Sovyet Generalliğinden Çeçen Direniş Liderliğine Uzanan Bir Hikaye: Cahar Dudayev
bir sovyet generalinin emre itaatsizlik ederek tarihin akışını değiştirdiğini düşünün. 1980'lerin sonunda estonya semalarında devasa bombardıman uçaklarını yöneten bir general, kremlin'den gelen "isyanı bastır!" emrine karşı çıktı. bu kişi, ileride kafkas halkının bağımsızlık mücadelesinin sembolü olacak olan cahar dudayev'den başkası değildi. peki cahar dudayev kimdir? onu "ilk" yapan özellikler nelerdir? hangi ülkeyi bombalamayı reddetti? emre itaatsizliğinin cezası olarak nereye sürgün edildi ve bu sürgünün ruslar açısından stratejik hatası neydi? türkiye ile ilişkileri nasıldı ve sonunda nasıl öldürüldü? gelin, sovyet hava kuvvetleri generalliğinden çeçenistan'ın efsanevi liderliğine uzanan bu çarpıcı hikayeye yakından bakalım.
ilklerin adamı cahar dudayev
cahar (dzhokhar) dudayev, 1944 yılında çeçenistan'ın yalho köyünde dünyaya geldi. doğumu tam da josef stalin'in çeçen ve inguş halklarını topluca sürgün etme emrine denk geldi; henüz 15 günlük bir bebekken annesinin kucağında sibirya'ya sürgün edilen on binlerce kişiden biriydi. çocukluğunun ilk 13 yılını kazakistan ve sibirya'da sürgünde geçirdi; yokluk içinde büyüdü ancak memleketi çeçenistan'ın hikayeleriyle ve vatan sevgisiyle yetişti. 1957'de halkının vatanına dönmesine izin verildiğinde ailesiyle grozni'ye (caharkale) geri döndü.eğitim hayatında parlak bir öğrenci olan dudayev, önce fizik ve matematik okudu fakat gönlünde pilotluk vardı. gizlice pilotaj kurslarına katıldı ve sovyet hava kuvvetleri'ne katılarak tambov askeri pilot okulu'ndan mezun oldu. 1974'te yuri gagarin hava harp akademisi'ni başarıyla bitirdi. sovyet ordusunda çeşitli görevlerde hızla yükselen dudayev, sovyet tarihinde bir ilki gerçekleştirdi: stratejik hava kuvvetlerinde tümen komutanlığı görevine yükselen ilk müslüman subay oldu. yani etnik kimliği çeçen olan dudayev, sovyet ordusunda tümgeneral rütbesine kadar çıkan ilk çeçen olarak adını tarihe yazdırdı. ayrıca ileride çeçenistan'ın bağımsız ilk cumhurbaşkanı olması da onu "ilk" yapan özelliklerin başında gelecekti.
emir dinlemeyen general: estonya'da tarihi karar
1987-1990 yıllarında dudayev, sovyetler birliği'nin 23. hava kuvvetleri stratejik bombardıman tümeni'nin estonya'nın tartu şehrindeki birliğinin komutanıydı. bu görev, nükleer silah taşıyabilen uzun menzilli bombardıman uçaklarının sorumluluğunu içeriyordu. o yıllarda sovyetler birliği dağılma sürecine girmiş, baltık ülkeleri bağımsızlık için ayaklanmıştı. dudayev, görevli olduğu estonya'da eston halkının özgürlük arzusuna yakından tanık oldu; hatta eston dilini öğrenip estonya tarihini inceleyecek kadar bu kültüre sempati besledi.1989'da moskova, baltık ülkelerindeki bağımsızlık gösterilerini zor kullanarak bastırması için dudayev'e emir verdi. ancak dudayev beklenmedik bir şey yaptı: emri reddetti. "vatanı için mücadele eden insanlara bomba yağdırmam" diyerek sivillerin üzerine bomba atmama kararlılığını açıkça dile getirdi. estonya'nın bağımsızlık isteğini tanklarla, bombalarla bastırması istenen bu general, vicdanının sesini dinleyerek sovyet tarihinde ender görülen bir itaatsizlik örneği sergiledi. dudayev'in 4.000 askerlik birliği, onun emriyle kışlasına çekildi ve estonya'daki televizyon ve parlamento binalarına dokunulmadı. bu sayede estonya'nın özgürlük hamlesi kan dökülmeden başarıya ulaştı; dönemin tartu belediye başkanı ants veetousme, "burada kan dökülmediyse bu büyük ölçüde dudayev sayesindedir" sözleriyle minnettarlığını ifade edecekti.
dudayev bu tutumuyla estonya'da bir kahraman haline gelirken moskova'da ise "isyancı general" damgası yedi. sovyet yönetimi, emre karşı gelen bu generali hazmedemedi ve onun için disiplin tedbirleri düşünmeye başladı. dudayev, ileride hatırladığı üzere o günleri "estonya halkının mücadelesine saygı duyduğum için emir dinlemedim" şeklinde anlatmıştır. onun bu tavrı, baltık halklarına ilham verdiği gibi kendi halkı çeçenlere de ilham olacaktı.
