Şeytanlıkta Derece Yapan, Gelmiş Geçmiş En Kötü Kurgusal Karakterler
kötülük, bir tanıma göre, kötü olmak ve ahlaki açıdan yanlış davranışlarda bulunmaktır; ya da gereksiz yere acı ve ızdırap yaratma durumudur, dolayısıyla dünyanın neresine giderseniz gidin aynı bu şekilde üzerinde net bir olumsuzluk içerir diyebilirim.
bu tanımı yaptıktan sonra gelin insanoğlunun kurgusal olarak yarattığı en kötü varlıklara bir bakalım isterseniz. ama bunu yaparken hem kültürel etkilerine hem de karakterlerin karmaşıklığına göre bakarak genel olarak en ikonik ve etkileyici kötü karakterlerden oluşan bir sıralama oluşturacağız.
ara not: fakat kötü karakterlere şu daha kötüdür demeyeceğiz sadece genel bir sıralama yapacağız ve bu biraz kişisel olacak diyebilirim.
eğer hazırsak herkes çayını kahvesini alsın bakalım...
1. joker (batman)
kaosun sembolü olan joker, tamamen anarşik bir yaklaşım benimser. ahlaki normları sorgulasa da bunları pek takmayan ve son derece nihilistik bir dünya görüşü benimseyen joker, batman'in tam zıttıdır aslında.
joker, sıradan bir kötü karakterin ötesine geçer; psikolojik derinliği ve karmaşıklığı ile izleyiciyi kendisine çeker. onun düzensiz, tahmin edilemez doğası, onu sevilen bir kötü karaktere dönüştürse de, bence hiç kendisiyle karşılaşmak istemezsiniz. çünkü ansızın çükünüzü kesebilir.
2. darth vader (star wars)
iyiliğe olan potansiyelini karanlık tarafa teslim eden bir karakter olarak, darth vader, hem trajik hem de korkutucu bir figürdür. çünkü anakin skywalker olarak başladığı yolculuk, onu galaksinin en güçlü ve en korkulan sith lordlarından biri haline getirdi diyebiliriz (a-aaa burası biraz spoiler oldu pardon).
yukarıda söyledik bir kere, artık devam edelim. anakin'in düşüşü, onun insani yanının ölüşünü ve trajedisini vurgularken, darth vader olarak karşımıza çıkışı ise, güce olan zaafının ve acımasızlığının altını çizer. onun hikayesi, güç karşısında insani duygularından kurtuluşunu ve bir insanı neye dönüştüre bileceğini bize gösterir. onun için; güç her zaman sizinle olmasın.
3. anton chigurh (no country for old men)
bence bu listede olmazsa olmaz bir karakter. çünkü pek konuşmayan ve tek istediği bence öldürmek olan bu karakter, mantıksız ve acımasız bir kiralık katildir anton chigurh. bir avcının avının izini sürmesi gibi hareket ederek amacına ulaşan karakterimiz. bu yolda şiddetli ve ölümcül yöntemler kullanır. onun felsefesi, kaderin önceden belirlenmiş olduğuna inanır ve bu inanç, onun eylemlerini motive eder.
chigurh, ahlaki boşlukta hareket eden bir karakter olarak öne çıkar. onun sakinliği ve ölümcül soğukkanlılığı, izleyiciler üzerinde derin bir etki bırakır. özellikle hava kompresörü ile öldürdüğü adam hala gözümün önüne gelir.
4. john doe (se7en)
john doe, yedi ölümcül günaha dayalı bir dizi ritüelistik cinayet işleyen son derece zeki, sabırlı ve metodik bir seri katildir. farkındaysanız karakterimizin ismi kimliği teşhis edilemeyen erkek cesetlere konulan isimdir. her bir cinayet, kurbanların bu günahlardan birini işlemiş olması üzerine tasarlanmıştır ve john doe, kendisini ilahi bir adaletin temsilcisi olarak görse de yaptığı korkunç eylemlerle, toplumun yozlaşmışlığını ve ahlaki çöküşünü gözler önüne serer.
john doe, zekası ve felsefi motivasyonlarıyla sıradan bir seri katil olmanın ötesine geçer. onun cinayetlerini soğukkanlılıkla planlaması ve nihayetinde kendi ölümünü bile bu plana dahil etmesi, izleyiciler üzerinde derin bir şok etkisi yaratır.
