Sonraki Bölümü İple Çektiren Severance Dizisinin 2. Sezon İlk 4 Bölüm Analizi

İlk sezonuyla büyük beğeni toplayan Apple TV dizisi Severance, ikinci sezonuyla da kaldığı yerden devam ediyor.
Sonraki Bölümü İple Çektiren Severance Dizisinin 2. Sezon İlk 4 Bölüm Analizi

(3 yıl aradan sonra geri dönen apple tv+ dizisi severance'ın 2. sezonunun ilk 4 bölümü hakkında yazdık! yazımız için: 2. sezon: 1. 2. & 3. ve 4. bölüm incelemesi)
...

severance ikinci sezonuyla, ilk sezonun kaldığı yerden devam ederken bizleri yepyeni sorular ve şok edici gelişmelerle karşılıyor. hikâye ilerledikçe lumon şirketi’nin karanlık sırları daha da belirgin hale geliyor ve karakterlerin içsel çatışmaları giderek derinleşiyor. ilk sezonun büyük finalinde ayrıştırılmış çalışanlar (innieler) dış dünyada kendi bilinçlerine kavuşarak şirketin sırlarını açığa çıkarmak amacıyla harekete geçmişlerdi. ancak sezonun başında bay milchick, olayların üzerinden tam beş ay geçtiğini vurgulayarak biz seyircilerin hikâyenin gerçekten kaldığı yerden devam edip etmediği sorusunu akıllarımıza düşürüyor. bu zaman atlaması, hem karakterler hem de şirket açısından birçok bilinmezliği de beraberinde getiriyor.


lumon’da neler oluyor?

sezonun açılışı mark’ın wellness departmanı’na koşarak gemma’yı, yani bayan casey’i aramasıyla başlıyor. ancak ilk sezonda gemma’nın, ırving’in outie kişiliğini resmettiği o karanlık koridorun sonundaki kapıdan bir bilinmezliğe doğru gönderildiğini biliyoruz. peki o kapının ardında ne var? gemma oraya girdikten sonra başına ne geldi? bu hala tam anlamıyla yanıtlanamamış büyük bir soru. çünkü gerçek hayatta öldü diye bilinen bir karakterin tekrardan oraya dönme ihtimali olduğunu hiç düşünmüyorum. özellikle de lumon’un böyle bir riski göze almayacağına eminim. asıl soru şu: normalde ölü olarak bilinen biri lumon’da nasıl hayatta olabilir?

mark’ın araştırmaları sonucunda karşılaştığı cold harbour (soğuk barınak) dosyası da bu konuda bazı ipuçları veriyor. bu dosya, lumon’un bu konuda sakladığı karanlık sırrı düşündürüyor. insanların dondurulduğu soğuk bir barınak mı yoksa yeniden programlanmış zihinlerin tutulduğu bir depo mu? belki de lumon sadece anıları değil, bir şekilde bedenleri de manipüle etmeyi başarabiliyor. makro veri düzenleme ise aslında farkında olmasa bile bu işi yapmaktan sorumlu ve bu da çözülmesini beklediğimiz gizemlerden biri.

öte yandan, ceza odasında mvd çalışanlarına şirkete yeniden dönmeleri adına izlettikleri kısa animasyon filminde lumon’un dünya genelinde toplam 206 şubesi olduğunu öğreniyoruz ve böylelikle işin içine bambaşka bir boyut giriyor. çünkü bildiğimiz dünyada toplam 195 ülke bulunmakta, bu da dizinin bizimkine benzeyen ama farklı bir evrende geçtiği fikrini güçlendiriyor. severance‘ın seyircilere sunduğu küçük ama etkileyici detaylardan biri de tam olarak bu aslında: gerçekliğin doğasına dair sürekli sorular sordurtması.

bayan cobel’in (harmony) lumon’dan kovulmasının ardından bay milchick’in daha fazla ön plana çıkıp sonunda departmanın müdür pozisyonuna terfi ettiğini görüyoruz. milchick’in uzun zamandır şirket için ne kadar sadık ve manipülatif bir figür olduğuna hepimiz şahidiz, ama onu şimdi daha önce hiç olmadığı kadar güçlü bir pozisyonda görmek tüylerimi ürpertmedi değil. belki de bu durum onun kendi karakteri hakkında daha fazla bilgi öğrenmemize yol açabilir. dizinin bu karakteri biraz daha derinden inceleme vakti geldi de geçiyor bence. çalışanlarını eğlendiren ama aynı zamanda işkenceye varan yöntemlerle cezalandıran bu adamın gerçekte kim olduğu ise büyük bir soru işareti. lumon’a olan bağlılığı yalnızca kariyer hırsından mı, yoksa ortada çok daha kişisel bir sebep mi var?

