Sevilen Seks Pozisyonlarından "Misyoner"in İsmi Nereden Geliyor?

Vanilla seks denildiğinde akla ilk gelen pozisyon olan "misyoner"in ismi nereden geliyor?
Sevilen Seks Pozisyonlarından "Misyoner"in İsmi Nereden Geliyor?

türk dil kurumu'na göre misyoner kelimesinin anlamı "bir dini, özellikle hristiyanlığı yaymakla görevli kimse", cambridge sözlüğüne ingilizce anlamı için baktığımızda da benzer bir tanım yapılıyor "hristiyanlığı öğretmek için başka ülkeye giden kimse." peki bir seks pozisyonuna bu ismin verilmesi nasıl gerçekleşmiş?

bu ismin nasıl çıktığına dair ilk rivayet, misyoner papazlar ve rahiplerle ilgili. buna göre, bu pozisyonda seks yapılması durumunda hamilelik ihtimalinin daha yüksek olduğu söylenirmiş bu misyonerler tarafından ve dünyayı gezen misyonerler insanları hristiyanlığa davet ederken bir yandan da bu pozisyonu tavsiye edermiş. buradan da adı misyoner pozisyonu olarak kalmış. ancak başlangıçta da söylediğim gibi bu rivayet ve seks tarihi üzerine çalışmalar yapan insanlar bu bilginin doğru olmadığını söylüyorlar.

ee, o zaman bu isim nereden geliyor? bu konu üzerine araştırma yapan kate lister'a göre bu ismin ortaya çıkışı 1960'lı yıllara dayanıyor. abd'li bir seksolog olan alfred kinsey, yazdığı bir kitapta söz konusu bu pozisyonun abd'liler arasında çok popüler olduğunu söylüyor ve buna "ingiliz-amerikan pozisyonu" diyor. kinsey ayrıca bir antropolog olan malinowski'nin bir kitabına referans veriyor ve diyor ki: "malinoswki, papua yeni gine'ye gittiğinde buradaki yerliler, beyaz adamın yaptığı ingiliz-amerikan pozisyonuyla dalga geçiyor ve buna da misyoner pozisyonu diye isim takıyorlar."

ancak kate lister'a göre ortada kinsey'in alıntısından kaynaklanan bir yanlış anlaşılma var. papua yeni gine yerlisi olan bu seks makineleri gerçekten de erkeğin üstte kadının altta olduğu ve yüz yüze baktığı bu pozisyonla dalga geçiyorlar, (dalga geçmekte haksızlar diyemeyiz gibi) ancak yerliler bu pozisyonu misyonerlerden değil o bölgeye giden beyaz tüccarlardan, plantasyon sahiplerinden öğreniyorlar.

ayrıca kadın erkek ilişkileri konusunda aşmış olan ve olimpos dağındaki zirvelerinden biz fanilere gülen bu papua yeni gineli don juan'lar bir şeyle daha dalga geçiyorlar: toplum içinde el ele tutuşmak. evet. bu abiler diyor ki "bu beyaz adamlar toplum içinde eşleriyle el ele tutuşuyorlar, bugün elini veren yarın götünü de verir" diyorlar. buna da "missionary fashion" yani "misyoner tarzı/biçimi/stili" adını veriyorlar. ancak kinsey, lost in translation tarzı bir şey yaşıyor sanırım ve bu cümlenin bağlamını öteki tarafa yoruyor. böylelikle de bu pozisyonun adı misyoner olarak anılmaya başlanıyor.

bugün de yeni bir şey öğrendik.

kaynak