5. lou bloom (nightcrawler)
baştan söyleyeyim radikal hırslı kişilerden uzak durun. işte lou bloom, aşırı hırslı, manipülatif ve sınır tanımayan bir karakterdir. hayatta başarılı olmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olan lou, los angeles sokaklarında gece haberleri için şok edici görüntüler yakalamaya başlar. iş etiği olmayan bir dünya içinde hızla yükselirken, rekabet ve ahlaki sınırları hiçe sayar. olayları manipüle etmekten, insanları tehlikeye atmaktan ve sonunda her şeyi kendi lehine çevirmekten çekinmez.
lou bloom, modern medyanın ve kapitalizmin karanlık yönlerinin bir yansımasıdır. onun hırsı ve ahlaksızlıkla yoğrulmuş kişiliği, izleyicilerin hem tüyler ürpertir hem de yok artık bunu da yapmamıştır dedirtir ve onun karakteri, izleyiciyi medyanın ahlaki çöküşünü ve toplumun karanlık arzularını sorgulamamıza sağlar.
6. walter white (breaking bad)
walter white, başlangıçta korkak, çekingen ve sıradan bir kimya öğretmeniyken, ölümcül bir hastalığa yakalandıktan sonra ailesine maddi destek sağlamak için meth üretimine başlar. zamanla, heisenberg adını alır ve uyuşturucu dünyasında yükseldikçe daha karanlık ve acımasız bir kişiliğe bürünür.
walter white, bir anti-kahramanın mükemmel bir örneğidir. onun karakter dönüşümü, izleyiciyi hem büyüler hem de dehşete düşürür. walter’ın motivasyonlarının zamanla nasıl değiştiğini bize gösterir. bir insanı aç gözlülüğün ve bencilliğin ne kadar değiştireceğini hatta bunlar için bir insanın hayatını nasıl hiçe saydığını görürüz. nihayetinde kendi yıkımını hazırlayan bir karakter haline geldiğini görmek, onu unutulmaz bir kötü kılar diyebilirim.
7. joffrey baratheon (game of thrones)
westeros'un en nefret edilen karakterlerinden birisidir joffrey, tahtta hak iddia eden zalim ve şımarık bir genç olmasına rağmen, hükümdarlığı boyunca acımasız ve sadist bir yönetim tarzı benimser. gücü kötüye kullanır, zayıflara zulmeder ve zalimce kararlar alır. ayrıca bundan da baya bir keyif alır diyebiliriz.
joffrey, salt kötülüğün genç bir bedende vücut bulmuş hali olarak tanımlanabilir. onun şımarıklığı, acımasızlığı ve pervasızlığı, izleyicilerin ona duyduğu nefreti besler. herhangi bir olumlu yan sergilememesi de onu unutulmaz bir kötü karakter yapar bence.
8. ramsay bolton (game of thrones)
ramsay, ramsay, ramsay sessiz sakin bir şekilde kendini pek belli etmeyen sadist bir psikopat olarak bilinir ve stark ailesinin baş düşmanlarından biridir. işkenceye olan düşkünlüğü, manipülatif kişiliği ve diğerlerine karşı duyduğu sadist zevkler, onu westeros'un en acımasız karakterlerinden biri yapar. hemde öyle böyle kötü değil kendine çok güvenen theon greyjoy'u bir hiçe dönüştürdü resmen.
kendisi saf kötülüğün ve sadizmin bir örneğidir. onun acımasız yöntemleri ve psikopatik doğası, izleyicilere hem de diğer karakterlere sürekli bir tehdit oluşturur. ramsay, korku salmak ve izleyiciyi rahatsız etmek konusunda başarılı bir kötü karakterdir.
9. terence fletcher (whiplash)
terence fletcher, prestijli bir müzik okulunda sert ve acımasız bir orkestra şefidir. öğrencilerini mükemmelliğe zorlamak için duygusal ve psikolojik şiddet uygular. onun yöntemleri, öğrencilere sürekli baskı uygulayarak onların sınırlarını zorlamaya yöneliktir.
fakat gücün ve baskının nasıl manipülatif ve yıkıcı olabileceğinin bir farkındadır. yani bu durumda onu kötü biri yapar. onun mükemmellik arayışı, ya iyisindir ya da bir hiçsin şeklindedir bu da izleyiciyi fletcher’ın yöntemlerinin haklı olup olmadığını sorgulamaya iter. bu yüzden karakterin sertliği ve acımasızlığı, onu unutulmaz bir figür haline getirir.
