Simpsons Evreninin En "Underrated", En Derin Karakteri: Lisa Simpson

8 yaşında olmasına rağmen çevrecilik, budizm, veganlık gibi konularda kafası çoğu yetişkinden daha açık olan küçük dahi: Lisa Simpson.
Simpsons Evreninin En "Underrated", En Derin Karakteri: Lisa Simpson

lisa simpsons, the simpsons evreninin en underrated ama en derin karakteri. ortanca çocuk sendromunu dibine kadar yaşayan, 8 yaşında olmasına rağmen çevrecilik, budizm, veganlık gibi konularda kafası çoğu yetişkinden daha açık olan küçük dahi. saksafonunu eline alınca charlie parker’lık yapan, entelektüel krizleriyle aile içindeki tek gerçek mantık sesi.

karakteri yaratan matt groening, kız kardeşinin adını vermiş. ilk kez 1987’de tracey ullman show’da ortaya çıkıyor. başta "dişi bart" kafasında yaramazlık peşindeyken, dizi geliştikçe amerikan televizyon tarihinin en büyük vicdan ve akıl figürlerinden biri haline geliyor.

dublaj mevzusunda da ilginç bir durum var: bart’ın sesi olan nancy cartwright aslında lisa için seçmelere girmiş, lisa’nın sesi olan yeardley smith ise bart için. smith’in sesi bart için fazla ince bulununca lisa’ya kaydırmışlar. iyi ki de öyle olmuş çünkü smith’in sesi lisa’ya aşırı oturmuş durumda.

lisa’nın çevrecilik ve aktivizm yönü, dizinin yıllardır en ciddi ve sosyal mesaj içeren taraflarını taşıyor. bu yüzden genesis ve environmental media ödülleri kapmışlığı var. peta da "tüm zamanların en hayvan dostu tv karakteri" listesine koymuş.

popülerlik tarafında da sağlam: tv guide’a göre bart’la beraber "tüm zamanların en iyi 50 tv karakteri" listesinde 11. sırada. 1992’de yeardley smith’e emmy kazandırmış. hollywood bulvarı’nda da tüm aileyle beraber yıldız sahibi.


the simpsons’daki varoluşu

the simpsons'ın meşhur zaman çizgisi yok sayma huyundan nasibini alan karakterlerden biri de lisa. resmi olarak hep 8 yaşında ama flashback bölümlerinde doğum yılı olimpiyatlara, 90’lara, hatta marjinal timeline’lara bağlanabiliyor. yani kısaca “kaç yaşındasın?” diye sorsanız, “senaristlerin o bölümde ne içtiğine göre değişir” der.

müziğe olan aşkı, karakterin en belirgin özelliği. saksafonuyla özdeşleşmiş durumda. bleeding gums murphy ile olan bağı da dizi tarihinin en duygusal ilişkilerinden. murphy’nin ölümü sonrası lisa’nın yıkımı hâlâ akıllardadır. pratik olayında da disiplin timsali; “lisa’s sax” bölümünde her gün bir saat çalıştığını söyler. o saksafon, homer’ın aslında bazen işe yarayabildiğinin de kanıtı: küçükken ona alıp vermiştir.

aşk hayatı da var tabii ama hep biraz yarım yamalak. ralph wiggum’un sevimli talihsizliği, nelson’la ergen dramaları, filmin collins’i; bir de tabii milhouse’un yıllara yayılan platonik saplantısı ama hiçbir şey kalıcı olmuyor; lisa’nın entelektüel yalnızlığı burada da öne çıkıyor.

dizinin vicdanı diyebileceğimiz bir karakter. çevrecilik, feminizm, veganlık, budizm, adalet arayışı; senaristler bir bölümde mesaj vermek istediklerinde genellikle lisa’yı öne sürüyorlar. eski yazar david s. cohen’in dediği gibi, “konuyu gerçekten önemsediği için inanıyorsunuz.”


lisa simpson'ın karakter dosyası

yaratım süreci: matt groening, james l. brooks’un ofisinde otururken sıkıntıdan karaladığı çizimlerle aslında tv tarihinin en bilinen ailesini ortaya çıkardı. başta life in hell uyarlaması düşünürken, haklardan feragat etmeyi istemeyince kendi ailesinin isimlerini karakterlere verip simpsonlar’ı yarattı. lisa’nın adı da ablası lisa groening’den geliyor. ilk kez 1987’de tracey ullman show’daki kısa skeçte görünüyor, sonra fox’ta yarım saatlik diziye evriliyor.

tasarım: lisa, simpson ailesinin en ayırt edici tasarımlarından birine sahip. denizyıldızı saç modeli aslında “renklendirilince nasıl olur?” diye düşünülmeden çizilmiş. sonuç: çizmesi en zor karakter. david silverman’ın dediği gibi “kafası saç şekline göre fazla soyut.” animatörler bile üç-üç-iki saç ucu tekniğini ezberleyerek çizmek zorunda kalıyor.

dublaj: başta bart için seçmelere giren yeardley smith’in sesi fazla tiz bulununca lisa’ya kaydırılıyor. ironik olan, bart’ın seslendiren nancy cartwright’ın aslında lisa için seçmelere girmiş olması. smith, yıllardır sadece lisa’ya ses veriyor, arada ufak türevler dışında başka düzenli karakteri yok. 1992’de emmy kazanıyor ama “creative arts ödülü olduğu için gerçek emmy gibi hissettirmiyor” diyerek hafif gömüyor.

