Sinema Tarihinde Yer Edinen Gelmiş Geçmiş En İyi Zombi Filmleri
insanın ölülerden korktuğu kadar ölümden korkmaması ilginç bir durumdur aslında
bir insan hiç tanımadığı biriyle aynı odada uyumayı göze alabilirken, en sevdiği yakınının ölmüş bedeniyle bırakın aynı odayı, herhalde aynı evde bile kalmaya cesaret edemez. ölüler her daim korkulu rüyamızdır. bu korkuyu perdede en iyi ifade eden filmler de zombi temalı filmlerdir elbette. ölülerin canlandığı ve yaşayanları yemeye başladığı filmler...
"cehennemde yer kalmadığından ölü bedenler dünyaya salıverilmiştir." efsanevi yönetmen george a. romero'nun 1978 yapımı dawn of the dead filminde karakterlerden biri buna benzer bir cümle kurar. aslında zombi salgının neden başladığı ya da ölülerin neden yürüyüşe geçtiği bana sorarsanız çok da önemli değildir. önemli olan bu zombilerle ne anlatılmaya çalışıldığıdır.
bazı sinema eleştirmenlerince zombi filmlerinde anlatılmak istenen şey, modern zaman insanın bitmek bilmeyen tüketim çılgınlığıdır. bu konuda elimizdeki yine en iyi örnek 1978 yapımı "dawn of the dead" filmi olabilir. bu filmde zombiler anlamsız bir şekilde alışveriş merkezine girmeye çalışırlar. sanki yaşarken yapmaktan hoşlandıkları tek şey olan tüketim arzularını bir türlü unutamamış ve öldükten sonra da bu alışkanlıklarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar. zaten zombilerin sürekli insan eti yemek istemeleri de tüketim çılgınlığı meselesine güzel bir kanıttır. bir zombinin yürürken ya da koşarken yapmak istediği tek bir şey vardır. o da tüketmek ve daha çok tüketmek.
zombi filmlerinin elbette ki tek derdi kapitalizmin dayattığı "tüketebildiğiniz kadar tüketin" mesajına bir eleştiri getirmek değildir. zombi filmlerinin söylemek istediği bence daha önemli bir şey daha vardır. o da herkesin birbirine benzetilmeye çalışılmasıdır. hayatımızda, bırakın koskoca devletleri kendi çekirdek ailenizde bile fark edebileceğiniz korkunç bir gerçeklik vardır. bu gerçeklik, "farklılığa ya da ufacık bir yeniliğe dahi toplumun tahammül gösterememesidir." farklı olmak, dışlanmayı da beraberinde getirir. yeni bir fikir, küfürle denk tutulur. ne devlet ne toplum ne de aile asla çeşitliliğe izin vermez. olması gereken insan tipi güç sahibinin istediği şekilde biçimlenmelidir. yaratılmaya çalışılan insan tipinin dışına çıkmaya çalışırsanız da kaçınılmaz bir şekilde cezalandırılırsınız.
zombilerin de tüketmek dışında aslında başka büyük bir amacı daha vardır. onlar yaşayan herkesi kendileri gibi zombileştirmeye çalışırlar. yaşayan bedenlerden tek bir ısırık almaları ısırdıklarını zombi yapmaya yeter de artar bile. herkes zombileşmeli, düşünme ihtiyacı hissetmeden sadece tüketmeye ve nefes alan bir başkasını kendi gibi bir aptala dönüştürmeye çalışmalıdır. o yüzden zombileri yok etmek için onların zihniyetini yani olmayan beyinlerini hedef almalısınız. o beyinler yok edilmedikçe zombilerden asla kurtulamazsınız.
şimdi gelin sinema tarihinde iyi kötü yer edinmiş belli başlı zombi filmlerine şöyle bir göz atalım.
10) zombieland (2009)
zombi türünün komediyle birleşmesi aslında çok da şaşırtıcı bir şey değildir. bu türe can veren george a. romero'nun pek çok filminde de komedinin korku ile birlikte yer aldığını görürsünüz. ancak "zombieland" filmi bu işi çok iyi kotaran bir amerikan filmi olmuştur. nasıl ingilizler "shaun of the dead" filmi ile zombi-komedi türüne bir başyapıt armağan ettilerse amerikalılar da ingilizlerden geri kalmadığını bu filmle ispatlamışlardır.