10. amy dunne (gone girl)
amy, dışarıdan bakıldığında mükemmel bir eş ve başarılı bir kadın gibi görünse de, aslında derin bir intikam arzusu ve manipülasyon yeteneğiyle dolu bir karakterdir. kocasının onu aldattığını öğrendiğinde, intikam almak için karmaşık ve soğukkanlı bir plan yapar; ortadan kaybolur ve kocasını cinayetle suçlayacak şekilde deliller bırakır.işte tam burada size vay hele, sen karıya bak neler yaptı öyle dedirtir.
amy dunne, zekası ve manipülasyon becerileriyle öne çıkan bir anti-kahramandır. onun hesaplı planları ve soğukkanlı doğası, hem hayranlık uyandıran hem de tüyler ürperten bir karakter yapar. amy, toplumsal beklentilerle oynayan ve kendi hikayesini kontrol etmeye çalışan bir kadın olarak, izleyiciyi hem şok eder hem de düşündürür. onun davranışlarının ardındaki karmaşıklığını simsiyah bir perde örter adeta ve bu da onun karakterini çok katmanlı ve unutulmaz kılar. işte gerçek budur dedirtir.
11. chucky (child's play serisi)
chucky, kötü şöhretli seri katil charles lee ray'in ruhunun, bir good guy bebek içine hapsedilmesiyle ortaya çıkar. ilk başta masum bir oyuncak gibi görünen chucky, aslında son derece tehlikeli, sadist ve manipülatif bir katildir.asıl onu bu kadar kötü yapan şey bence bir bebeğe dönüşse de diğer insanları hala kolayca öldürebileceği düşüncesi ve özgüvenidir. işte bu içgüdüyle bedenini yenilemek için sürekli olarak insan kurbanlar arar ve hedeflerine karşı acımasız yöntemler kullanır.
chucky, oyuncakların masumiyetini altüst eden bir karakterdir ve bizim oyuncaklardan dahi korkmamızı sağlar. onun acımasız doğası ve öldürme isteği, izleyicilerde büyük bir rahatsızlık ve korku uyandırır. küçük, sevimli bir oyuncak bedeninde barındırdığı saf kötülük ve esprili ama iğrenç kişiliği, chucky'yi korku sinemasının en unutulmaz kötü karakterlerinden biri haline getirir.
12. yagami light (death note)
light yagami, üstün zekaya sahip, başarılı bir lise öğrencisidir. ölüm defteri'ni (death note) bulduktan sonra, adaleti sağlama arzusuyla suçluları öldürmeye başlar. kendisini kira adıyla tanıtır ve suç dünyasını yok etmeyi hedefler. ancak zamanla, gücün cazibesiyle yozlaşır ve daha fazla güç ve kontrol arzusuyla hareket etmeye başlar. bu süreçte, hem kendine hem de çevresindekilere zarar vermeye başlar.
işte light yagami, ahlakî ikilemler ve güçle bozulmanın mükemmel bir örneğidir. ilk başta iyi niyetle hareket etse de, zamanla kendisini tanrı gibi görmeye başlar ve masumları bile öldürmekten çekinmez. light'ın karakteri, insan doğasının karanlık yanlarını ve mutlak gücün nasıl yozlaşmaya yol açabileceğinin gerçekliğini bize bir tokat gibi gösterir. bu da onu, adaletin ve gücün sınırlarını sorgulayan derin bir anti-kahraman olarak popüler kültürde ikonik bir kötü olarak yer edindirmiştir.
