Savaştan Doğmuş İlginç Bir Stile Sahip Dans: Butoh
butoh dansçısının fiziksel anlamda yansıtmak istediği resim, nükleer saldırılar sonrası deforme olmuş bedenlerdir.
savaştan doğmuş bir danstır, japonya'nın ikinci dünya savaşından elinde avucunda kalanlarla** doğurduğu bir çeşit "lisan"dır.
(bkz: nagasaki)
(bkz: hiroşima)
bundandır ki bedenler bembeyaza boyanır (hissizleşme, "hiçbirşeysiz"leşme?), ve çok ama çok ağır hareket edilir.
içinde sevince, umuda, hayata dair hiçbir şey yoktur butoh'un. koparılmışlık, çaresizlik, deformasyon, sakatlık, hastalık, acı ve çok keskin -çok kesin- ölümdür anlattığı.
sahnede izlemesi çok çok rahatsız edicidir. ürkütücüdür biraz.
paul ibey ülkemizde en tanınan butoh hocası, sıkça gelip workshoplar verdiği için.
çalışmalarında kullandığı müzikler tam olarak bu çalışmalar içindir, aklınızda ruhunuzda mutluluğa ve yaşamaya dair ne varsa silip süpürmek için. üzerine dümdüz monoton bir sesle (aslında çalışmayı hakkıyla yürütebilmeniz için) size verdiği imgeler gelir; "gri bir toz tabakası üzerinde yürüyorsunuz, yamru yumru şeyler üzerine basarak... dikkatle baktığınızda bir kül yığınının altında annenizin ölü yüzüne bastığınızı farkediyorsunuz" veya "tozdan hiçbir şey görmeden yürüyorsunuz, yanağınızdan akan bir sıcaklık hissediyor ve elinizi götürüyorsunuz. elinize kan bulaşıyor. kulağınız yok."... gibi.
ben de salondan ağlayarak çıkanlardan (ve çalışmayı tamamlayamayanlardan) biriydim. çok sağlam sinirler gerekiyor.
dizleri kırıp yavaş hareket etmek asla yetmiyor amaçlanan forma ulaşmak için.
görülmez olanı, içe atılmış olanı göstermek.
"yaşamı düşünmeden yakalamak, dile getirilemeyen şeylerin kaynağına inmek amacıyla içselliğin hareketsel sözdağarcığını izlemek, varlığın arkeolojisinin çeşitli katmanlarını tersine keşfetmek..."
(bkz: isyankar yüzyıl)
(bkz: sel yayıncılık)