Süper Baba Dizisindeki Fikret'in Aslında O Kadar da Süper Falan Olmadığı Gerçeği

1993-1997 arası yayınlanan efsane diziye şimdi bakınca, bazı şeyleri zamanında biraz yanlış yorumlayabileceğimizi anlıyoruz.
Süper Baba Dizisindeki Fikret'in Aslında O Kadar da Süper Falan Olmadığı Gerçeği

yaş aldıkça anlaşılan şeylerden birisi fikret'in o kadar da süper bir baba olmadığı

cebinde metelik yokken, evinde üç çocuk varken her gördüğü kadına aşık olup flört eden, her gece evden dışarıda boğaza karşı rakı yuvarlayan süper baba mı olur?

üstelik bu kadınlardan bir tanesi en yakın arkadaşı, kan kardeşi nihat'ın kız kardeşi ipek. gençliğinde zengin şule'yi güzel ve alımlı ipek'e tercih etmiş. fakat ipek mahalleye geri döndüğünde kendisini takıntı haline getirmiştir. işi son raddeye taşıyarak ipek için intihar bile etmiştir. peki sorarım, zamanında terk edip gittiği kadın kendisine yüz vermiyor diye intihar edip üç çocuğunu ortada bırakmayı göze alan bir adam nasıl süper bir baba olabilir?

şule, refah içinde yaşayan ve çocuklarını yanına almak isteyen bir anne olarak daha mı kötü bakardı çocuklara? o dönemlerde hepimiz dizinin de çeşitli oyunlarla manipülatif gösterdiği şule'yi kötü bildik. ancak şule'nin fikret'e olan sinirli halleri dışında bir kötülüğünü görmedik şimdi düşününce.

velhasıl, 90'lar çocukları için acı bir gerçek ama fiko pek de süper bir baba değildi.

ilk bölümlerde akşam yemeğini çocuklarla yedikten sonra ya meyhaneye ya kahveye giderdi

"evde üç çocuk yalnız" demezdi. sonradan diziye anne ve babası girdi de çocuklara bir bakıcı olmuş oldu. anne karakteri evdeki yemek temizlik işleri için konmuş gibiydi. böylece süper babamız fiko ev işlerinden kurtulup karı kız peşine dolanabildi. asla boşta kalmadı; ipek gitmeden deniz, deniz gitmeden elif geldi aşk hayatına.

süper babamızın bir başka olayı ise asla doğru düzgün işi olmamasıydı

servis şoförlüğü yapıyordu ama oradan gelen parayla nasıl geçiniyordu bilinmez. öğrencileri sabah okula bırakıp bütün gün fink fink dolanıp durdu. hiç "üç çocuğum var dünyalık yapayım bir iş daha edineyim" demedi. sahip olduğu minibüse de sahip çıkamayıp sattı ama esnaf hayır işidir diye minibüsü alıp fiko'ya hediye etti.

süper baba fiko'muzun süper olduğu bir konu vardı tabii ki

her daim çocuklarının arkasında durdu. özgürlükçü bir babaydı. çatışmalar olsa da her zaman çocuklarının istekleri ön planda oldu. dizideki süperbabalığına vurgu da daha çok bu yöndeydi zaten. çocukların isteklerine saygı duydu genel olarak. istinası sadece çocuklar annelerinin evinde kalmak istediğinde çok sert tepkiler verdi. alttan alta hep annelerine karşı işledi çocukları. anne rolü de tuhaftı zaten. öyle anne mi olur. ilkokula giden çocuğu var küçük sonuçta bir ilgilen, iyi besleniyor mu ne durumda takipte kal di mi. çocuklarını bırakıp bodruma mı ne gitmişti. çocuklarını ne aradı ne sordu. iyiler mi diye merak bile etmedi. pek anneleri gibi değildi. senaryodaki en dengesiz ve alakasız yazılan karakter çocukların anneleriydi.

dizinin son bölümleri çok sıkıcı geçiyor. bitsin diye zorluyorum. ismet ay'ın bölümleri az, ihsan devrim diziden çıktı gibi, aytaç yürükaslan'da azıcık rolüyle endam ediyor. geriye saçmasapan fiko elif aşkı kaldı dizide. ondan da içim baydı. bence deniz fiko aşkıyla bitirmelilerdi diziyi daha fazla uzamamalıydı.

son olarak dizideki usta oyuncuları rahmetle anarak yazımı sonlandırıyorum. bu diziyi efsane yapan onların muhteşem oyunculuk yetenekleridir.