaten böyle bir hata yapmıyor. gözünü sevdiğim, hastası olduğum kapitalizm ve teknolojinin aşk çocuğu resmen.
50tl verdiğinde 5tl verdin diyen, para üstü olarak sahte para veren, doğru dürüst kontrol edilmeyen, araçta unuttuğun eşyayı çalan, canını tehlikeye atan, kafasına göre müşteri beğenen korkunç taksici tiplemesinin rakibi milyar dolarlık uluslararası bir şirket, daha ne isteyeyim.
bu arada taksilerin pahalı, araçların pis ve taksicilerin güvenilmez olması sorunları nispeten amerika'da da var. ilaveten uber'in gayri ahlaki bir kaç davranışı ve rakibi lyft'in daha ucuz olması nedeniyle lyft'in de yıldızı parlıyor. düzgün işleyen bir serbest piyasada hizmetin kötüye gitmesi ihtimali yok, tökezlediğin an alternatifin beliriyor. taksicileri delirten tam da bu. tekeller ve istedikleri gibi at koşturuyorlar.
en komik argüman da uber'in vergi kaçırıyor olduğu. türkiye'de en fazla kayıt dışı alışveriş istisnasız taksilerde dönüyor. işlemlerin tamamı kayıt dışı. istediğiniz zaman olur da geçiştiremeyip fatura vermek zorunda kalırsa, o faturaların dip koçanları da hiçbir zaman maliyeye teslim edilmiyor. sonra bu adamlar uber vergi vermiyor diye şikayet ediyorlar.
istanbul'a her geldiğimde kullandığımdır. vito'ların ücreti taksi ile hemen hemen aynı, ama üç dört kişi binerseniz gayet ekonomik oluyor. ha isterse taksinin üç katı olsun gene uber'e binerim taksiye asla binmem.
bir defasında sultanahmet civarında acilen otele dönmemiz gerekti. dört kişiyiz. uber'e baktım yoğunluktan 150 tl fiyat çekti -ki normalde oradan uber 80-90 yazar. 150'den de olsa uber çağırmak istedik sonucta ücret dörde bölünecekti, ama uygulama tüm araçlarımız şu an dolu dedi.
dedim herhalde taksi de aynı fiyata götürür. gittim bir taksi durağına, kalamış'a 150'ye götürür müsün dedim? yok abi ne 150'si, orası en az 350 tutar dedi. yuh dedim herif sanki ankara'ya götürecek. 350 ne yahu? meğerse herifler paso turist peşinde tarife de 100 dolardan başlıyormuş (350 tl).
şimdi bu adamlar gelmiş bana emekten bahediyor. kendi adıma aynen uber'e devam. kudurun taksiciler kudurun.