Sosyal Medya Platformlarında Kişilerin Bilgileri Nasıl Toplanıyor?
sosyal medya olarak kullanılan sitelerin, telefonunuza yüklediğiniz, zararsız olarak düşündüğünüz oyunlar, kitap okuma, fener gibi programların dahi artık şirketler tarafından milletleri yönetmek için kullanmaya başlaması. zaman, para harcamalarının yönlendirilmesi de buna dahildir.
kısa zaman önce facebook kurucusunun yargılandığı ana tanıklık ettik:
daha doğrusu yargılanmaktan çok yargılanmanın öncesinde geçen soruşturma diyelim.
her neyse, facebook, google, yandex, twitter, instagram, whatsapp gibi platformlar, uygulamalar onlara üye olan herkesin verisini saklar ve işler. işlenen veriler big data olarak adlandırılır. istatiksel verilere ayrılır. topluluk hakkında genel bilgi verir (-di). artık genel bilgiden çok toplumun ahlak değerlerinden, alışveriş rutinlerine, sevdikleri işlerden, sevmediklerine konulara, değer verdikleri olaylardan, hoşnut kalmadığı olaylara, yalan haberlere olan zafiyetlerinden , gerçek haberlere olan tepkisine kadar birçok veri işlenmiş, işlenmekte ve gelecekte de işlenmiş olacak.
ilk önce bu veriler nasıl detaylı işleniyor, kategorileniyor, ayrılıyor vs çok da teknik detaylarına girmeden açıklayayım
örneğin facebook. facebook'a sonraları getirilen, herhangi bir yazıya, içeriğe eklenen 'emojiler' yani yüz ifadeleri, herhangi bir kullanıcı için güzel bir yenilik olarak değerlendirildi aslında bu emojiler tam anlamıyla, kişiselleştirilmiş verileri daha detaylı yapan algoritmanın, son kullanıcı olan bizlere sade bir biçimde gösterilmesidir.
sizin için, bir tıkla, kahkaha emojisine basmak 1 saniyenizi alsada, facebook'un veri işlemesi için, detaylandırma adına çok başarılı bir özelliktir. örneğin bir kedi videosuna kahkaha işareti koydunuz.
bu video, sizin;
- kedilerin videodaki hallerini sevdiğinizi gösterir.
- aynı zamanda hayvanları genel olarak sevdiğinizi de anlatır.
- kedi mamaları reklamları için uygun olduğunuza dair not düşülür. (daha doğrusu veri işlenir)
kedi sever olduğunuz için, diğer kedi severlerin facebook üzerinden tıkladığı videolar için uygun olduğunuza dair veri işlenir. bu veriler, sizin verileriniz ile karşılaştırılır. uygun görülenler size özel olarak sayfanızda gösterilir.
kediler ile alakalı gruplar, sizin sayfanızda gösterilir. bu gruplara üye oluşunuzda veya bu grupları görmek istemediğinize dair 'x' işaretine tıkladığınızda ayrı ayrı veriler işlenir.
örneğin; kediler ile ilgili gruplara üye olmaya başladığınızda, kedi sever olduğunuz %99 oranla tescillenmiş olur, aksi bir durumu işaret eden, grup ya da davranışınız da işlenir. bu veriler aslında facebook için altın nimettir çünkü topluluktan aykırı davranışlar, topluluk hakkında daha kişisel veriler elde etmesini sağlar.
yani bu yazıyı okuduktan sonra kedi sever gruplarına üye olup sonra satanistlik (kusura bakmayın sizle özdeşleştiği için kullanıyorum) işaretleri gösteren gruplara üye olursanız da verileriniz tutulur. hatta aykırı olduğu için daha detaylı incelenmesi mümkündür.