sürgün ve stratejik hata: grozni'ye gönderiliş
moskova, dudayev'in itaatsizliğini cezasız bırakmadı. emre karşı gelen generali ceza olarak birliğiyle birlikte çeçenistan'ın başkenti grozni'ye sürgüne gönderdi. bu sürgün, kağıt üzerinde bir cezaydı ama aslında rus yönetimi için geri tepen stratejik bir hata olacaktı ve rusya bunun bedelini çok ağır ödeyecekti. zira dudayev, 1990 yılı mayıs ayında sovyet ordusundaki görevinden istifa ederek üniformasını çıkardı. artık özgürdü ve memleketi çeçenistan'a dönmüştü. moskova'nın "asi generalini" merkezden uzaklaştırması, onu kendi halkının kollarına atmış oldu. dudayev, grozni'ye adım attığında rusya belki de farkında olmadan çeçen bağımsızlık hareketinin liderini kendi elleriyle sahaya sürmüştü.grozni'ye dönen dudayev, kısa sürede halkının mücadelesine katıldı. kasım 1990'da toplanan çeçen halk kurultayı'na (çeçen milli kongresi) davet edilerek bu oluşumun yürütme kurulu başkanlığına seçildi. artık sovyet ordusunun bir generali değil, çeçen halkının bir lideriydi. dudayev'in dönüşüyle birlikte çeçenya'daki bağımsızlık ateşi harlandı. 1991 ağustos'unda moskova'da meydana gelen darbe girişimi sırasında dudayev, darbecilere karşı tavır aldı ve çeçen-inguş özerk cumhuriyeti'ndeki moskova yanlısı yönetimin devrilmesi için halk hareketini örgütledi. halkının geniş desteğini alan dudayev, 27 ekim 1991'de yapılan seçimde oyların %85'ini alarak çeçenistan'ın ilk cumhurbaşkanı seçildi. göreve gelir gelmez yaptığı ilk iş ise çeçenistan'ın bağımsızlığını ilan etmek oldu.
rusya lideri boris yeltsin, bu bağımsızlık ilanını tanımadı ve çeçenistan'ı tekrar boyunduruk altına almak için hazırlıklara başladı. dudayev ise bir yandan olası bir saldırıya karşı sovyetlerden kalan silahları toplamaya girişiyor, bir yandan da siyasi çözüm yolları arıyordu. ne var ki, moskova 1994 yılı sonunda askeri seçeneği devreye soktu.
çeçenistan için özgürlük mücadelesi
11 aralık 1994'te rus ordusu geniş çaplı bir harekatla çeçenistan'a girdiğinde, dudayev halkına "cihad" çağrısı yaptı. bu, var olma yok olma savaşıydı ve dudayev dünyaya meydan okurcasına "son çeçen şehit olmadan ruslar çeçenistan'ı alamaz" diyordu. başkent grozni'yi birkaç saat içinde ele geçirmeyi planlayan rus güçleri, beklemedikleri bir direnişle karşılaştı. dudayev komutasındaki çeçen direnişçiler, "davud ile calut" misali düzensiz ama kararlı bir savunmayla rus ordusunu şehirde duraklattılar. küçücük bir millet, dağlara çekilip gerilla taktikleriyle dev orduya zor anlar yaşattı. aylar süren bu birinci çeçen savaşı'nda onbinlerce kişi hayatını kaybetti ancak çeçenler, dudayev'in önderliğinde pes etmeyerek rusya'ya ilk kez ciddi bir yenilgiyi tattırdılar.dudayev, savaş süresince asla halkının moralini düşürmedi. ülkesinin bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirmek için uğraştı; hatta bazı tekliflere rağmen son ana dek savaşı önlemek için moskova ile görüşmelere açık olduğunu belirtti. ne var ki rus tarafı "asi generale boyun eğdirmekte" kararlıydı. dudayev, parayla veya makamla kandırılamayacağını da gösterdi -savaş sırasında kendisine yapılan güvenli bir sığınma ya da para tekliflerini reddederek "her çeçen generaldir, ben sadece milyonda biriyim" diyecek kadar mütevazı ve kararlıydı.
