Sosyetenin Prensesi Rose Dugdale Nasıl IRA’nın En Radikal Figürüne Dönüştü?

İngiliz aristokrasisinin içinde büyüyen Rose Dugdale nasıl oldu da İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu (IRA) adlı militan örgüte katılıp radikal bir kişiliğe dönüştü?
Sosyetenin Prensesi Rose Dugdale Nasıl IRA’nın En Radikal Figürüne Dönüştü?

1974 nisan’ı, georgian tarzı muhteşem russborough evi, yıllardır olduğu gibi ihtişamıyla geceye meydan okuyordu. duvarlarını süsleyen vermeer, rubens ve gainsborough tabloları mülke ayrı bir değer katıyordu. geç saatte evin kapısı çalındı. hizmetçi kapıyı açtığında karşısında fransız aksanıyla konuşan bir kadın vardı, daha ne olduğunu anlamadan 3 silahlı adam eve girdi. aile üyeleri ve hizmetçiler bağlanıp bir odaya kitlendiler. 19 paha biçilmez tablo, tek bir gece içinde çalındı (bugünkü değerleri yaklaşık 110 milyon dolar).

dışarıdan bakıldığında bu bir soygundu ama sıradan bir suç öyküsünden çok daha fazlasıydı. o gece evin kapısını çalan kadın, rose dugdale’di. ingiltere’nin yüksek sosyetesinde doğmuştu; 17 yaşında kraliçe ıı. elizabeth’in önünde diz çöküp sosyeteye takdim edilmişti. oxford’da okurken sosyalist bir çevre edinmiş ve dünya adaletsizliklerine karşı harekete geçmeye karar vermişti. o gece, dugdale yalnızca bir hırsız ya da militan değildi; o, geçmişini reddetmiş, hayatını radikal bir ideolojiye adamış bir figürdü. hedefi, sadece tabloları çalmak değil, kendi kimliğini yeniden tanımlamaktı.

dugdale’in hayatı, sürekli bir çelişki içinde ilerledi: ayrıcalıklı bir geçmiş, ama yoksullar için yapılan fedakârlıklar; aristokrat bir çevre, ama şiddetle sonuçlanan bir ideolojiye bağlılık. 1971’de chelsea’deki evi sattı, mirasını fakirlere dağıttı ve kendini tamamen irlanda cumhuriyetçi ordusu’nun mücadelesine adadı. bu bağlılık, onu giderek daha tehlikeli bir figüre dönüştürdü: 1974’te russborough soygununu düzenledi, aynı yıl bir helikopter kaçırma eylemi yaptı ve ıra için bomba üretmeye başladı. tüm malvarlığını satıp ıra için harcadı. o zamanki erkek arkadaşı ile yakalandılar, 2 yıl hapis cezası aldı ama hakim onun bir daha suç işlemeyeceğine emindi ve onu affetti. öyle ya, bu kadar zengin bir ailenin kızı olsa olsa yanındaki terörist sevgilisinin etkisinde yapmıştı bu işleri!

russborough evi soygunu sonrası tabloları ailesine ait bir yazlık sahil evine götürdüler, yetkililere tablolara karşılık bazı örgüt üyelerinin salınmasını ve üstüne para verilmesini isteyen bir mektup yolladılar ancak izleri bulundu ve yakalandılar. rose o sırada hamileydi ve hapiste doğum yaptı, 6 yıl sonra hapisten çıktığında ıra için çalışmaya devam etti. 1985’te örgütün bombacısı jim monaghan ile birlikte olmaya başladı ve bombalama olaylarına karıştı ( neyse ki hepsi başarısız oldu). ıra için silah geliştirme projelerinde bulundu, 82 yaşında irlanda’da bir huzurevinde öldü. cenaze töreninde örgüt tarafından bir kahraman olarak büyük bir gösteriyle uğurlandı.

ingiliz bir mirasçı olarak doğmuş, ama irlanda’nın silahlı mücadelesine kendini adamış, aristokrat dünyadan kopup kendini devrimci bir hayata adayan bir kadın. ölümünden yıllar sonra bile, kendisinin ve hatta kısmen ailesinin servetini bu yolda harcayan rose’un hayat hikayesi tartışılıyor. öyle ya, katıldığı tüm o başarısız bombalamalarda ya birileri zarar görseydi? ya da destek verdiği örgütün eylemlerinde ölen masumlar ne olacak?!

"yüce" bir dava uğruna insanları öldürenleri düşünün. kim kahraman, kim suçlu?