şimdi, bu işin detaylarına da az biraz inelim
kedigillerin kendilerine ait, ırkları vs vardır. bir kedi videosunda, beğendiğiniz kedi videosu normal, kendi ırklarına aykırı olmayan kedilerden oluştuğunu varsayalım. bu videoyu beğendiniz.
bir başka kedi videosunu beğenmediniz. bu video, normalde sizin beğenebileceğiniz için öne çıkmış videolardan ama beğenmediniz. videonun içeriğinde ki kediler, farklı ırklardan. örneğin, peterbald cinsinden.
bu veri işlenir. buradan çıkaracağı sonuçlardan bazıları şöyledir;
sizin, kedilerle alakalı aykırı ırkları sevmediğiniz verisi işlenir. aykırı ırk derken, toplumda genel olarak kabul görmüş kedilerin bilinirliği.
peterbald ırkı, genel olarak rusya sınırları içerisinde yetiştirilmiş olduğundan, rusya ile ilgili haberleri sevip, sevmediğiniz işlenir ve bunun onayı için size rusya ile alakalı içerikler gösterilir. sizin bu içeriklere olan tıklama seçenekleriniz, haberlere baktığınız süre, verilere işlenir. istatistiklerle karşılaştırılır ve sizin, kedilerle alakalı beğenilerinizden, hayvanları sevip sevmediğinize, ruslarla ilgili haberlerle ilgili tepkinizi, bilinçaltında, psikolojik olarak böyle bir şeyin tetiklenip tetiklenmediğine, emojilerle, ruh hallerinizin basit karşılıklarına kadar her şey işlenir.
mesela, tüysüz kedi cinsine yakın olan peterbald'lar sevdiğinize dair veri işletirseniz, astımınız, alerjiniz olup olmadığı da işlenir ve size bunun için içerik gösterilir. bu içeriklere verdiğiniz tepkilerden, astım, alerji olup olmadığınız sonucu çıkartılır. ailenizde de alerjiniz olup olmadığı veri olarak işlenir. aileniz de facebook'a kayıtlı kişiler varsa, sizinle arkadaş olarak ekliyse, ailenize de bu işlenen verilerle ilgili içerik gönderilir ve ailenizin verdikleri tepkilere göre yeni veri işlenir.
arkadaşlarınızın, tepkileri, onların ailelerinin tepkileri, çevrenizdekilerin tepkiler, yaşadığınız yer, gittiğiniz okul, o okula bağlı kişilerin tepkileri, o şehirde yaşayanların tepkileri vs hepsi çaprazlama karşılaştırılarak ham veriler işlenir, istatistik haline getirilir.
elbette bu verilen, taşa yazılmış veriler olmadığı gibi her zaman değişebileceği de düşünülür. bu değişim için de veri toplanır. sistematik bir şekilde işlenir.
instagram'a yüklenen fotoğrafların analizi, yapılan yorumlarla birlikte işlenir. fotoğraf analizi yapay zeka tarafından zor olsa da toplum analizi kabaca çıkarıldıktan sonra, belirlenmiş basit kalıplar bu incelemeleri kolaylaştırır.
whatsapp gibi iletişim, mesajlaşma programları yazı ağırlıklı olduğundan işlenmesi daha kolay olur ama trilyonlarca sözcük vb. içerik içinden seçici davranılır. elbette diğer veriler çöpe atılmaz. her bir girdi, altın değerindedir.
yani bir platformda size sunulan emoji gibi basit seçenekler basitçe, sizin ruh halinizden, neleri sevip sevmediğinize, politik, bilim, sanat, tarih, teknoloji gibi konulara olan ağırlığınızı, ilginizi derler, toplar, işler, istatistiklere ekler.
bu verilerde ayrıca, hangi saatlerde aktif olduğunuz, hangi günlerde neleri sevdiğiniz, hangi saatlerde, hangi konuları düşündüğünüz veri olarak işlenir.
böyle bir veri yığınına, big data adını verirler. facebook'un kurucusunun da görünür olarak yargılanma sebebi de bu verilerin amacına uygun olmayan şekilde (?) izinsiz olarak kullanılmasıdır.
google bu konuda çok daha fazla veriye sahiptir.
her gün gördüğümüz o beyaz kutucuğa yazdığınız anahtar kelimeler, hangi saatlerde yazdığınız, mail adresinize sürekli bağlı olarak ( gmail) google'da yaptığınız aramalar, tıkladığınız siteler, hangi sitelere girdikten sonra, tekrar aradığınız ve girdiğiniz siteler hep veri olarak işlenir.
gmail açık iken, yaptığınız aramalar, gmail içinde sakladığınız email'ler, spam mailler, reklamlar, forumlar gibi kategorilerde bu verilerin işlenmesi ile oluşturulmuş başlıklardır.
milyarlarca insana yenilik gibi gözüken bu basit arayüz değişimi, milyarlarca insanın verisi ile alınan ve uygulanan bir karardır.
