Sovyetler'e Ait Nükleer Uydunun Kanada'ya Düşerek Kriz Yarattığı Kosmos 954 Kazası

1978 yılında gerçekleşen bu acayip kaza, daha sonraları uzay teknolojisi ve uluslararası siyaset için bir emsal yaratmıştı.
Sovyetler'e Ait Nükleer Uydunun Kanada'ya Düşerek Kriz Yarattığı Kosmos 954 Kazası

sovyetler birliği için "gelecekte erişilecek komünist toplum ideali" uzayı kaçınılmaz bir şekilde cazip kılmıştır. ideolojik üstünlüğü gökyüzünün de ötesine taşıma hedefi, soğuk savaşın başlamasıyla ortaya çıkan rekabetle birlikte sscb ve abd için uzay programlarında dahi her yolun mübah sayılmasına yol açar.

bu yollardan bir tanesi de uydularda nükleer yakıt kullanılmasıdır

sürekli ve kesintisiz enerji sağlama fikri bilhassa casus uydular için stratejik bir gereklilik olarak düşünülür. böylelikle nükleer güç, yalnızca teknolojik bir çözüm değil, uzaydaki üstünlüğün bir aracı haline gelir.

ilk adım abd'nin 3 nisan 1965'te mini nükleer reaktörlü deneysel snap-10a uydusunu fırlatmasıyla atılır (bkz: system for nuclear auxiliary power program). ancak herhangi bir kaza durumunda dünya'ya yayılabilecek radyasyon riski ve yüksek maliyetler nedeniyle snap-10a, abd'nin uranyum-235 kullanan ilk ve son reaktörlü uydusu olur. sonrasında ise çok daha az tehlikeli kabul edilen rtg (radyoizotop termoelektrik jeneratör) kullanılmaya başlanacaktır.

ancak sovyetler, abd’den farklı olarak, yüksek güçlü nükleer reaktörler ve nak (sodyum-potasyum alaşımı) sıvı metal soğutucu kullanan, radar ve istihbarat görevleri yapacak uydular geliştirmeye başlar. yalnız amacı denizaltı ve askeri hareketleri izleyerek stratejik bilgi toplamak olan bu uydulardaki reaktör ve sistemler birçok tehlikeyi de beraberinde getirecektir.

sovyetlerin ilk nükleer reaktörlü uydusu, kosmos-198, 27 aralık 1967'de fırlatılır (bkz: list of kosmos satellites). yaklaşık on yıl sonra ise tarihte bilinen ilk nükleer uydu kazası yaşanır: kosmos-954.


aslında her şey 1977 aralık ortasında, kuzey amerika hava savunma komutanlığı (bkz: norad) tarafından tarafından uzun süredir takip edilen 10361 katalog numaralı cismin yörüngesindeki ani düzensizliklerin fark edilmesiyle başlar. yaklaşık 80 km'lik bu sapma gerçekte sovyet operatörlerin kosmos-954'ü yeniden rotasına oturtma çabalarıdır.

takriben dört ton ağırlığındaki casus uydu, enerji ihtiyacını 50–65 kg kadar zenginleştirilmiş uranyum-235 içeren reaktöründen almaktadır. normal şartlarda ömrünün sonuna geldiğinde reaktör, ayrı bir ünitenin içinde uzaya fırlatılacak, uydu da güvenli şekilde dünyaya düşecektir. zira bu model uydular, işlevsiz hale gelmeden önce yalnızca birkaç ay dayanmakta ve sadece nato ile abd donanma faaliyetlerinde önemli ölçüde hareketlilik saptanması halinde yörüngeye yerleştirilmektedir. fakat uydunun beklenenden önce düşeceği anlaşılınca, otomatik güvenlik sisteminin arızalandığı ortaya çıkar; uydu ve nükleer güç ünitesi tek parça halinde dünya'ya düşecektir (bkz: the life and death cosmos-954).

durum nato üyelerine, avustralya, japonya ve yeni zelanda'ya gizli bir mesajla bildirilir. uydunun kanada üzerine düşeceği kesinleşince tarihleri boyunca bu tür işlerle pek alakası olmayan kanadalılar, amerikalılarla birlikte seferber olmak zorunda kalırlar ( "nation: cosmos 954: an ugly death" times,6.2.1978).