13. patrick bateman (american psycho)
patrick bateman, 1980'lerin new york'unda yaşayan başarılı ve zengin bir yatırım bankacısıdır. dışarıdan bakıldığında çekici, karizmatik ve sosyal olarak uyumlu bir birey gibi görünse de, aslında içsel olarak tamamen bozulmuş bir psikopattır. yani kendisine sosyopatlığın ve narsistliğin dibidir diyebiliriz. bu da onu sadistçe cinayetler işleyen, insanları manipüle eden ve derin bir nihilizme iter. onun dünyasında, insan hayatı değersizdir ve şiddet sadece bir güç gösterisi ve tatmin aracıdır.
patrick bateman, modern toplumun materyalist ve yüzeysel doğasına bir eleştiri niteliğindedir. onun karakteri, tüketim kültürü, narsisizm ve ahlaki çöküşün en uç noktasını temsil eder. işte bunların hepsi onu soğukkanlı, acımasız ve ikonik bir kötü karakter haline getirir.
14. hans landa (inglourious basterds)
hans landa, ii. dünya savaşı sırasında nazi almanyası'nda görev yapan son derece zeki ve kurnaz bir ss subayıdır. yahudi avcısı olarak bilinen landa, yahudi avlama görevini büyük bir başarı ve zevkle yerine getirir. landa, çok dilli ve son derece karizmatik bir karakterdir; zekası ve stratejik düşünme yeteneğiyle rakiplerini kolayca alt eder. onun soğukkanlılığı, kendisini çevreleyen herkes üzerinde bir tehdit oluşturur.
aslında hans landa, kötülüğün zarif bir yüzü olarak sinema tarihine damgasını vurmuştur diyebiliriz. onun sakin, nazik ve hatta kibar tavırları, arkasında gizlediği acımasız doğasını daha da ürkütücü hale getirir. landa, her türlü ahlaki sınırı aşabilen ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden bir karakter olarak, izleyicileri hem büyüler hem de dehşete düşürür.onun manipülatif ve korkutucu doğası, hans landa'yı unutulmaz bir kötü karakter yapar.
15. thanos (marvel sinematik evreni)
thanos, titan gezegeninden gelen son derece güçlü bir varlıktır ve evrenin dengesini sağlama arzusuyla tanınır ve bu konuda aşırı bir takıntıya sahiptir. onun en büyük hedefi, sonsuzluk taşları'nı toplayarak tüm evrendeki yaşamın yarısını yok etmektir. bu durumu, kaynakların yetersizliği nedeniyle evrenin yok olmasını engellemek için gerekli bir adım olarak görür. thanos'un gücü, kararlılığı ve felsefi motivasyonları, onu sıradan bir kötü karakterden çok daha fazlası yapar.
thanos, yalnızca fiziksel gücüyle değil, aynı zamanda ideolojik olarak da son derece etkili bir kötü karakterdir. onun bu düşüncesi ve hedefi, evrenin dengesini sağlamak gibi görünse de, bu amaç uğruna milyonlarca masum canı feda etmeye hazır olması, onun ne kadar acımasız ve tehlikeli olduğunu gösterir. fakat bir o kadar da kendisini bir kurtarıcı olarak görür, bu da onu çok daha karmaşık ve ilginç bir karakter haline getirir.
bonus: 16. zübük
ibrahim zübükzade, kurnaz, sahtekar, hırsız ve ahlaksız bir siyasetçidir. kendi çıkarları için her türlü yalanı söylemekten, hileye başvurmaktan ve insanları kandırmaktan çekinmez. toplumun zaaflarını çok iyi bilen ve bu zaafları kendi çıkarları için kullanan zübük, özellikle küçük bir kasabada siyaset yaparak halkı manipüle eder ve yolsuzluk yapar.
zübük, hem aziz nesin'in keskin toplumsal eleştirisi hem de kemal sunal'ın unutulmaz performansı sayesinde türk halkının zihninde derin bir yer edinmiştir. bu karakter, türkiye'nin politik ve sosyal sorunlarını mizahi bir dille ortaya koyar. zübük, siyasetin kirli yüzünü bize gösterirken ve kötülüğün bulaşılan bişey olduğunu gözler önüne sererek toplumdaki yozlaşmayı bize gösterir. bizleri güldürse de aynı zamanda düşündürür. onun karakteri, zamanla toplumsal bir sembol haline gelmiş ve zübük kelimesi, halk arasında sahtekar ve ahlaksız kişileri tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır. onu için kötünün kötüsüdür diyebiliriz...
son olarak belki de bu listeye girebilecek birçok kötü karakter mevcut olsa da naçizane görüşüm: bunlar, benim için en kötüler diyebilirim.
son...