Sonucunda Franco'nun Başa Geldiği İspanya İç Savaşı'nın Enteresan Noktaları
ispanya iç savaşı, siyasi tarihin en ilginç dönemlerinden biri olan savaş.
- bu savaş bir kez gösterdi ki devrim yapmak için senin devrimci kadroları kurup hazır etmen yetmez, -hep söylenegeldiği gibi- karşı tarafın da artık dağılma sürecine girmesi gerekir. meşhur "şartların olgunlaşması" meselesi.
- 1917 şubat -ve ardından ekim- devriminde cehphede sürekli savaş ile meşgul, yorgun, moralsiz ve en önemlisi lidersiz bir çarlık ordusu vardı karşıda. üsteli o ordunun bir çok üyesi ayaklanmalar başladğında taraf değiştirmişti.
- ispanya'ya dönelim. aslında burası da ilginç. çünkü cumhuriyetçilerin karşısına çıkan kişi daha kısa bir süre önce orduda görevinden alınan, kanarya adalarına bir sürgün görevine gönderilen, tabiri caizse "düşmüş" bir general.
- ama işte 1917'den farklı olarak ordu içinde hala çok ciddi bir ağırlığı, alt kadrolarda ciddi bir sempatisi var. [bunda franko'nun önceki görevlerinde orduyu modernleştirme çabaları ve genç subayların önünün açmasının etkisi büyük, orası uzun hikaye].
- böyle olunca da ayaklanma çağrısı orduda karşılık buldu. ki enteresandır aslında bu hikayede normalde meşruiyeti olan taraf cumhuriyetçiler. ama hayat böyle işlemiyor elbet. bir bakımdan asıl devrimi yapan franco. çünkü kendi rejimini kuracaktır işin sonunda.
- neyse, devam edelim. aslında 36-39 arası cumhuriyetçiler yer yer zaferler kazanmışlarsa da karşılarındaki yapı profesyonel bir ordu. e bunun yanında örneğin avrupa devletlerinden de destek alıyorlar [kondor lejyonu gibi]. cumhuriyetçilere sscb'nin yaptığı yardım yetmedi sosyalist bir devrim için. franco taraftarları daha disiplinli, ve daha acımasız olmayı başardılar.
bu işin bir tarafı... işin bizimle ilgili tarafları da epey ilginçtir
- başka bir başlıkta yazmıştım, hatırlamıyorum ama tekrar edeyim. iç savaş başlamadan önce, malum, büyükelçimiz yahya kemal. ta 31'de kralın devrilmesinden bu yana ortam hep karışık. yaklaşık bir iki sene sonradan itibaren savaşın ayak sesleri geliyor.
- peki yahya efendi ne yapıyor bu arada? tabi ki endülüs'te raks :)) zaten durumun hassasiyeti anlaşılır anlaşılmaz 1934 senesinde görevden alınır. yerine gerçek bir diplomat (tevfik kamil koperler) atanır.
- bir başka ilginçlik ise cumhuriyet idaresinin bu iç savaş sırasında iki taraflı oynaması. bir yandan franco'ya övgü dolu mektuplar yazlır ki sözlükte de bahsi geçti sanırım. ama öte taraftan cumhuriyetçiler ile bağlar savaş sonlanana kadar kopmaz.
- hatta ilginçtir, atatürk vefat ettiğinde hem franco tarafından temsilci yollanır, hem de cumhuriyetçiler, oldukça tehlikeli bir uçak yolculuğunu göze alarak cenazeye gelir.
velhasıl böyle enteresan bir hikayedir ispanya iç savaşı.