Sauron'un Hizmetkârları Olan Nazguller Neyin Nesidir, Varoluş Amaçları Nedir?
Kelime anlamıyla başlayalım
nazgûl = ringwraith
tolkien bu kelimeyi orc dilinden aynen çevirmiştir. "nazg", "yuzuk", sonuna gelen "ûl" eki ise, "hizmetkar" ve "ruh/hayalet" anlamını taşır.
cümlede kullanılışı aşağıdaki gibi olabilir:
one ring to rule them all, one ring to find them = ash nazg durkatuluk, ash nazg gimpatul
Orijin hikayesi
sauron elflerin şehrini yakıp yıktıktan sonra ele geçirdiği güç yüzüklerini büyük liderlere dağıtmıştır. zira elindeki tek yüzük sayesinde diğer yüzükleri takanları kontrol edebilecektir. böylece dokuz güç yüzüğünü alan aç gözlü insan kralları sauron'un kölesi olup nazgul'e dönüşmüştür. ne ölüdürler ne de diri.
bu arkadaşlar hakkında en büyük tartışma dokuz yüzüğü halen taşıyıp taşımadıkları yönündedir. benim kanaatim taşıdıkları yönünde. bunun sebebi tabi ki güç yüzüklerinin doğasından ileri gelmektedir. onları takanların akılları ve iradeleri tek yüzük sayesinde sauron tarafından kontrol edilebilmektedir. bunun yanında güç yüzükleri ölümlülere sonsuz yaşama şansı vermektedir. yani nazgul eğer yüzüklerini çıkarmış olsaydı ruhları normal insanlar gibi dünyanın dışına giderdi. hem sauron'un dokuz yüzüğü nazgul'den almasına sebep de yok. diğer ırklara verilen yüzükleri geri almaya çalışmıştır çünkü o yüzükler istediği gibi sonuç vermemiştir. elfler sauron tek yüzüğü takınca kendi yüzüklerini çıkaracak kadar bilge davranmıştır çünkü. cüceler için ise öyle inatçıydılar ki güç yüzükleri ile bile iradeleri kontrol edilemiyordu denmektedir, yalnızca bu kendilerine verilen yüzükler sayesinde çok büyük zenginlikler elde ettiler, bu altın yığınları da eninde sonunda kötülük getirdi diye anlatılır.
tolkien'in nazguller hakkında yaptığı bir açıklama da şu minvaldedir: bu arkadaşların etraflarına saldıkları büyük korkudan başka çok da büyük bir güçleri yoktur aslında. dövüş yetenekleri eşsiz değildir, sadece karşısındaki kişiyi ümitsizliğe düşüren korkuları ile kazanırlar. ayriyeten tolkien demiştir ki bu nazguller tek yüzüğe öyle bağlanmışlardır ki frodo hüküm dağında tek yüzüğü sahiplenip de parmağına taktığında hobbite saldırmak şöyle dursun, frodo ne derse yaparlardı.
christopher tolkien, nazguller ve su hakkında şöyle bir şey demiş
babam yüzüktayfları'nın suya olan korkusuna hiçbir çalışmasında değinmez. yukarıda aktarılmış olan pasajda osgiliath'a düzenlenen saldırının ana gerekçelerinden biri olarak gösterilen bu korku, kara süvariler'in shire'da izledikleri yolun anlatıldığı detaylı notlarda tekrar karşımıza çıkmaktadır: hobbitlerin erşehir salı üzerinde nehri geçişinin hemen ardından (yüzük kardeşliği ı/5) karşı kıyıda durmuş kendilerini seyrederken gördükleri kara süvari hakkında -ki bu, dol guldur'un kumandanı khamul'den başkası değildi- şöyle denir:
"onlarla beraber yüzük'ün de nehri geçtiğinin gayet iyi farkındaydı; ama iki kıyı arasında akıp giden su, onun duyuları önünde bir duvar işlevi görüyor, yüzük'ün karşı kıyıya geçtikten sonra ne yana götürüldüğünü anlamasına engel oluyordu."
baranduin nehri'nin elflerce kutsanmış sularına nazgul'ün dokunamayacağı bilgisi de buna eklenir. ama nazgul'ün yolculukları sırasında karşılarına çıkan diğer ırmakları, örneğin "köprü harabelerinin oluşturduğu tehlikeli bir geçit" dışında hiçbir geçiş imkanı sunmayan gri-sel'i nasıl aştığına açıklık getirilmez. babam yüzüktayflarının sudan çekinmesi fikrini öykünün geneline uygulamanın zorluğunu çeşitli notlarında kendisi de itiraf etmiştir.
ilk durumda hobbitler nehri sal ile geçtiklerinden çekinselerde çekinmeseler de takip edemezlerdi. ikinci durumda ise sudan çekinmelerine rağmen witch king ve iki nazgul az önlerinde bulunan yüzüğün varlığı onları cezbettiği için suya girme cesareti göstermişlerdir.