örneğin google'da ülkelerin en çok aradığı şeyler sıralaması bu durum için çok basit bir örnektir. toplumun genel yapısı hakkında basit, kesin çıkarımlar verir.
saatlik, günlük, haftalık, aylık, yıllık değişen arama verileri, o yılın en önemli olaylarını belirler, bu olaylar veri olarak işlenir, istatistik olarak kaydedilir.
bu kadar basit bir mantık, kompleks bir yazılım ile basitleştirilir, detaylandırılır ve kuruluşlara, devletlere, reklam şirketlerine bir şekilde, kılıfına uydurularak sunulur.
bu tip platformlar basitçe büyük resme odaklanmazlar, küçük resme de bakarlar. bireyselleştirilmiş veriler ayrı ayrı işlenip, aile, akraba, mahalle, şehir, bölge, ülke, uluslararası olarak işlenir, saklanır ve kullanılır. aynı zamanda güncellenir.
yani, toplum bir şekilde bir fikir hakkında değişim yaşıyorsa bunu ilk bilen, bu platformun veri işleyen yapay zekasıdır. sonra bu verileri inceleyen analistler, kuruluşlar olur. talep edildiğinde (!) devletler de yararlanır.
bir uzaylı istilası olsa ve savaşmak istemese, tek yapması gereken sosyal medya platformlarını sistematik bir şekilde, uzaylı algısına alıştırmak, düşüncelerimizi değiştirmek, toplu olarak onları kabul etmemizi sağlamak. çok uçuk görünsede zaten devletlerin, özellikle abd, ingiltere gibi devletlerin hali hazırda el altından kullandığı bir sistem.
ingilizce gibi bir dil, en fazla konuşulan dil olmamasına rağmen, en bilinir dil olması bu verilerin toplanmasında çok ciddi katkı sağlamaktadır.
çin'in, rusya'nın google gibi bir arama motorunu reddetmesi bu sebepledir. kendi insanlarını korumak istemesi, diğer ülkelerin sömürgesi haline gelmemesi için. çünkü her gün, her saat, bu platformlardan yaptığınız aramalar, bu ülke, bu millet hakkında bilgileri, ne kadar önemsiz olsa da big data'ya aktarmaktadır.
şimdi içinizden 3-5 çatlak, "ben şimdi google'da adana'nın cono'larını arattım, dünya bu işlenen bilgiyi ne yapsın lan?" diyebilirsiniz
bu ülkede böyle bir şeyin var olduğunu, hala gündemde olduğunu, cono'ların davranışını, onlara karşı bir tutum içinde olanların tepkileri, bu tepkilerin ölçütü vb durumların hepsi işlenir. depolanır. güncellenir.
senin için önemsiz olabilir, benim içinde ama toplum yapısını anlamak için önemlidir ve sürekli güncellenmesi toplumdaki yerini daha da belirginleştirir.
yerli ve milli arama motoru gelecek nesilleri kendi milletimizin özüne döndürmek için atılacak güzel bir adımdır. aynı zamanda türkiye sınırları içerisinde daimi yaşayanların şimdiki ve gelecekteki hayat sürelerini, onu nasıl geçireceklerini güvence altına almaktır.
her ne kadar bu durum için geç kalındığı düşünülse de pek de öyle geç kalınmış bir durum olmadığını, toplumların sürekli gelişen, büyüyen ama hiçbir zaman çocukluktan çıkamayan bir birey olduğunu düşünmek, idrak etmek gerekir.
toplum bilinci, ayrı bir bilinçtir. kendi içinde çatışır ama her zaman bir şekilde karar verir. kararı tektir. sonucuna bir şekilde katlanır. bu kararın big data ile değiştirilip manipüle edilmesi oldukça kolay ama zamana yayılmış bir süreç olduğunu da anlamak gerekir.