bu sezonda tanıtılan yeni karakterlerden biri olan dieter keanon, lumon’daki bilinmeyen yapının önemli parçalarından biri olabilir. henüz hakkında fazla bilgiye sahip olmasak da onun şirketin geçmişiyle ve belki de kurucu kier eagan’ın sırlarıyla bağlantılı olduğunu düşünüyorum.


helly mi helena mı?

ikinci sezonun bir diğer sürprizlerinden biri, helly’nin artık gerçekten helly olmayabileceği teorisiydi. ilk üç bölüm boyunca onun önceki helly olmayabileceğine dair ipuçları izleyicilerin dikkatini çekti ve bu durum da çeşitli teorilerin ortaya çıkmasına neden oldu. özellikle ofise ilk geldiğinde bilgisayarını açarken yaşadığı tereddüt, bu karakterin eski helly ile aynı bilinçte olmadığını düşündüren önemli detaylardan biriydi bence. bir insanın her gün yaptığı bir refleksi unutması ancak tamamen farklı bir bilinç devraldığında mümkün olabilir.

bunun yanı sıra mark’ı gördüğünde ona verdiği garip sarılma da karakterin değiştiğini gösteren başka bir işaretti. çünkü ilk sezonda asansöre binmeden önce mark ve helly arasında belirgin bir romantik yakınlaşma oluşmuştu. ancak helly’nin mark’a karşı sergilediği mesafeli ve yapay tutum, onun artık tamamen farklı biri olduğu ihtimalini güçlendiriyor. bu teori, sezonun dördüncü ve en son yayınlanan bölümünün final sahnesiyle kesinlik kazandı. böylece helly’nin aslında helena eagan olarak geri döndüğü ve şirketin ideolojisini desteklemeye devam ettiği düşüncesi, artık bir tahmin olmaktan çıkıp doğrulanmış bir gerçek haline geldi.


bilinmeyenlerin arkası

lumon’un kurucusu kier eagen ve diğer büyük eagen figürleri etrafında yaratılan şirket içi mitoloji de oldukça dikkat çekici bir kısımdı. şirket içinde eagan’ların hala bir şekilde var olup olmadığına dair imaların bulunması, onların biyolojik olarak yaşamaya devam etmese bile bilinçlerinin bir şekilde saklanmış olabileceği ihtimalini doğuruyor. lumon’un yalnızca çalışanların zihnini kontrol etmekle kalmayıp ölülerin de bilinçlerini saklama ve transfer etme gibi ileri düzey deneyler yaptığı düşünülebilir. bence kurul, aslında bir grup insandan değil, eski lumon yöneticilerinin zihinlerinin bilgisayarlaştırılmış ya da onların verebileceği fikirlerin derlendiği bir sistemden oluşuyor olabilir. bunu bana düşündüren şeylerden biri, helena ve bayan cobel’in şirket önünde tartıştığı sahnede gece geç bir saatte orada bulunmalarına rağmen helena’nın kurula danışabiliyor oluşuydu. eğer bu kurul, şirketin tüm önemli ve olası problemlerinin tartışıldığı bir grup bilgili insansa her saatte nasıl müsait olabilirlerdi?

diğer tartışılması gereken ana konulardan biri, bence bayan cobel’in ta kendisi. özellikle de şirketin aleyhine birçok hamlede bulunmuşken onu şirket için bu kadar tehlikeli ve önemli yapan şey nedir? ilginç detaylardan biri, bayan cobel’in boynunda taşıdığı kolyenin içinde ayrıştırılmış insanların beynine yerleştirdikleri çipin olması. bu, onun geçmişte bir şekilde ayrıştırılmış olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor. eğer cobel de bir zamanlar lumon’un deneylerinden geçmişse onun şirkete olan mutlak bağlılığı ve zaman zaman sergilediği garip davranışlar daha mantıklı bir hale geliyor. fakat bence cobel, direkt olarak eski lumon yöneticilerinin biriyle bir akrabalık bağına sahip. belki bir gayrimeşru çocuk ya da yönetici olarak görmek istemedikleri bir akraba. eğer cobel gerçekten eagan ailesinin gayrimeşru bir üyesiyse bu onun şirketteki konumunu ve neden sürekli kontrol alında tutulduğunu açıklayabilir. ayrıca gerek bodrum katında bulundurduğu gizemli tablolar, fotoğraflar ve semboller, gerek annesi ile ilgili sürekli birbiriyle çelişen söylemleri, bu teori destekleyen şeylerden bazıları.