kosmos-954, 24 ocak 1978 sabahı, doğu standart saati ile 06:53'te charlotte adaları'nın kuzeyinde atmosfere girer ve batı kanada’ya doğru sürüklenerek 70 saniyede gökyüzünde parçalanarak enkazını 600 kilometre boyunca yayar. abd başkanı jimmy carter, uydunun kuzeye düştüğü haberini kanada başbakanı pierre trudeau'ya verir. asıl niyeti sovyet uzay teknolojisine el koymak olan abd hemen bir u-2 göndererek kanada arktika'sı üzerinde u-235 partiküllerini tespit eder.


ardından kanada, abd ve nato ekiplerinden oluşan bir görev gücü ile operation morning light başlatılır. 24 ocak - 25 mart tarihleri arasında, uzay aracının izlerini ve olası radyasyonu tespit etmek için kanada kuzeyi'nde tam 608 uçuş gerçekleştirilir. özel donanımlı uçaklar ve helikopterlerle tespit edilen bölgelerde ekipler yaya olarak arama yapar. ancak dondurucu soğuk ve zorlu arazi, hem ekiplerin ilerlemesini hem de radyasyon cihazlarının çalışmasını engeller. en büyük endişe, uydunun nükleer reaktörünün sağlam kalmış olmasıdır. zira böyle bir durumda 300 metre yakındaki herkes için ölümcül radyasyon söz konusu olacaktır ancak reaktöre ait bir parça bulunamaz. operasyon sonucunda sadece 12 büyük parça bulunur, bunların 10'u radyoaktiftir. nihayet uydunun beş tonluk kütlesinden yalnızca 65 kilogram kurtarılabilir (bkz: non-technical summary of the united states participation in morning light).


tam da dönemin gişe rekorları kıran "close encounters of the third kind" filmi ile abd'nin three mile island nükleer kazasına denk gelen olay bazı yazarlara göre, bugün artık klişe haline gelmiş gizli devlet kurumları, uzaydan gelen ziyaretçiler ve nükleer acil durumlara müdahale eden özel ekipler temasını kucaklamaktadır.

tabi beş c-141 ağır nakilye uçağı, çok sayıda helikopter ve araç ile yüzlerce personelin katıldığı operasyon masraflı olur. kanada hükümeti, 1972 tarihli uzay cisimlerinin sebep olacağı zarara ilişkin uluslararası sorumluluk sözleşmesi hükümlerini yürürlüğe koyar (bkz: space liability convention).

sözleşmeye dayanarak yapılan tarihteki bu ilk başvuru ile sovyetler birliği'ne temizlik için -o günün parasıyla- 6 milyon dolar fatura edilir. ancak sovyetler, dünya'ya düştüğü sırada parçalandığı için uydunun "artık uydu olmaktan çıkmış olmasını" gerekçe göstererek yalnızca 3 milyon dolar öder.

hadise, 1980 yılında düzenlenen philip c. jessup uluslararası hukuk yarışması'na da konu olur. yarışmada hukuk öğrencilerinden, uzayda meydana gelen zararlar, radyasyon kirliliği ve devletlerin sorumluluğu gibi konuları içeren varsayımsal bir davayı savunmaları istenir ve taraflar "peoples astral union v. federation of celestial states" olarak ikiye ayrılarak emsal vakıayı tartışırlar (bkz: 1980 philip c. jessup ınternational law moot court competition).

kosmos 954'ün ardından, 1983 yılında kosmos 1402 casus uydusu ile bir kaza daha yaşanır. kontrolden çıkarak atmosfere giren ve güney atlantik'e düşen uydu, radyoaktif yakıtını dünya'ya yaymış olabileceği endişesi yaratır. sovyetler birliği tarafından fırlatılan son nükleer enerjili uydu ise 1988 yılında yörüngeye oturtulur.

aslında böyle bir olayın gelecekte tekrar yaşanma ihtimali hala mevcuttur. halihazırda yörüngede, ömür binlerce yıl olan ve hepsi soğuk savaş döneminde fırlatılan biri birleşik devletler'den, kalanı sovyetler birliği'nden olmak üzere 30'dan fazla nükleer uydu olduğu düşünülmektedir (bkz: list of nuclear power systems in space).

bazı görüşlere göre ise topaz gibi reaktörlerle de uzay yarışında öne geçen sovyetler birliği'nin mirası, günümüzde her biri birer küçük çernobil olan uydularla dünya yörüngesinde dönmeye devam etmektedir.

faideli kaynaklar:

nuclear reactors and radioisotopes for space,

cosmos 954 and the ınternational law of satellite accidents,

space reactor arms control.