9) dawn of the dead (1978)
zombi filmlerinin alt metni bu filmle birlikte yazılmıştır dersem abartmış olmam sanırım. bilinçsizce alışveriş merkezine girmeye çalışan zombiler ile birlikte george a. romero, bizlere zombi filmi çekerek ne yapmaya çalıştığını da göstermiştir aslında. bu film elbette ki günümüzün hızlı ve öfkeli zombilerini görmeye alışan bünyeler için çok yavaş ve sıkıcı gelecektir. ancak zombi türünün geçirdiği evrimi tümden görebilmeniz için bu zombi klasiğini mutlaka izlemelisiniz.
8) world war z (2013)
zombi türünün evrimi demişken 2000'li yıllara gelmemiz ile birlikte dikkat ettiyseniz artık zombilerimiz oldukça hızlıdır. hatta hızları normal bir insanın ulaşabileceği bir hızı dahi geçmiş durumdadır. zaten biz insanlar vur deyince öldürmeyi severiz. "world war z" filmi de bu yönüyle öne çıkmayı başarıyor. gücünü de hızından alıyor. uçak sahnesi ve israildeki sahneler teknolojiyi de arkamıza aldığımızda daha etkileyici zombi filmleri çekebileceğimizi bize böylece göstermiş oldu. fakat ben hala efekt kullanılmadan çekilen zombi filmlerini oylamaktan yanayım.
7) busanhaeng (2016)
zombi türü bitti mi, neden zombi türünden iyi filmler çıkmaz oldu derken kurtarıcı el güney kore'den geldi. sermaye birikimi ile birlikte sinemada müthiş bir ivme yakalayan koreliler zombi türüne de el attı ve ortaya böylesine harika bir iş çıkardılar. film, dramatik yönden olabildiğince sığ ve klişe olmasına rağmen gerilim yönünden harika sahneler sundu bize. bu film, sadece tünel sahneleri için bile övülmeyi fazlasıyla hak ediyor.
6) shaun of the dead (2004)
"28 days later" filminde olduğu gibi türü zeki ve yetenekli yönetmenlere bıraktığınızda böyle harika işler çıkıyor ortaya işte. edgar wright gibi kendine has özel bir zekası olan bir yönetmen zombi filmi çekince böylesine farklı ve kaliteli zombi filmleri izleme imkanına kavuşmuş oluyoruz. komedi ve gerilimin iç içe geçtiği ve hemen ardından "zombieland" gibi filmlerin de gelmesine öncülük eden bu zombi şaheserini çoktan izlemişsinizdir diye umuyorum.
5) dawn of the dead (2004)
izlediğim ilk zombi filmi olması sebebiyle bu filmin bendeki yeri ayrıdır her zaman. romero'nun 1978 yılında çektiği filmin yeniden perdeye aktarılmış halidir ve yeniden çekilen en iyi filmler listesine gözü kapalı ilk sıralardan girebilir. baştan sona heyecanlı ve oldukça korkunç bir filmdir. zombiler modern zamana uygun bir şekilde hızlı ve öfkelidir. oldukça kanlı bir film olduğunu da söylemeden geçmeyeyim. kurbanlarına hiçbir şekilde acımayan ve türü her şeyiyle dosdoğru yansıtan harika bir zombi filmi var karşınızda.
4) 28 weeks later (2007)
"28 days later" filminin devamı olan bu film, en az ilki kadar vahşi ve duygusuz. hele o açılış sahnesi yok mu? ailesini umarsızca terk eden bir adam hayatta kalmak için her şeyi yapacaktır. bu film, bir zombi filminde bile görmeye alışık olmadığınız cinsten sert bir giriş sahnesine sahiptir. helikopter sahnesini de anmadan geçmeyelim. 1978 yapımı "dawn of the dead" filminde ucundan değinilen helikopter pervanesi meselesine bu filmle birlikte yepyeni bir anlam katılmıştır.
