Savaşa ve İnsanlığa Dair Muhteşem Oyun This War of Mine'da İşinize Yarayabilecek Tüyolar
11 bit studios tarafından piyasaya sürülmüş düşük bütçeli ancak birçok yüksek bütçeli oyunun veremediği zevki veren oyundur this world of mine. mutlaka oynamanızı tavsiye ederim, gerçekten başarılı bir oyun. oyunu baya bir inceleme fırsatım oldu.
öncelikle karakterlerin her birinin farklı özellikleri ve hassas oldukları noktalar var
anton: matematikçi. bağımlılığı yok. bağımlılığı olan karakterler bağımlı oldukları şeyi içmediklerinde üzülüyorlar. bu abimizde böyle bir şey yok. en fazla 8 eşya taşıyabiliyor.
arica: artısı gizlice sızmada usta olması. koşarken daha az ses çıkartıyor aynı zamanda kapı falan kırarken de daha az ses çıkartıyor. bu nedenle yakalanma olasılığı da daha az. eksisi sigara bağımlısı olması. en fazla 10 eşya taşıyabiliyor. dikkat edilmesi gereken nokta depresyona girerse evden kaçabiliyor ve kaçarken malzeme çalıyor.
boris: artısı oyundaki en fazla malzeme taşıyabilen karakter olması. eksisi ise en yavaş karakter olması. sigara bağımlısı. en fazla 17 eşya taşıyabiliyor.
bruno: bildiğin kebapçı, daha az malzemeyle yemek yapıyor. sigara bağımlısı. şişman.
cveta: çocukları seven gereksiz teyze. oyundaki en gereksiz karakter. bağımlılığı yok. en fazla 8 eşya taşıyabiliyor.
emilia: avukat. adam öldürdüğünüzde herkes üzülürken bu abla objektif bakıyor, üzülmeyebiliyor. 10 eşya kapasitesi var.
katia: oyundaki en iyi pazarlık yapan kişi. pazarlık yaparken malzemeler %20 daha da değerleniyor. kahve bağımlısı. eşya kapasitesi 10.
marin: el işine yatkın. daha az malzemeyle eşya yapıyor. kahve bağımlısı. 10 eşya taşıyabiliyor.
marko: boris'ten sonra en yüksek eşya kapasitesine sahip karakter. 15 eşya taşıyabiliyor ve boris gibi yavaş değil.
pavle: hızlı koşuyor ancak çok duygusal. ota boka depresyona giriyor. 12 eşya kapasitesi var.
roman: dövüş ve savaş yetenekleri gelişmiş olan karakter. silah kulladığınızda diğer karakterlere göre %20 daha fazla hasar veriyor. sigara bağımlısı. bu abinin diğer bir eksi yönü de depresyona girerse evdekilerin kafasını gözünü kırabiliyor. 10 eşya taşıyabiliyor.
zlata: genel mutluluğu arttırıyor, evdekilerin moralini yukarı çekiyor. 12 eşya taşıyabiliyor.
bana kalırsa en iyi üçlü marko, katia ve marin. marin yerine roman da gelebilir çünkü ileride adam öldürmeniz gerekiyor, roman hiç dert etmeden öldürüyor. diğer karakterler öldürdüklerinde daha rahat depresyona giriyorlar.
ufak tüyolara gelirsek
- karakterleri hiçbir zaman tam doyurmanıza gerek yok. "very hungry" olduklarında yemek yedirin ve "hungry"de bırakın.
- kış mevsiminden başlamadıysanız hemen soba yapmanız gerek yok. ileride yapın, ona malzeme harcamayın.
- oyundaki en pahalı ve en önemli eşyalar yemek, bandaj ve asprin. bunlar dışında alkol de iyi para ediyor, takasta kullanabilirsiniz. takasta bandaj ve yemek vermemeye özen gösterin, ileride çok ihtiyaç oluyor.
- fare kapanından mutlaka 2 adet yapın, mümkünse çürük domates falan koyup yemek almaya bakın. domates yoksa 1 yemek koyup 2 yemek de alabilirsiniz.
- radyo yapın ve gündüz vakti mutlaka klasik müzik çalsın. kitapları da yakmayın, elemanlar okuyup mutlu oluyorlar.
- bağımlılıkları önemseyin. sigara bağımlısı adamı sigarasız bırakmamaya çalışın yoksa morali düşüyor. savaş ilerledikçe fiyatı da arttığından takasta da önemli hale geliyor. fiyatların artıp artmadığını radyodan takip edebilirsiniz.
- bir yeri yağmaya gittiğinizde girdiğiniz yere en yakın noktayı es geçin. içeriden eşya toplayıp tüm eşyaları bu girişteki bölüme yığın. daha sonra yağmadan ayrılmadan önce alacağınız ihtiyaçları alın ve dönün. bir sonraki gelişinizde yığdığınız eşyalar orada duruyor olacak. girişten hemen alıp çıkarsınız, boşuna binayı baştan gezmeyin.
