Sıfır Araçlara 6 Ay ve 6 Bin Km Şartı Getirilmesi İşe Yarayacak Bir Hamle mi?
öncelikle, bir düzenlemenin bazı katakullilerle aşılabiliyor olması, o düzenlemenin hiçbir etkisi olmayacağı anlamına gelmez
ha belki %100 etkili olmaz da, katakulli yapanlar nedeniyle %80 etkili olur, %50 etkili olur ama olur yani, illaki etkisi olur.
ikincisi, bahsedilen çözümlerin hiçbiri çözüm değil. anasının, babasının, oğlunun, kızının adına alır deniyor. günde 3-4 araba satan galeriler var, daha küçükleri için düşünelim, günde 1 araba satan bir galerinin böyle bir teşkilat için 120 kişiye ihtiyacı var çünkü gerçek kişiler yılda en fazla 3 araba satabiliyor. her galeri için, adına araba alacak kadar güvendiği en az 120 kişilik hülleci bölüğü kurmak ne kadar mümkünse, düzenlemenin etkisi de o kadar azalacaktır. daha büyük galerilerin tabur ya da alay kurmalarında fayda olacaktır.
üçüncüsü, galerici alır 6 ay bekler diyenler için. yine günde 1 araba satan orta halli galeri örneğimizden gidelim. 6 ay sonra günde 1 araba satmaya devam edebilmek için, 6 ayda 180 adet sıfır araba alması lazım. hepsini clio aldı desen, 90-100 milyon lira sermayeye ihtiyacı var. galeri büyüdükçe sermaye gereksinimi artıyor. bütün galericilerin bu kadar sermayesi var mı? hayır. sermaye yetersizliğinden bir kısım galericiler devre dışı kalacak mı? evet.
dördüncüsü, kilometre şartının gerçekten kontrol edilebildiği bir senaryoda, kilometresiyle oynanmış arabalara olan talepte hiç düşüş olmayacak mı? milletin, aman taklalı sanmasınlar diye kazalı arabaları tamir ettirmediği bir ülkede, kilometresiyle oynanmış ya da bir ekipman yardımıyla veya yolda 6 bin km yapmış bir arabanın gerçekten sıfırından daha pahalıya satılabileceğini düşünen var mı?
son olarak da, depolama ve finansman maliyetlerini geçtim, sırf 6 ay elde tutulan arabanın trafik sigortası ve mtv yükü bile pek çok galericinin belini bükmeye yeter.
özetle, mevcut yönetimden beklenmeyecek kadar başarılı bir hamledir. sıfır araç stokçuluğunu ciddi anlamda azaltacaktır, fiyatlara etkisi ise daha pek çok etkene bağlı olduğundan zamanla görülür.
sahibinden'de kartlar yeniden dağıtılıyor
6 ay ve 6 bin km az bence ancak arada ve bağlacı olması önemli. aldıktan hemen sonra 6 bin km de yapsan 6 ayı beklemek zorundasın. sadece km yükseltme ile sorunu çözemezsin.
ancak üzerinde bir süre düşününce sistemin çok açığı olduğunu görüyorsun. km olayı tamamen saçmalık. notere gittin araba 6 bin km'de dedin noter kalkıp gidip km ye bakacak hali yok ya. kaldı ki aracın orada olması gibi bir zorunluluk da yok. araç şehir dışında dersin olur biter. alıcı evet 6 bin km de ben gördüm dese noter ne diyebilir?
buradaki tek olay 6 ay bekleme problemi ki aslında problem de değil. sonuç olarak 6 ay çok uzun bir süre değil. hatta galeri için daha iyi bile olabilir. sürekli fiyatların arttığı düşünüldüğünde belki de bekleyip satmak için 6 ay optimum süre. ayrıca henüz gelmemiş arabaya erkenden fatura kesip plaka çıkarıp süreyi de düşürebilirler. 6 ay yerine kesinlikle 2 sene falan olmalıydı. o zaman belki bir etkisi olabilirdi. gerçi bu sefer de galerici aracı önce gerçek kişi üzerine alıp daha sonra kendi üzerine geçirip o şekilde satış verebilir. veya herkesin 1 sene içerisinde vergi ödemeden 3 satış hakkı var. galerici personelinin üstüne aracı alıp satar yine işini yürütür.
devletin, serbest piyasaya her müdahalesi durumu daha kötü hale getiriyor
her ne yaparsanız yapın ek düzenleme getirdiğiniz anda, regülasyona uydurmak için satıcı tarafında masraf oluşur ve fiyatlar yükseltir.
en basitinden, kilometre limiti koyarsanız ya o arabalara tamirci eli değecek, ya da bant üzerinde bir şekilde o kilometre sayaçları durduğu yerde yükseltilecek, ya da otobanda düz yolda git gel yapılacak, üstüne garajlarda bekletilecek yani depolama bedeli oluşacak. bu çözümlerin hepsi birbirinden riskli ve masraflı işlemler.
küresel olarak arz sıkıntısı var (çip krizi, çin'in covid kapanmaları vs) ve sıfır araç zaten piyasada az sayıda; aylarca sıra bekliyor insanlar. üstüne daha da arz sıkıntısı yaratacak (i.e. arabaların galeride beklemesine yol açacak) uygulamalar yapılırsa fiyatlar iyice artar. tüm bunların dışında bozulan tüketici beklentisi yüzünden vatandaşlar "tl durduğu yerde erimesin" diye araba alıyor, bunu da unutmamak lazım. o beklentileri kim bozdu, piyasa nasıl bu hale geldi diye hiç düşünmeden, sorunun kaynağını çözmeden semptomlara odaklanan basiretsiz miyop yaklaşımlar asla işe yaramayacaktır.
sonuçta, en başta bozulmuş otomotiv piyasası böyle düzelmez. ya da iki yanlış bir doğru etmez, bir başka değişle elinle yaktığın ateşi g*tünle söndüremezsin.