gelişim: ilk skeçlerde “dişi bart” kafasındayken, ilerleyen sezonlarda zekâsı ve duygusal tarafıyla ailedeki vicdan oluyor. “moaning lisa” ile depresif ruh halini, “krusty gets busted” ile keskin zekasını görüyoruz. “lisa the vegetarian” ile kalıcı olarak vejetaryen oluyor ve bu da tv tarihinde nadir kalıcı karakter değişimlerinden biri. paul mccartney bile hep vejetaryen kalması şartıyla bölüme konuk oluyor.

kişilik: iq’su 156, mensa üyesi, feminist, çevreci, budist, tibet destekçisi, liberal görüşlü ama bazen aşırı doğrucu davutluğu yüzünden işleri batırabiliyor. ailesinin saçmalıklarından utanıyor ama aynı zamanda onlara sadık. bart’ın yaramazlıklarına, homer’ın boş kafalılığına, marge’ın klişe anneliğine sinir olsa da bağını koparamıyor. maggie’nin de aynı kadere düşmesinden korktuğu için ona entelektüel fikirler aşılıyor.

ekonomi kısmı: yeardley smith, seslendirmeden ciddi para kırıyor. 90’larda bölüm başı 30 bin dolardan başlayıp 2008’e geldiğinde 400 bin dolara çıkıyor. fox’la maaş krizleri, tehditler, grevler vs. derken sonunda “en pahalı seslerden” biri oluyor.


lisa simpson’ın yayın başarıları ve kültürel etkisi

lisa’nın çevreci tarafı öyle boş bir detay değil, bayağı ödüllere dönüşmüş bir şey. 2001’de environmental media ödülleri’nden özel bir plaket alıyor, ardından “lisa the vegetarian” bölümü hem environmental media hem de genesis ödülü’nü topluyor. hayvan haklarını savunduğu bölümler de keza boş geçmiyor; whacking day (1994), bart gets an elephant (1995), million dollar abie (2007) ve apocalypse cow (2009) hep ödülle taçlanmış. hatta peta, 2004’te “tüm zamanların en hayvan dostu tv karakterleri” listesine dahil ediyor kendisini.

popüler kültürdeki yeri de az buz değil. tv guide’ın “tüm zamanların en iyi 50 karakteri” listesinde bart’la birlikte 11. sıraya oturuyor. seslendiren yeardley smith, “lisa the greek” bölümüyle 1992’de primetime emmy ödülü’nü kapıyor. ayrıca lisa odaklı birkaç bölüm (“homer vs. lisa and the 8th commandment” - 1991, “lisa’s wedding” - 1995, “homr” - 2001) direkt “en iyi animasyon programı” emmy’sini alıyor. 2000’de de simpson ailesi komple hollywood bulvarı’nda yıldız sahibi oluyor.

işin ilginç tarafı, japonya’da yapımcılar özellikle lisa’yı öne çıkararak diziyi pazarlamışlar. mantığın sesi, ailesinin vicdanı ama aynı zamanda bahtsız talihiyle japon seyircide ciddi bir bağ kurmayı başarıyor. akademik tarafta ise jonathan gray, lisa’yı “tv tarihinin en iddialı ve en uzun soluklu feminist karakteri” olarak tanımlıyor. ayrıca şovun kalbi olduğunu ve sürekli cinsiyet politikaları hakkında soru sorduğunu da ekliyor ve tabii işin dilsel etkisi: lisa’nın sık kullandığı “meh” küçümsemesi simpsonlar sayesinde popülerleşip 2008’de collins ingilizce sözlüğü’ne girmiş durumda. kültürel miras dediğin de böyle olur.

ticari sömürü evreni

dizideki entelektüel, çevreci ve vicdanlı karakter olmasının yanında, kapitalizmin de maşası olmuş bir minik ikon lisa. “the lisa book” (2006) isimli kişilik odaklı kitap bile çıkarılmış durumda. posterler, tişörtler, şapkalar, boxerlar, oyuncaklar, oyun hamurları; yani aklına gelebilecek her türlü ürünün üstüne sarı kafası kondurulmuş. fast food tarafında da burger king’den kfc’ye, domino’s’tan subway’e kadar reklam sektöründe boy göstermişliği var. hatta c.c. lemon gibi japon içecek markalarında bile yüzünü görüyorsunuz.

işin oyun tarafında lisa, 2007’deki “the simpsons game” dahil olmak üzere bütün simpsonlar video oyunlarında oynanabilir karakterlerden biri. çizgi roman dünyasında da düzenli şekilde boy gösteriyor; “simpsons comics” serisine 1993’te girmiş, oradan devam. eğlence parkı deneyimi isteyenler için 2008’de universal studios’un florida ve hollywood şubelerinde açılan “the simpsons ride” içinde de bulunuyor ve tabii koleksiyoncular için en tatlı detay: 9 nisan 2009’da abd posta servisi, lisa ve diğer dört simpson karakterinin bulunduğu 44 sentlik posta pullarını tanıttı. bu, yayın devam ederken pul üstüne çıkan ilk tv karakteri olma şerefini de simpsonlar’a kazandırdı. matt groening bizzat tasarlamış, pullar 7 mayıs 2009’da satışa çıkmış.