- ikili yemek tekli yemekten daha kârlı, ikili yemeğe yönelin.
- savunmasız insanları öldürmemeye özen gösterin yoksa depresyona girebiliyor karakter. ucu ölüme kadar gidebiliyor.
- yardım isteyen komşulara elinizden geldiğince yardım edin. hem evdekilerin morali yükseliyor hem de karşılığında 2-3 gün sonra eşya getirebiliyorlar.
- yaralı veya hastaları yağmaya yollamayın, daha yavaş hareket ederler. yaraları sarıp/ilaç verip yatakta uyutun.
- bir karakteri depresyondan kurtarmak için üzüntü seviyesi daha düşük (örneğin sad depressed'den daha düşük) karakteri alın ve depresyonda olan karakterle konuşturun. bunun dışında karakere içki içirip o günü sarhoş geçirtmek (ertesi gün akşamdan kalma oluyorsunuz), komşunuza yardım etmek ya da gece yatakta uyutmak depresyondan çıkmaya yardımcı olur.
- military outpost dışında birçok yerde ateşli silaha ihtiyaç olmuyor çünkü çok gürültü yapıyorlar ve yerinizi ele veriyorlar. o nedenle military outpost'a gitmiyorsanız silahları evde bırakın ev halkı kullansın. bıçakla gidin işiniz görün.
- silahlı bazı karakterleri hemen öldürmeyin. size silah çektiklerinde vurun, dövün, kafasını gözünü kırın. canları azalınca yalvarmaya başlıyorlar. yalvardıklarında bırakabilirsiniz. bir daha rahatsız etmezler. ha öldürürseniz silahını alırsınız ancak karakterinizin morali düşer.
- küreksiz kürek gerektiren yerleri kazmayın, çok vakit kaybı. maymuncukları da her yerde kullanmayın. gürültü yapılabilecek yerlerde levyeyle kırın gitsin.
- oyunda ticarete önem verin. ticaret yaparak yemek ve tıbbi malzeme almaya çok kalkmayın çünkü donunuza kadar istiyorlar. elinizde katia varsa kıymetini bilin. ticareti mutlaka onunla yapın.
- kapıya takas yapmaya ya da yardım istemeye gelen elemanlar saat 1.30'dan sonra gelmezler. 1.30'a kadar gelmedilerse ve işiniz yoksa geceye atlayabilirsiniz, tüm gün beklemeyin.
- çok agresif oynamıyorsanız silah yapılan yeri 3. aşamaya getirmenize gerek yok ancak ocağı, mutfağı ve atölyeyi (workshop) mutlaka üst seviyelere çekin.
- oyuna başladığınızda mevsim kış ise işiniz daha zor. ona göre daha dikkatli oynamanız gerekiyor.
ve son olarak eğer başladığınızda pavle, cveta ve anton gibi karakterlerle başladıysanız çok ümitlenmeyin. pavle ota boka depresyona girip intihar ediyor. cveta oyundaki en boş ve gereksiz karakter. antonun da pek işe yaradığı söylenemez. boris, marko, roman, katia, marin, bruno gibi karakterler geldiğinde oyun daha zevkli oluyor.
ekstra tüyolar
- balta oyundaki önemli kırılım noktalarından biri. baltayı aldığınızda sadece kendi evinizdeki mobilyaları parçaladığınızda dahi 15-20 arası yakacak elde ediyorsunuz böylece önemli bir süre odunlarınızı yakacağa çevirmenize gerek kalmıyor.
- envanterinizde mutlaka her şeyden 1-2 tane olsun. asla bir malzemenin tamamını satmayın. komşu gelip yardım istediğinde vb. verebilecek birşeyleriniz olsun duruma göre siz vermeyi ya da vermemeyi seçin.
- oyundaki tek pozitif üretici fare kapanı. en kötü senaryoda 1 yemek verip bir süre sonra 2 yemek alıyorsunuz. evinizde en az 2 tane olmalı.
- oyunun item bottle neck'leri; hırdavat, companent ve electronic parts (kutu, dişli ve lamba). bu ürünleri asla satmayın. high tier ürünlerinizi bunlar karşılığında satabilirsiniz.
- aşçınız olsa da olmasa da mutlaka ocağınızı ikinci seviyeye çıkarın. 2 günde bir 3 kişilik yemek yapmak demek oyun sonuna kadar yaklaşık 60-75 arası yemek yapılacak demek. ne kadar erken ocağın seviyesini arttırırsanız o kadar karlısınız demektir. aşçı yoksa zaten balta ile beraber ilk hedefiniz kesin bu olsun.
