Son 10 Yılını World of Warcraft Oynayarak Geçiren Engelli Gencin Üzen Hikayesi

Hayatının son 10 yılının neredeyse tamamını evinin mahzenindeki odada World of Warcraft oynayarak geçiren ve hastalığının iyice ilerlemesiyle birlikte hayatını kaybeden engelli gencin, sanal oyun dünyasına olan bakışınızı değiştirebilecek hikayesi.
Son 10 Yılını World of Warcraft Oynayarak Geçiren Engelli Gencin Üzen Hikayesi
Robert Steen & Mats Steen (Baba ve oğul)

gaming, yani bilgisayar oyunları ile iştigal etmek, özellikle gençlerin çok yoğunlaştıkları bir faaliyet. bu konu zihinlerde o kadar yer kaplamaya başlamış ki, olmuş kendi başına bir endüstriyel sektör. firmalar yüksek fiyatla el değiştiriyor, olimpiyatlarda kendi dalları olsun diye öneriliyor, youtube videolarının birçoğu, hem de izleyenleri yüksek olanları "bakın nasıl oynuyorum" demeye getiren, neredeyse sadece oyun sırasında ekran aktarımı tarzından şeyler. çok acayip.

geçenlerde bir yazı okudum, norveç'te 2014 yılında 25 yaşındayken, çok ağır şekilde engelli bir genç olan mats steen, son 10 yılının neredeyse tamamını evin mahzen katındaki odasında world of warcraft oyunu oynayarak geçirmiş, hastalığı iyice artmış, vefat etmiş. ölmeden kısa süre önce babasına blog hesabının şifresini vermiş. babası, ölen oğlunun eşyaları arasında bakınırken bir blog girdisi koyuyor "vefat etti, bu cevabı babası olarak ben yazdım, isteyen şu adrese yazabilir" (hala şurada). 

Mats

e-mail'ler geliyor, "büyük kayıp, başımız sağolsun, cenaze ne zaman, nerede?" şeklinde. peşinden, cenaze günü normal cenaze güruhu yanında bir grup ta aileden, vefat eden dahil, hiç kimsenin daha önce görüşmediği, avrupa'nın başka ülkelerinden gelmiş, gözü yaşlı insanlar... meğer bunlar sadece gelebilenlermiş. bazılarını gelemeyenler aralarında para toplayıp göndermişler. ayrıca avrupa'nın birçok yerinde merhum için mumlar yakılmış ve daha sonraki ölüm yıldönümlerinde de sanal merasimler düzenlenir olmuş. 

meğer sanal dünyada, ailesinin kendi ismi mats olarak çağırdığı bu sakat çocuk sanal azeroth gezegenindeki sanal "doğu krallıkları" ülkesinin yaklaşık 30 üyeli "starlight" sanal loncasının "lord (asilzade) ibelin redmoore" adıyla saygı gören bir üyesiymiş. neredeyse devamlı ekran başında olduğundan sanal arkadaşları onu kolay bulur, çok şey paylaşırlarmış. bazıları ile sanal dünya dışında da haberleşir olmaya başlamışlar. doğum günlerinde postadan hediyeler falan derken ailesi de anlamış ki bu sanal dünya o kadar da sanal değil. 

bir ara mats hastaneye kaldırılmış, ibelin 10 gün azeroth gezegeninde görünmeyince çok merak edilmiş, starlight'lılar kaygılanmışlar ve tekrar çıkageldiğinde olayı öğrenince demişler: "sana bir şey olursa nasıl haber alacağız? bize bir haber kanalı aç." biraz da bu yüzden, "ziyaret istatistiklerimi inceleyebilirsin" bahanesiyle vermiş babasına blog şifresini mats. babası her sabah işe giderken bakar; oğlunun odasının ışığı sönük, perdeleri kapalı, "gündüzleri uyuyor, sosyal hayatı ne kadar kısıtlı, kısa ömründe hiç mi sosyal zevkler tatmayacak benim oğlum" diye üzülür, "akşam erken yatırmak gerek" diye hayıflanırmış.

Mats

cenazeye ta uzaklardan hiç yüz yüze görüşmedikleri biri için gelenleri gören, oğlunun hayatının aslında hiç de anlamsız geçmediğini anlayan babası düşünmüş, araştırmış bir kitap yazmış, oğlunun ölümünden 6 yıl sonra, 2020'de çıkmış: "biz ki dünyanın gelmiş geçmiş en iyi ebeveyn nesli biliriz kendimizi, neden bu oyunlar konusunda bu kadar kör kaldık, nedir bu sanal oyunların insana katkısı? sanal oyun nesli çocuklarımız, bunların birbirleriyle kurdukları ilişkiler, sanal oyun platformlarının topluma kazandırdığı, sanal oyun oynayan çocuklara analık babalık nedir, neden, nasıl olmalı?" adam 300 sayfa döktürmüş. 

mats'in hikayesinin ingilizce bilenlerce anlaşılabilecek bir halini de bbc yayınladı.

kitap hakkında yazı