Sovyetlerin, Muhalif Bir Gazeteciyi Sokağın Ortasında Gizlice Öldürdüğü Alet: Bulgar Şemsiyesi

KGB tarafından üretilen bu ilginç suikast aleti casus filmlerinden fırlamışa benziyor.
Sovyetlerin, Muhalif Bir Gazeteciyi Sokağın Ortasında Gizlice Öldürdüğü Alet: Bulgar Şemsiyesi

11 eylül 1978 pazartesi sabah saatleriydi. hür avrupa radyosu ve bbc muhabiri, bulgaristan kökenli gazeteci georgi markov, waterloo köprüsü'nün güney kısmındaki merdivenleri tırmanmış, bbc binasına gitmek üzere otobüs durağında bekliyordu. kendisi, doğu bloğu ülkelerine yönelik provokatif yayınlar yapan ve amerikan hükümeti tarafından fonlanan hür avrupa radyosu için doğu avrupa ülkeleri üzerindeki araştırmalara ilişkin rapor hazırlama görevini yürütmekteydi. söz konusu radyo, uzunca bir süredir sovyetler birliği'ni oluşturan halkların yerel dillerinde ve doğu avrupa ülkelerini hedef alan içerikler üretmekteydi. hava kapalı ve sisliydi. birden sağ arka uyluğunda bir acı hissetti. o sırada arkasında beliren bir adamın elindeki şemsiyenin sağ bacağına çarptığını düşündü, 40 yaşlarındaki adam yabancı aksanıyla özür diledi ve bir taksiye binerek hızla oradan uzaklaştı. otobüse bindikten sonra bacağındaki kan lekesini de fark eden markov, bbc binasına gittikten sonra burada iş arkadaşlarına yaşadıklarını anlattı. öğleden sonra da ateşlenip fenalaşınca istirahat etmek üzere evine döndü. sürekli suikasta uğramaktan korkan, dışarıda ikram edilen yiyeceklere dokunmayan, ofisinde kapıyı kilitleyerek oturan markov, ilginç bir şekilde bacağına çarpan şemsiyenin bir suikast eylemi olduğunu başlangıçta fark edemedi ve ateşlenme sebebinin grip veya soğuk algınlığı olduğunu düşündü. ancak 24 saat sonra fenalaşınca hastaneye kaldırıldı. hastahanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan markov eşinin belirttiğine göre, ölmeden önce, bulutlu havada arkasında beliren yüzünü seçemediği adamı ve elindeki şemsiyeyi ona anlatmıştı.

doğal yollarla ölmediği fark edilerek cesedine otopsi yapıldı ve vücudunda tüfek saçmasına benzeyen bir cisim bulundu. markov bir süredir ülkesine karşı yürüttüğü faaliyetler nedeniyle hedefte olduğunu biliyordu. benzer bir olayın bir başka muhalif gazeteci vladimir kostov'un da başına gelmesinden sonra bunun bir suikast olduğu ve şemsiyenin de bir silah olduğu anlaşıldı.

30 eylül 1978'de yayımlanan konuya ilişkin gazete haberi


sözü edilen silah, günümüzde bilinen adıyla bulgar şemsiyesi zekice tasarlanmış bir cihazdı. şemsiyenin içine yerleştirilen bir havalı tüfek mekanizması ile çalışmaktaydı.

pek çok insanın evinde süs amaçlı kullanılan hintyağı bitkisinin tohumlarından elde edilen ve 1 gramı aynı miktardaki siyanürden 5000 kat daha zehirli olan bir damla risin içeren 1,7 mm çapındaki bir kapsülü kurbanın vücuduna saplamak için kullanılmaktaydı.


kapsülün delikleri balmumu ile kapatıldığından vücuda girdikten belli bir süre sonra vücut sıcaklığında eriyip kana karışan zehir karaciğer ve böbrekler başta olmak üzere dokuları tahrip ederek çoklu organ yetmezliğine neden olup ölüme yol açmaktaydı.


olayın arkasında kimin olduğu gayet belliydi ancak hiçbir kanıt yoktu

bu eylem öyle kusursuz bir şekilde icra edilmişti ki, kim tarafından tertiplendiği bilinsin, ancak hiçbir şekilde kanıtlanamasın istenmişti. öyle de oldu. georgi markov'un abd lehine casusluk ve kışkırtıcılık faaliyetlerinde bulunduğu varşova paktı yetkilileri tarafından bilinmekteydi. kendisi de yaptığı işlerin karşılıksız kalmayacağını muhtemelen tahmin etmişti. korkularını dile getirdiğini eşi anlatmıştı. gülünç bir şekilde ingiliz yetkililer tarafından, diplomatik teammüller gereği bulgaristan büyükelçisine soruşturma ile ilgili bilgi de verilmekteydi. sonuç olarak, bulgaristan hükümetinin veya sovyet hükümetinin bu olayla doğrudan bir bağlantısı olduğu sürekli dillendirilse de asla resmi ağızdan dile getirilemedi, uzun yıllar boyunca hiçbir şey kanıtlanamadı ve failin kim olduğu, soğuk savaş süresince ortaya konamadı...

soğuk savaş sona erdikten sonra, eski kgb generali oleg kalugin rusya'dan batıya iltica etti. ingiliz gizli servisi tarafından yapılan sorguda kalugin, şemsiyenin kgb tarafından tasarlanıp üretildiğini ve bu şekilde bulgar gizli servisine teknik destek sağladıklarını ancak suikastin bulgaristan hükümeti tarafından tertiplendiğini ve eylemcinin de italyan asıllı bir danimarkalı olduğunu açıkladı ve tüm bunlar 1993 yılında, batı ülkelerindeki çeşitli gazetelerde haber olarak yer aldı. (bkz. the new york times-01-11-1993)

(bkz: kgb)