- alkol iyi satılıyor. alkol için şeker ve su gerekiyor. şeker scavange'den geldiği kadar ama suyunuz hırdavata bağlı bu sebeple hırdavat seviyeniz yüksek olsun ki diğer yapılarla beraber bir yandan da su toplayabilin.
- 3'ten az kişi ile ilerliyorsanız mutlaka 2 su kolektörü kurun yoksa hem adamları dinlendirip hem de suyu toplayamıyorsunuz. hatta her halükarda bir süre sonra kolektörü 2 ye çıkarmak lazım
- herhangi bir rakibin olmadığı bölümlerde yapacağınız hareket şu olmalı: giriş kısmında bulunan ilk "dolap" ı ellemeden geçin. içerden toplayabildiğinizi toplayın sonra bu ilk dolaba gelip hepsini buraya boşaltın. bu şekilde tüm haritayı bu dolaba yığın. böylece bundan sonraki gelişlerinizde çok kolay bir şekilde scavange run'ı ihtiyaçlarınıza göre ayarlayabilirsiniz.
- kilitleri açmak için levye kullanın, maymuncuğu ancak scavange run da sessizce yağma yapmanız gerektiği zaman kullanırsınız.
- bir adet rekreasyon alanı kurun (iki üç sandalye ya da koltuk radyo falan) sigaracılar burda sigarasını tüttürsün kitaplarını okusunlar. gitar bulduysanız biri gitar çalsın radyoda müzik falan çalsın. mutlu olsun piçler
- sobayı mutlaka 2. seviyeye çıkarın. sakın atlamayın.
- çok fantastik bir oyun tarzınız yoksa ateşli silahınızı evde bırakın. evi koruyan kullansın.
- sebzeler iyidir arkadaşlar, buldunuz mu acımayın. aşçı eleman varsa nispeten biraz daha gereksiz oluyor ama her halükarda 2 li yemek daha "cost efficient"
- benim izlenimime göre negatif etkenler yani "wound" ve "sick", "slight" dahi olsa uyuyarak ya da dinlenerek geçmiyor ya da çok uzun sürede geçiyor. illa ilaç ya da bandaj gerekiyor. geçer diye beklemeyin.
- çok önemli bir şeyi atlamışım bak. geceleri evde bulunan adam kadar silahınız olsun. bıçak levye tabanca vb. sadece guard için değil evde kalan herkes için. yoksa gece yağmaya geldiklerinde silahsız kalan adamınızın yaralanma şansı oluyor. evde 3 kişi kaldı 1 i uyuyor diğerleri nöbetteyse evinizde 3 silah olmalı. 2 olursa uyuyan adamın yaralanma şansı var. en kötüsünden de olsa adamınız kadar silahınız olsun.
bu oyunu özel kılan o korku ve belirsizlik hissi, hiç bir zaman rahat edemeyeceğimizin bilincinde seçimlere zorlanmak. mesela...
oyun ilerledikçe evimiz yanlışlıkla bombalansa, yangın çıksa, bazı görevlere iki kişi çıkabilsek, daha önce temizlediğimiz mekanlara başkaları gelip bize dalaşsalar, değişik yağmacı gruplarıyla ittifak kurabilsek, savaşta taraf tutabilsek, evde siyasi tartışmalar çıksa, faşistle komünisti aynı yatak odasında yatırsak, karakterlerin hikayeleri oyunu daha çok etkilese, ailelerini bulmaya çalışsak, sevdikleri bize gelip sığınsa, komşuların evine gidebilsek, komşu kızına aşık olsak, daha güzel bir yer bulursak oraya taşınabilsek, saklanıp bize de pusu kurabilseler, komşu kızını hain bir terör örgütü pususunda yitirip psikopata bağlasak, bizim elemanları yağmaya giderken yağmalasalar, kadın karakterimize tecavüze yeltenseler, hayalarına bi tekme atıp kurtulsak, gece kabuslar görsek, etlerimiz bozulsa, buzdolabımız bozulsa, halımıza işese yağmacılar (bkz: that rug really tied the room together), kışın ayı gelse eve, ayıyı evcileştirip gece bekçisi yapsak, çok daha farklı eşyalar toplayabilsek, kamera bulup savaş suçlarını kaydetsek, telsizle bm'ye raporlar versek amerikan mandası istesek, bilgisayar bulup bodrum katında bi counter atsak, elektrik olmadığını öğrenince jeneratör yapsak, benzin istasyonu yağmalasak, petrol rafinerisi kurup opec'e rakip olsak, banka soyup yüzlük dolarları sobaya atsak, mahzenlerden güzel şarap yağmalayıp alem yapsak, bisiklet yapıp daha uzak mekanlara gidebilsek, iltica etmeye çalışsak, motosiklet yapıp oyundan çıksak yan oyuna geçsek...
bunları ingilizceye çevirip bir bir yazıyorum üretici firmaya, ikinci versiyonunda görürsünüz.