türkiye ile ilişkileri ve sözleri
dudayev, bağımsızlık mücadelesinde türkiye'yi ve türk halkını hep özel bir yere koydu. tarihsel olarak osmanlı imparatorluğu döneminden beri kuzey kafkasya halkları ile anadolu türkleri arasında bir gönül bağı bulunuyordu. cahar dudayev de bu bağı dile getiren liderlerdendi. bir demeçinde "türkiye hem türk dünyasının, hem de islâm âleminin ümit ışığıdır. bu ışığın sönmesi her iki âlemin de karanlığa gömülmesi demektir" sözleriyle türkiye'nin bölgedeki önemini vurguladı. türk milletini "tarih boyunca kahramanlıklarıyla kendini kabul ettirmiş, dostluklarına güvenilir bir millet" olarak tanımlıyor; çeçenlerin tarihin hiçbir döneminde türklere ihanet etmediğini gururla belirtiyordu. bu sözler, dudayev'in gözünde türkiye'nin hem kültürel hem de manevi açıdan bir yoldaş ve umut kaynağı olduğunu gösteriyor.peki, türkiye dudayev'e nasıl baktı? 1990'lar boyunca türkiye resmi olarak rusya ile ilişkilerini gözeterek temkinli bir politika izlese de, türk kamuoyunda ve sivil toplumunda çeçen davasına büyük bir sempati vardı. birçok türk gönüllü ve yardım kuruluşu çeçen mültecilere ve savaş mağdurlarına destek sağladı. dudayev, bazı türk diplomatlarıyla dolaylı temaslar kurup barış için girişimlere de açık oldu. hatta türkiye'nin dönemin liderleri, gizli diplomasiyle çatışmayı durdurma çabaları da gösterdiler. her ne kadar uluslararası dengeler nedeniyle ankara hükümeti dudayev'in ilan ettiği bağımsızlığı tanıyamasa da, türk halkı nezdinde dudayev bir kahraman olarak anıldı.
dudayev'in vefatından sonra da türkiye'de onun hatırası yaşatılmaya devam etti. birçok şehirde ismi parklara, caddelere verildi; anma toplantıları düzenlendi. örneğin 2021'de kocaeli'nde açılan "cevher dudayev parkı" bunun bir örneğiydi. dünyada estonya, ukrayna, gürcistan, bosna-hersek gibi ülkeler de benzer şekilde dudayev'in ismini çeşitli kamusal alanlara vererek onu onurlandırdılar. türkiye'de ise dudayev ismi, özellikle kafkas kökenli vatandaşların ve geniş bir kesimin gönlünde özgürlük mücadelesinin sembolü olarak yaşamaktadır.
suikast: cephede yıldız kayarken
aylarca süren savaş, rus kamuoyunda huzursuzluk yaratmaya başlayınca rus liderler çözümü dudayev'i ortadan kaldırmakta buldu. rusya devlet başkanı yeltsin, seçim öncesi hem halkına "zafer" gösterisi yapmak hem de çeçen direnişinin belini kırmak amacıyla dudayev'in suikastla öldürülmesi talimatını verdi. dudayev o sıralar sürekli yer değiştiriyor, dağ köylerinde gizli karargahından uydu telefonu ile emirler iletiyordu.ve beklenen an 21 nisan 1996 akşamı geldi. dudayev, batı çeçenistan'da bir köyde uydu telefonu üzerinden bir rus duma milletvekiliyle görüştüğü sırada, rus ordusuna bağlı keşif uçakları telefon sinyalini tespit etti. konumu belirlenen dudayev'in üzerine lazer güdümlü füzeler yağdırıldı. 52 yaşındaki çeçen lider, bu saldırıda hayatını kaybetti. şehit mertebesine ulaşmış, dediğini yaparak canını davası uğruna feda etmişti. dudayev'in öldürüldüğü haberi ilk olarak uluslararası kaynaklarca doğrulandı. onun ölümüyle çeçen direnişinin bittiğini sananlar yanıldı; kısa süre sonra çeçen kuvvetleri savaşı kazanıp rusya'yı savaştan çekilmeye zorladılar. ancak dudayev'in yokluğu, çeçen halkı için büyük bir kayıp oldu.
dudayev'in naaşı gizlice defnedildi ve mezar yeri güvenlik nedeniyle açıklanmadı. öldürülmesinden yıllar sonra bile çeçenler onun adını dillerinden düşürmedi. zira o, "bir gün onurla yaşamak, yüz yıl köle yaşamaktan evladır" diyerek halkına özgürlük meşalesini emanet etmişti.
sonuç: efsanevi liderin mirası
cahar dudayev'in hayatı, "generallikten gerillalığa" uzanan sarsıcı bir yolculuktu. o, sovyet üniforması giyerken dahi halkının özgürlük özlemini yüreğinde taşıyan bir vatanseverdi. emirlere itaat etmemesi belki onun askeri kariyerini bitirdi ama milletinin kaderini değiştirdi. ilklerin adamı olarak, ilk çeçen cumhurbaşkanı ve ilk çeçen general sıfatlarıyla tarihe geçti.onun mirası sadece çeçenistan'da değil, tüm özgürlük mücadelesi veren halklar arasında yaşıyor. dudayev, bir halka ilham veren karizması, prensiplerinden ödün vermeyen duruşu ve cesaretiyle hatırlanıyor. türkiye'de ve dünyada birçok insan için cahar dudayev adı, zulme boyun eğmemenin ve özgürlük uğruna her şeyi göze almanın sembolüdür.
türk halkı da bu cesur lidere sahip çıkmış, onu parklarında, sokaklarında ismiyle yaşatmıştır. dudayev'in türkiye ve türk dünyası hakkında söylediği umut dolu sözler ise hala kulaklarımızda: "türkiye, islâm âleminin ve türk dünyasının umut ışığıdır." bu sözler, aslında dudayev'in hayat felsefesini de özetler nitelikte: umut ışığı sönmedikçe, mücadele devam eder.