3) rec (2007)
zombi türünün bir diğer mihenk taşı da ispanyol topraklarından çıkmıştır ki bu hiç de şaşırtıcı değildir. ispanyollar oldu olası gerilim türünde en iyi filmleri çıkaran birkaç ülkeden biri. "rec" filmiyle de paranormal activity filmiyle hız kazanan bir korku alt türü olan buluntu film deneyimini zombi dünyasına taşımayı başardılar. ortaya da şahane ve dehşet verici bir zombi filmi çıktı. "rec 2" devam filmi de ilki kadar olmasa da izleyicisini germeyi başarması ve ilk filmdeki apartmanı kullanmaya devam etmesi sebebiyle övgüyü hak ediyor.
2) 28 days later (2002)
danny boyle'nin yönetmenliğini yaptığı bu film, zombi filmleri içerisinde en az "night of the living dead" kadar önemlidir. niye mi? çünkü 1968'den 2002 yılına, yani bu filme kadar zombilerin sinemaya yansıtılışında değişiklik yapılmasına ihtiyaç duyulmamıştı. ta ki bu filme değin. terk edilmiş muhteşem londra sahnelerinin ardından görürüz ki zombiler hiç de alışık olduklarımıza benzemiyor. çok hızlılar, aşırı öfkeliler ve kurbanlarını yemeden vazgeçecek gibi de durmuyorlar. hep derim kaliteli yönetmenler farklı türlerde filmler çekmeli ki o türe yeni bir ruh üflenebilsin.
1) night of the living dead (1968)
üstat george a. romero'nun ilk uzun metraj filmi. bu filmle birlikte daha önce sinemada örnekleri görülmüş olsa da zombi teması bir anda bilinen ve sinema perdesinde izlenmek istenen bir tür haline dönüşmüştür. 114 bin dolarlık oldukça düşük bütçesine rağmen sadece sinemalardan 40 milyon dolarlık bir hasılat elde etmeyi başarmıştır. ayrıca amerika'da siyah-beyaz çatışmalarının fazlaca yaşandığı o yıllarda başrole otuzlu yaşlarında bir siyahiyi koyarak yönetmenin takdir edilesi bir risk aldığını da söyleyebiliriz. ayrıca unutmadan yazayım. filmin pek çok yerden duyduğunuza emin olduğum, ırkçılığa da dokunan, hakikaten şok edici bir sonu var. yılına bakmadan bu şaheseri mutlaka izleyin derim.
listenin geri kalanı da bu şekilde
50) (bkz: rec genesis) (2012)
49) (bkz: creepshow) (1982)
48) (bkz: rec 4 apocalipsis) (2014)
47) (bkz: #alive) (2020)
46) (bkz: army of the dead) (2021)
45) (bkz: zombieland double tap) (2019)
44) (bkz: rabid) (1977)
43) (bkz: pet sematary) (1989)
42) (bkz: let sleeping corpses lie) (1974)
41) (bkz: night of the living dead) (1990)
40) (bkz: the return of the living dead) (1985)
39) (bkz: rammbock) (2010)
38) (bkz: resident evil apocalypse) (2004)
37) (bkz: white zombie) (1932)
36) (bkz: quarantine) (2008)
35) (bkz: zombi 2) (1979)
34) (bkz: hidden) (2006)
33) (bkz: död snö 2) (2014)
32) (bkz: fido) (2006)
31) (bkz: rec 2) (2009)
30) (bkz: one cut of the dead) (2017)
29) (bkz: the dead don't die) (2019)
28) (bkz: land of the dead) (2005)
27) (bkz: diary of the dead) (2007)
26) (bkz: död snö) (2009)
25) (bkz: braindead) (1992)
24) (bkz: re-animator) (1985)
23) (bkz: resident evil) (2002)
22) (bkz: planet terror) (2007)
21) (bkz: dead alive) (1992)
20) (bkz: i am legend) (2007)
19) (bkz: day of the dead) (1985)
18) (bkz: dance of the dead) (2008)
17) (bkz: the girl with all the gifts) (2016)
16) (bkz: les affames) (2017)
15) (bkz: the beyond) (1981)
14) (bkz: night of the creeps) (1986)
13) (bkz: cemetery man) (1994)
12) (bkz: night of the comet) (1984)
11) (bkz: the serpent and the rainbow) (1988)