bu sezonda en dikkat çeken yeniliklerden biri, gwendoline chistie’nin de kadroya dahil olduğunu görmek oldu. canlandırdığı gizemli karakterin hikâyeye dahil olmasıyla severance bizim bir kez daha ekran karşısında yerimizi alacağımızı kesinleştirdi. christie’nin karakteri, lumon’un esrarengiz bölümlerinden birinde keçilerle bağlantılı deneylerin yürütüldüğü bir departman ortamında karşımıza çıkıyor. ilk sezonda gördüğümüz keçi odası ve dizide verilen keçi imgeleri, birçok teorinin oluşmasına yol açmıştı. ancak ikinci sezondaki gelişmelerle buranın sadece bir metafor değil, gerçekten şirketin karanlık deneylerinin birine ev sahipliği yapan bir yer olduğunu görüyoruz. christie’nin karakteri, şirketin derinliklerinde dönen işler hakkında ipuçları vermekle kalmıyor, aynı zamanda lumon’un etik sınırlarını ne denli zorladığını da gözler önüne seriyor. özellikle de gemma hakkında bilgi öğrenmek adına oradaki insanlarla iletişime geçtikleri sahnede çalışanların mark ve helena’nın göbeklerini görmek istemesi, onların lumon’un yaptığı deney ve testlerden ötürü vücutlarında fiziksel bir farklılık oluştuğu düşüncesini akla getirdi. akıllarda yer eden başka bir soru da milchick’in yerine geçen bayan huang oldu. reşit olması gereken bir pozisyona çalışan olarak alınmış küçük bir kız çocuğu, birinci sezonun ilk bölümlerinde protesto yapan bir grup gencin ima ettiği gibi lumon’un çocuklar üzerinde yaptığı başka bir deneyin parçası olabilir.


irving’in hikayesi

ırving’in geçmişi ve lumon ile olan bağlantısı, bu sezonda daha da derinleşmeye başladı. bence geçen sezondaki pasif ve daha uyumlu karakterinden sonra onu böyle güçlü ve aktif bir karakter olarak görmek, diziyi daha iyi bir konuma taşımış. önceki bölümlerde şirket içinde burt’e karşı romantik duygular beslediğini ve onunla özel bir bağ kurduğunu görmüştük. ancak sezon finalinde burt’ün outie karakterinin gerçekte bir ilişkisi olduğunu görmek, onun şirkete karşı olan güvenini sarstı ve şirketin çalışanlar üzerindeki baskıcı kontrolünü sorgulamasına neden oldu. yeni sezonda ise ırving’in şirkete dair daha fazla sırrı keşfetmeye başladığını görüyoruz. özellikle ayrıştırılmış çalışanlarla ilgili gizemli verileri içeren bir listeye ulaşması, onun artık lumon’un gerçek amacını çözmeye çalışan önemli bir figür haline geldiğini gösteriyor. bu liste, şirketin yalnızca çalışanlarının bilinçlerini ayrıştırmakla kalmayıp daha büyük ve bilinmeyen bir planın parçası olarak onları manipüle ettiğini kanıtlayabilecek kadar önemli bir belge olabilir.

bununla birlikte, ırving’in telefon kulübesinde yaptığı şifreli konuşma da dikkat çekici bir gelişmeydi. bu sahne, onun dış dünyadan biriyle gizlice iletişim kurduğunu ve lumon’a dair bildiklerini paylaşmak istediğini ima ediyor. sadece bu da değil, aynı zamanda yaptıkları plandan bir şekilde innie karakterinin de haberi olduğunu anlamış olduk. peki ırving aslında kiminle konuşuyordu? ilk bakışta akla gelen isim burt olsa da konuşmanın içeriği ve tonu göz önüne alındığında bu ihtimal pek olası gözükmüyor. bunun yerine onun lumon’a karşı mücadele eden ya da şirketin iç sırlarını bilen biriyle bağlantı kurmuş olabileceğini düşündürdü. bu noktada en güçlü ihtimallerden biri reghabi olabilir. sezonun ilerleyen bölümlerinde bu bağlantının nasıl şekilleneceği ve ırving’in lumon’un sırlarını açığa çıkarmada nasıl bir rol oynayacağı büyük bir merak konusu.


sezonun diğer kısmı

severance ikinci sezonunda, karakterlerin geçmişleri ve lumon’un sırları hakkında pek çok ipucu verse de halen çözülmesi gereken birçok gizem içeriyor. gelecek bölümlerde en çok bu sorulara cevap bulmayı umuyorum:

mark, gemma’yı kurtarabilecek mi?
ırving lumon’un bir açığını bulabilecek mi?
helena gerçekte neyi amaçlıyor?

severance, zekice işlenmiş detayları ve derin anlatımıyla modern televizyonun en büyük yapımlarından biri olma yolunda ilerliyor.